| Çünkü tarihin o dönemi riske girilemeyecek kadar çok tehlikeyle dolu. | Open Subtitles | لأن تلك الفترة من الزمن مفعمة بخطر أكبر من طاقتي للمجازفة |
| İyi, macera dolu bir hayat yaşamak uğruna, anlamlı bir hayat. | TED | أن أعيش حياة أفضل، حياة المغامرة، حياة مفعمة بالمعنى. |
| Yeni bir bale gösterisi ile başlıyor, yürüyüş ve cazibe dolu. | Open Subtitles | يقوم الآن بالعمل على رقصة باليه جديدة دوّن عندك، مفعمة بالحركة والسحر |
| O kadar hayat doluydu ki onun yanında olmak istiyordun. | Open Subtitles | وكانت هي مفعمة بالحياة، أتعلم. وأنت أردت أن تكون معها. |
| Farklıydı, çok yaşam doluydu. | Open Subtitles | كانت مختلفة. كانت مفعمة بالحيوية. |
| Bu kadar enerjik olmana bayılıyorum, bu kadar canlı olmana. | Open Subtitles | احب كم انتِ مفعمة بالنشاط .. كم انتِ حيوية |
| Ayrıca pek çok kumar kuruluşları var ve bölge canlı bir yıl geçiriyor. | Open Subtitles | ويوجد ايضا العديد من محلات المقامرة والمنطقة مفعمة بالحياة طوال العام |
| Pekala, olay şu ki, sen çok dinamiksin... | Open Subtitles | حسنا , الأمر هو انك مفعمة بالحيوية |
| Hiçbir şey, senin ne kadar enerji dolu olduğunu söylemekten başka. | Open Subtitles | لا شيء ، فقط أود أن أقول لك إنك مفعمة بالطاقة جدا |
| İstiyorsa baksın, sorun değil. Kızınızın yaşam dolu bir ruhu var. | Open Subtitles | لا بأس , إن كانت تريد النظر تملك ابنتكِ روحاً مفعمة بالحياة |
| İstiyorsa baksın, sorun değil. Kızınızın yaşam dolu bir ruhu var. | Open Subtitles | لا بأس , إن كانت تريد النظر تملك ابنتكِ روحاً مفعمة بالحياة |
| Yaşlı ve güçsüz olduğumda sevgiyle anacağım hayat dolu bir gençlik hatırasıydı. | Open Subtitles | كانت ذاكرة مفعمة للشباب التي سأعتز بها عندما أصبح عجوزا ضعيفا |
| Çok da genç. hayat dolu. Ona tapıyor olmalısınız. | Open Subtitles | وصغيرة جدا, مفعمة بالحياة لابد من أنك تعشقها |
| Becky'den şimdi bir mesaj geldi acayip komik hatalarla dolu. | Open Subtitles | حسنا ، لقد تلقيت للتو رسالة نصية من بيكي ، مفعمة بالتصحيح الآلي المضحك |
| Nazik, güzel ve umut dolu birisin. | Open Subtitles | انتِ لطيفة ،، جميلة إنسانةٌ مفعمة بالأمل |
| Danimarka domuzları sağlıklıdır... Hepsi Penisilin dolu." Michael Witte, 1978 | Open Subtitles | الخنازير الدنماركية بصحة جيدة، انها مفعمة بالبنسلين |
| hayat doluydu. | Open Subtitles | لقد كانت دافئة و مفعمة بالحياة |
| Öyle hayat doluydu ki... | Open Subtitles | لقد كانت مفعمة بالحياة |
| O zamanlar nasıl da hayat doluydu. | Open Subtitles | كانت حينها مفعمة بالحياة |
| Tatlandırıcı verdikleri bazı fareler enerjik başlıyorlar ama sonunda kan tükürüp ölüyorlar. | Open Subtitles | وبعضها قد حقن بمحليات اصطناعية، تبدأ مفعمة بالنشاط... ثم تبصق دماً وتموت. |
| Dans edip gülüşmelerinizi izledim. Çok enerjik ve özgür görünüyordunuz. | Open Subtitles | شاهدتك ترقصين وتضحكين كنتِ مفعمة بالحياة والحرّيّة |
| O sırada uyuyor olanlar dışında dinlediğimiz herkes bilinç kaybının bütün 2 dakika 17 saniyesini kapsayan, canlı ve kolay hatırlanabilir şeyler görmüş. | Open Subtitles | كل من سمعنا منهم , ما عدا من كانوا نائمين مروا بتجارب مفعمة بالحياه و سريعة التذكر شاملة الدقيقتين و الـ17 ثانية بأجمعها |
| Sen çok dinamiksin. | Open Subtitles | انت مفعمة بالحيوية |