| Şef, eğer kızların Kayıp olduklarından emin değilseniz neden bizden yardım istediniz? | Open Subtitles | ايها الرئيس ان كنت غير متأكدا ان الفتيات مفقودات لم ستطلب مساعدتنا؟ |
| Ne yazık ki, ortalama 200 kız hâlâ Kayıp. | TED | وللأسف، ما يقارب مئتي فتاة لا يزلن مفقودات. |
| Anladığıma göre sekiz kadın Kayıp. | Open Subtitles | ان اللوحة هناك معروض عليها ثمانية فتيات مفقودات |
| Geçtiğimiz bir kaç yılda, 375 Meksikalı kadın, tecavüz edildi ve öldürüldü buna ek olarak, 700 Meksikalı kadın hala Kayıp. | Open Subtitles | خلال السنوات القليلة الماضية هناك 375 إمرأة مكسيكية تعرضت للإغتصاب ثم القتل بالاضافة الى 700 إمرأة مكسيكية اخرى ما زالن مفقودات |
| O zaman birileri kesinlikle kaybolduklarını fark etmişlerdir. | Open Subtitles | إذن فابلتأكيد سيلاحظ أحداً أنهم مفقودات |
| Ve buna ek olarak, 700 Meksikalı kadın da, hala Kayıp. | Open Subtitles | بالاضافة الى 700 إمرأة مكسيكية اخرى ما زالن مفقودات |
| 1985'de Florida'nın kuzeyinde Kayıp kız vakaları bildirildi. | Open Subtitles | 1985, هناك مجموعة من الفتيات تم الابلاغ انهن مفقودات |
| Aramaya Central Virginia'daki Kayıp esmerlerden başlayacağım. | Open Subtitles | سأبدأ من هناك ذوات شعر داكن من وسط فيرجينيا و هن مفقودات |
| Şimdiye kadar elimizde Central Virginia'dan Kayıp 39 esmer var. | Open Subtitles | لغاية الآن لدي 39 امرآة بشعر داكن مفقودات في وسط فيرجينيا |
| Beş kız Kayıp ve sen birini uykuya mı yatırdın? | Open Subtitles | خمس فتيات مفقودات وأنت تعطيها مُنوم ولا أحد يعرف أين هُم ؟ |
| Beş kız Kayıp ve sen birini uykuya mı yatırdın? | Open Subtitles | خمس فتيات مفقودات وأنت تعطيها مُنوم ولا أحد يعرف أين هُم ؟ |
| Bütün kızlar yedi ve sekiz yaşlarında ve hepsi de son iki yıl içinde Kayıp ilan edilmiş. | Open Subtitles | جميع الفتيات ما بين السابعة والثامنة ولقد أصبحن مفقودات خلال العامين الماضيين |
| Garcia, Kayıp raporları nasıl gidiyor? | Open Subtitles | هناك 6 نسوة مفقودات في منطقة غليندايل في أخر شهر |
| Çocuklardan birisi şamdanlardan birinin... Kayıp olduğunu söyledi. | Open Subtitles | واحد من الأطفال, وكان اول المستجيبين أن زوج من الشمعدان مفقودات |
| Her iki olay mahallinde de değerli Kayıp eşyalar yoktu. | Open Subtitles | لم تتواجد مفقودات قيمة في مسرحي الجريمتين |
| Benim sayemde Kayıp eşya kutusu koydular. | Open Subtitles | إذاً لقد وضعوا صندوق مفقودات بسببي |
| Kayıp eşya kutusu yok ki. Kıç kutusu var. | Open Subtitles | لا يوجد صندوف مفقودات هناك صندوق مؤخرات |
| İşte burada bu haftanın Kayıp eşyaları. | Open Subtitles | حسناً ، ها هي ، مفقودات هذا الأسبوع |
| Saymayı bırak. Shu ve diğer ikisi Kayıp. | Open Subtitles | توقف عن العد، "شو" و إثنتان آخريات مفقودات. |