| Ben de, senin başsavcılığa adaylığını kutladığımız gece oradan gizlice çıkıp Nick ile baş başa 35 saniye geçirebileyim! | Open Subtitles | وعندما نقيم حفلة بمناسبة تعيينك مدعيا عاما سأقوم بالتسلل للأعلى وقضاء 35 ثانية مع نيك لوحدنا |
| Arasaydım hiç Nick ile olmayacaktı. | Open Subtitles | كان يجب أن أكلمها لو كلمتها، ما كانت ستخرج مع نيك. |
| Bunu görmen lazım! Çabuk! Aynı şeyi Nick'e de yapıyor! | Open Subtitles | لابد أن تأتى الان لترى هذا إنها تفعله مع نيك |
| - Bu biraz abartı olmaz mı? - Hayır. Asıl Nick'e yaptığı şey biraz abartıydı. | Open Subtitles | هذا إجراء متطرف لا الذى كانت تفعله مع نيك |
| Sen ve ben şu tepede Nick'le birlikte pozisyon alacağız. | Open Subtitles | انا وانت سوف نتخذ مواقعنا في اعلى ذلك التل مع نيك |
| - Nick'le aynı okuldan olduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | قلتَ أنّك كنتَ بنفس المدرسة مع (نيك). |
| Ama dünya tatlısı bir kız. Çok iyi ve dürüst biri. Nick'le beraber ama. | Open Subtitles | لكن ألطف فتاة في العالم ، ملح الأرض - لكنها مع "نيك" الأن - |
| Arasaydım hiç Nick ile olmayacaktı. | Open Subtitles | كان يجب أن أكلمها لو كلمتها، ما كانت ستخرج مع نيك |
| Şu an babanıza gidemezsiniz. Nick ile gideceksiniz. | Open Subtitles | لا تستطيع الذهاب لوالدك الآن أنت ذاهب مع نيك |
| Tamam, siz ikiniz Nick ile buluşup takım olarak Katia'nın izini sürün. | Open Subtitles | حسنا، اذهبوا للانضمام مع نيك لتتبع كاتيا كفريق واحد |
| Böyle bir insan tanıyor musunuz? Arkanızı dönüyorsunuz, Nick ile yatıyor. | Open Subtitles | تعرف شخص ما، ثمّ يستدير وينام مع نيك. |
| Böyle bir insan tanıyor musunuz? Arkanızı dönüyorsunuz, Nick ile yatıyor. | Open Subtitles | تعرف شخص ما، ثم يستدير وينام مع نيك |
| Nick ile çalışmakta sıkıntılar yaşadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك متورط بالعمل مع نيك |
| Hayır, ama herneyse bu akşamki Nick Nick'e faslında büyük bir etkisi olacak. | Open Subtitles | لا , لكن أيا كان معناه هذا أثر بشدة على وقت نيك مع نيك |
| Ben de benzer şeyi Nick'e yaptım. | Open Subtitles | نعم، أنا إلى حدما قمت بنفس الشيء مع (نيك). |
| Bunu Nick'e söylediğimde de aynı şeyi söylemiştin ve seni dinlemiştim. | Open Subtitles | ذلك ما أخبرتني به (حينما اقترحت فعل ذلك مع (نيك وانصت إليك |
| Nick'e katılıyorum. | Open Subtitles | أتفق مع نيك على هذا الأمر |
| Nick'e katılıyorum. | Open Subtitles | أتفق مع نيك على هذا الأمر |
| Nick'le birlikte döneceğim. | Open Subtitles | سأعود مع نيك |
| Bu bizim gecemiz! - Nick'le gidiyorum. Geliyor musun? | Open Subtitles | سأذهب مع (نيك)، يا صاح هل ستأتي؟ |
| Seni Nick'le beraber çıktı sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقد انك خرجت مع نيك |