"مع وجود" - Translation from Arabic to Turkish

    • varken
        
    • sayesinde
        
    • olsa
        
    • bir
        
    Elimizde o gayet açık yazı varken bile sadece ümidi yeni baştan tanımladık. TED حتى مع وجود تلك الورقة الواضحه في ايدينا فقد ظلينا نعيد تعريفنا للأمل
    Etrafında sürekli onca general, senatör ve önemli politik kişiler varken önceden olduğu gibi sıradan olmak, onun için daha zor artık. Open Subtitles حسناً ، من الصعب عليه أن يكون بسيطاً مثلما كان مع وجود كل هؤلاء الجنرالات و الشيوخ و الطلقات السياسية يتسكعون حوله
    Etrafta bu kadar ağaç varken çok uzağa gitmelerine gerek yoktu. Open Subtitles مع وجود أشجار كثيرة في الأنحاء لم يكن عليهم الذهاب بعيداً.
    Böyle bir ipucu sayesinde, bir yıl da sürse, Flint'in definesini bulacağız ! Open Subtitles مع وجود هذا الدليل بإمكاننا الحصول على كنز فلينت ولو استغرق منا عاما
    İyi bir ipucumuz olsa bile onlara belli etmememiz lazım. Open Subtitles حتى مع وجود قصّة غلاف لائقه، لا نزال نميل لهُم.
    bir teoriye sahip olmanın sorunlu tarafı teorinizin bilişsel önyargılarla dolu olabilmesidir. TED المشاكل مع وجود نظرية ان نظريتك يمكن ان تكون محملة بانحرافات معرفية.
    Ama yolunun üstünde çıkarma yapmış bir filo varken gidemezsin. Open Subtitles لكن لا يمكنك، مع وجود أسطول للغزو في الطريق لها
    Sanırım etrafımda hayaletler varken test çözmek de sorun olmaz. Open Subtitles اظن انه يمكنني اجتياز الامتحانات حتى مع وجود الاشباح
    Tüm bu sorumluluklarınız varken zor olmalı. Open Subtitles سيكون من الصعب ذلك مع وجود تلك المسؤليات
    Biliyoruz. Ama emekli maaşımızı senin gibi tüketen biri varken Noel'e kadar hayatta kalacağımızdan şüpheliyim! Open Subtitles نحن على علم بهذا، لكن مع وجود شخص يأكل ضماننا الإجتماعي مثلك لست متأكدا من أنني قد أعيش حتى رأس السنة
    Tüm o çevresel ve güvenlik kuralları falan varken. Open Subtitles مع وجود كل الأمور البيئية وترتيبات الأمان
    Ortada cesetler varken bunun arkasında duramam. Open Subtitles لا أستطيع تبرير هذا الوضع مع وجود جثث ميتة هناك
    Morötesi ışınlar ve hava fırçaları varken mi? Open Subtitles مع وجود المصابيح الفوق بنفسجيه و منظفات الهواء
    İş yerinde böyle bir spa varken, her gün ofise gelmek çok kolay olmalı. Open Subtitles من السهل القدوم الى المكتب كل يوم مع وجود حمام معدني مثل هذا
    Peki alacak başka bir sürü araba varken neden benim arabamı çaldılar? Open Subtitles اذاً لما يسرقون سيارتي مع وجود الكثير ليأخذوها؟
    Etrafta bir Confessor varken asla güvende olamayacağımı biliyordum. Open Subtitles مع وجود مؤمنه بالجوار، عرفت اني لن اكون بمأمن.
    Ve kişisel olarak inanıyorum ki, bunun hemen eşiğindeyiz, o varlık ve burda olan sizler gibi insanların yardımı sayesinde, Isiah'ın kehanetini gerçekleştirebiliriz: TED وأعتقد ، شخصيا ، وأننا على وشك ، وأنه مع وجود ومساعدة من أشخاص مثلكم هنا ، يمكننا تحقيق نبوءة إسياه.
    Bu kural sayesinde defteri yok edemezler ve benim hafızam da bende kalır. Open Subtitles لا شك أنه مع وجود قانون كهذا أنهم لن يدمروا المفكرة ولن يكون هناك خطر فقداني لذاكرتي
    Buralarda yüzülecek bir yerler olsa dahi su çok soğuk. Open Subtitles ، حتى مع وجود مكان أستطيع السباحة إليه المياه مُتجمدة
    Görgü tanığı olsa bile muhtemelen temize çıkar. Bu işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum. Open Subtitles هناك إحتمال بالإفراج عنه حتى مع وجود الشهود, أنا أعلم كيف تسير الأمور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more