| Seninle karşılaştığı, sana aşık olduğu zaman daima sırlarını sana söylemek ister. | Open Subtitles | تأتي إليك وهي مفتونة بك. وهي على الدوام تريد إخبارك بأسرارها هي تتطوع بذلك. |
| Annen, babanın yerine sana aşık oldu. | Open Subtitles | -هذا أكثر جدية مما تخيلت. أمك مفتونة بك بدلاً من أبيك. |
| Artık ona âşık değilim, hepsi bu. | Open Subtitles | كل ما في الأمر أنني لم أعد مفتونة به كما كنت |
| Ve yine, dediğim gibi, hayatım objelerden, ve onların anlattığı hikayelerden etkilenmekteydi ve ayrıca kendim için yapıyor, elde ediyor, onlara hayran oluyor ve kendimi onlara kaptırıyordum. | TED | مجدداً، كما قلت كانت زوجتي على وشك أن تصبح مفتونة بالأشياء والقصص التي تقصها، وكذلك صنعي لتلك الأشياء بنفسي، وجلبهم، تقديرهم والغوص إلى أعماقهم. |
| Kafayı takmadım. İlgimi çekti. | Open Subtitles | ليست مهووسة بل مفتونة |
| Hep aptalca olduğunu düşünürdüm ama şimdi biraz ilgimi çekiyor gibi. | Open Subtitles | لديك معجب سرّي؟ لطالما إعتقدتُ أنّه سخيف ولكنني مفتونة نوعاً ما |
| Ablan senin tarafından büyülenmiş gibi. | Open Subtitles | يبدو على أختك أنها مفتونة بكل شيء. |
| - "...bu kurum halka basının güçlüler tarafından etkilenmediği fikrini aşılamak konusunda hiçbir şey yapmamaktadır." | Open Subtitles | عند العامة بأن الصحافة ليست مفتونة بالقوة". |
| Kart oynayanlardan her zaman etkilenmişimdir. | Open Subtitles | " كنت دوماً مفتونة بلاعبي الورق " |
| Hayır, hayır, hayır. Ona aşık olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا , لا , لا , فأنا لست مفتونة بهِ. |
| Evet, doktor. Kör kütük aşık oldum. | Open Subtitles | أجل أيتها الطبيبة إنني مفتونة به تمامًا |
| Bu kadın sana aşık, Mulder. | Open Subtitles | هي مفتونة منك، مولدر. |
| Ona aşık oldun değil mi? | Open Subtitles | أنتِ مفتونة به, أليس ذلك ؟ |
| Ve sanırım sevdiğin kadının Clark Kent'e aşık olması nasıl bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | وشيء ما يخبرني أنك تعرف ماذا يعني أن تحب إمرأة أخرى (ما زالت مفتونة بـ(كلارك كنت |
| En başta benden nefret ediyormuş gibi gözükse de, o kız gerçekte bana delicesine âşık. | Open Subtitles | رغم ذلك تلك الفتاة تكرهني من الخارج، الا انها مفتونة بي كلياً من الداخل.. |
| Sana çekici, genç bir kadın âşık olsa bana söylemez miydin? | Open Subtitles | حسناً , أما كنت لتخبرني إذا كانت شابة صغيرة جذابة مفتونة بك ؟ |
| Ona âşık oldum. | Open Subtitles | أنا مفتونة بها. |
| Kraliçenin sana bu kadar hayran kalmasına şaşmamalı. | Open Subtitles | لا أستغرب أن الملكة جد... مفتونة بك هنالك ملكة؟ |
| Beni her zaman kendine hayran bıraktın, gerçekten. | Open Subtitles | لقد كنتِ دائما مفتونة بي سريريا |
| Julia sommes, ve nedense ilgisini çekti. | Open Subtitles | جوليا سوميز ولسبب ما , مفتونة |
| Ölüm her zaman ilgimi çekmiştir. | Open Subtitles | كنت دائما مفتونة بالموتى. |
| Ablan senin tarafından büyülenmiş gibi. | Open Subtitles | يبدو على أختك أنها مفتونة بكل شيء. |
| - "Zira bu kurum halka basının güçlüler tarafından etkilenmediği fikrini aşılamak konusunda hiçbir şey yapmamaktadır." | Open Subtitles | -الذي يساعد قليلًا في التعزيز... عند العامة بأن الصحافة ليست مفتونة بالقوة". |
| Kart oynayanlardan her zaman etkilenmişimdir. | Open Subtitles | " كنت دوماً مفتونة بلاعبي الورق " |