| Bu kızla nasıl arkadaş olacağım? | Open Subtitles | كيف يمكننى ان احصل على اول قاعدة مع هذه الفتاة ؟ |
| Bu kızla bir kez çıktın ve şimdiden odana gizlice giriyor dolabına seksi fotoğraflarını koyuyor pratikte ailesine düğün kilisesinde yer ayırtmasını söylemiş gibi. | Open Subtitles | خرجت في موعد واحد مع هذه الفتاة و تسللت إلى داخل غرفتك ووضعت صورها المثيرة في خزانتك |
| Nash sadece uvertür. Bana Bu kızla bir hafta daha ver. | Open Subtitles | ناش مموجود فقط أعطني اسبوع أخر مع هذه الفتاة |
| Ve O kızla beraberken ve o kızı öldürmeye çalışan o adamla birlikteyken de öyle oldu. | Open Subtitles | و كنت مع هذه الفتاة و هذا الشاب الذي كان يحاول قتلها |
| Cumartesi gecesi bir kızla çıktım, çok iyi vakit geçirdik. | Open Subtitles | خرجت مع هذه الفتاة ليلة السبت. كان لدينا وقت كبير. |
| Korkarım Bu kızla ilgili bir şeyler yapmalısınız. | Open Subtitles | لابد ان نفعل شيئ مع هذه الفتاة هل تفهم ما اعني؟ |
| Ben on altı yaşımdayken ailem beni Bu kızla yakaladı. | Open Subtitles | عندما كنت في السادسة عشر أمسك بي والديّ مع هذه الفتاة |
| Şu anda benim evimdesiniz, tamam mı? Bu kızla ne yapacağın üstüme vazife değil, ama benim taksimde yapmayacaksın. | Open Subtitles | انت في منزلي الان,لا يهمني ما قد تفعل مع هذه الفتاة |
| Eğer Bu kızla bir yerlere gitmek istiyorsan önce şu negatif tutumundan kurtulmalısın. | Open Subtitles | ان كنت تريد ان تذهب مع هذه الفتاة عليك ان تتخلص من ذلك السلوك السيئ |
| Kavganın Bu kızla zaman geçirdiğin için çıktığını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ الشجار بدأ لأنّك كنت تقضي بعض الوقت مع هذه الفتاة. |
| Torununu görmek istiyorsan Bu kızla iyi geçinmek zorundasın. | Open Subtitles | عليكِ أن تتسامحي مع هذه الفتاة إن أردتِ رؤية حفيدكِ |
| Üzgünüm ama aylardır Bu kızla takılmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنظر، أنـا آسف، لكنّي كنت أحاول الخروج مع هذه الفتاة منذ أشهر. |
| O kızla burada yalnız olman, çok uygunsuz. | Open Subtitles | من غير اللائق أن تكون هنا بمفردك مع هذه الفتاة الصغيرة |
| Savaşa buraya ulaşmadan O kızla yatmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أنام مع هذه الفتاة قبل أن تصل الحرب إلى هنا. |
| O kızla konuşmama müsaade etti. Arkadaş olduk. | Open Subtitles | سمح لي بالتحدث مع هذه الفتاة وأتصادق معها |
| Dingilin teki, harika bir kızla çıkmam için bana para vermişti. | Open Subtitles | بعض الاغبياء دفعوا لى لكى اخرج مع هذه الفتاة العظيمة |
| Genç bir kızla burda yalnız olman çok saçma | Open Subtitles | من غير اللائق أن تكون هنا بمفردك مع هذه الفتاة الصغيرة |
| Hiç unutmuyorum bir seferinde bir kızla sahildeydim. | Open Subtitles | أتذكر ذات مرة ، كنت مع هذه الفتاة في الشاطيء |
| Nasıl acı çektiğini... o kız için üzüldüğünü. | Open Subtitles | لقد رأيت معاناتك وتعاطفك مع هذه الفتاة |
| Dur bir dakika. Gidip, şu kızla konuşalım. Tamam mı? | Open Subtitles | انتظر لحظة دعنا نذهب للتحدث مع هذه الفتاة, صحيح ؟ |
| Bahsettiğim kızla dört ay çıktım. | Open Subtitles | أنظر إلي لقد ذهبت مع هذه الفتاة لأربعة أشهر... |
| bu kızı giderek daha fazla tanımaya başlıyorum. | Open Subtitles | أنا أبد في التماثل مع هذه الفتاة أكثر فأكثر |
| Ben onu gördüm ilk kez bu yana bu kıza aşık oldum. | Open Subtitles | لقد كنت في حالة حب مع هذه الفتاة منذ أول مرة رأيتها. |