| ayrılmadan önce senden birkaç şey isteyeceğim. | Open Subtitles | الآن لدي لك مهمة أو مهمتين تقوم بهما بعد مغادرتنا |
| Bunu size istasyondan ayrılmadan önce söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت ان اقول لك ذلك قبل مغادرتنا محطة القطار |
| Tam gitmeden önce, sonunda şempanzeler beklediğim şeyi gösterdiler. | Open Subtitles | فقط قبل مغادرتنا بقليل، قامت قرود الشامبانزي أخيرا بما كنت آمل تصويره. |
| Öyle görünüyor ki biz ayrıldıktan hemen sonra, Luzern'e arkadaşlarının yanına giden bir İngiliz Bayan otele getirilmiş. | Open Subtitles | يبدو ان هناك امرأة انجليزية ذهبت الى الفندق بعد مغادرتنا,وهى فى طريقها الى اصدقائها فى لوسيرن. |
| çıkmadan önce de "Sakın karta bakma" dedik. | TED | وقبل مغادرتنا الغرفة، أخبرناهم أن لا يختلسوا النظر في البطاقات. |
| Diyor ki, geçen gün biz gittikten sonra bir şey yapılması gerektiğini anlamış. | Open Subtitles | قال إنه في ذاك اليوم بعد مغادرتنا لاحظ أنه يتوجب فعل أمر ما |
| Biz hastaneden ayrılana kadar bunu söylediğini duymadın. | Open Subtitles | قلت هذا للتو لكن لم تسمعه يقول ذلك قبل مغادرتنا للمستشفى |
| Pearl'dan ayrılmadan önce, şahsen Haruko ve ailesi için kefil oldum. | Open Subtitles | قبل مغادرتنا بيرل, انا شخصيا امنت على هاروكو و والديها, |
| Führer'im bugün ayrılmadan önce, size söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | قائدي.. هناك شيئ يجب أن أعلمك به قبل مغادرتنا. |
| Gezegenden ayrılmadan birkaç gün önceydi. | Open Subtitles | حدث هذا قبل بضعة أيام من مغادرتنا الكوكب |
| Cumhuriyet Şehri'nden ayrılmadan önce yüz kez üstünden geçmişizdir herhalde. | Open Subtitles | لقد استعملناها مئات المرات قبل مغادرتنا لـــريبابليك سيتي |
| Bu sayede, gitmeden önce bize gösterdiğiniz misafirperverlik için, sizlere teşekkür etme fırsatını bulacağız. | Open Subtitles | سيمنحنا فرصة قبل مغادرتنا لمبادلتكم الكرم الذي منحتموه لنا |
| Mahsuru yoksa gitmeden önce hacet gidersem iyi olacak. | Open Subtitles | إن لم يكن لديكِ مانع، أعتقد عليّ التبوّل قبل مغادرتنا. |
| gitmeden bu işi çözebilmemiz için gereken bilgiye ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول فقط الحصول على معلومات كافية منها حتى نحلّ هذه القضية قبل مغادرتنا. |
| Buradan ayrıldıktan sonra yaptığımız herşey bize ait değil mi? | Open Subtitles | أي شيء نصل له بعد مغادرتنا يصبح ملكنا صحيح؟ |
| Biz ayrıldıktan sonra gezegende bir patlama oldu, efendim. | Open Subtitles | يبدوا ان هناك انفجار ضخم على الكوكب بعد مغادرتنا مباشرهً |
| Biz oradan ayrıldıktan birkaç gün sonra bir hava saldırısında vuruldu. | Open Subtitles | بعد ايام معدودة من مغادرتنا قتل في غارة جوية |
| Annem onları biz evden çıkmadan önce ve çıktıktan sonra eve alırdı. | TED | أوتهم أمي بعد مغادرتنا البلدة وأوتهم قبل مغادرتنا. |
| Ama siz daha malikaneden çıkmadan bir taraflarınızı kırmak için çabalıyorsunuz. | Open Subtitles | وأنت تستعدين لكسر ذراعيك وقدميك حتى قبل مغادرتنا للمقاطعة |
| Göreve çıkmadan önce İsveç malları satan bir mağazadan almıştım. | Open Subtitles | لقد اشتريتها من المتجر السويدي قبل مغادرتنا |
| De ki biz gittikten sonra,biri kapinin kilidini acti... ve bizden once oraya vardi ve... biyiklarini cikarip annesinin bacaklarina masaj yapmaya basladi. | Open Subtitles | قل أن بعد مغادرتنا هناك من فتح الباب ووصل للمنزل قبلنا وانتزع شاربه وبدأ بتدليك ساق والدته |
| Biz hastaneden ayrılana kadar bunu söylediğini duymadın. | Open Subtitles | لكن لم تسمعه يقول ذلك قبل مغادرتنا للمستشفى |
| Çocuklarımızın şehirde... yaşamasını istemediğimiz için burayı terk ettiğimiz sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن سبب مغادرتنا أننا لم نكن نريد تنشأة الأطفال هنا |
| Şehirden ayrılır ayrılmaz uyudun. | Open Subtitles | إنّك غططت في النوم بعد 5 دقائق من مغادرتنا المدينة. |
| Seninle Paris'ten ayrılacakken. | Open Subtitles | فقط قبل موعد مغادرتنا باريس. |