| Ayrıca beş parasız olduğunu da söylediler. Dolayısıyla bir ipucumuz var. | Open Subtitles | قالوا أيضاً أنه كان مفلساً, و لذا لدينا دليل آخر |
| Hey, sen her kimsen bu uyarıları beş parasız olmayan birilerine yap. | Open Subtitles | ..مهما كنت وفر تحذيراتك لشخص اخر ليس مفلساً |
| Eve beş parasız, üstü başı esrar kokarak gelecek. | Open Subtitles | الآن سيعود إلى المنزل مفلساً وتفوح منه رائحة الماريجوانا. |
| O benden daha kötü durumdaydı. Bana iki hafta içinde iflas edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد كان غارقاً في مشاكل أكثر منّي، أخبرني أنّه سيصبح مفلساً بعد أسبوعين. |
| Dün iflas etmemiştim, bugün de etmedim! | Open Subtitles | ما زِلتُ نفس الرجلِ لم أكن مفلساً بالأمس ولَستُ مفلساً اليوم |
| Hayatımda ilk kez bu kadar çulsuz kalmıyorum. | Open Subtitles | لا تقلقي ليست هذه أول مره أكون مفلساً لهذا الحد |
| Beş parası yoktur. Babana borcumu ödeyeceğimi söyle. | Open Subtitles | أنه آخر ألأُسْبوعِ، هو حتماً سَيَكُونُ مفلساً. |
| O sadece bir süper sıçan değil, aynı zamanda da züğürdün teki. | Open Subtitles | ليس فقط كان أعظم جرذ ، أيضاً أنه كان مفلساً. |
| 2000 yılında öldüğünde acınacak hâlde ve beş parasızdı. | Open Subtitles | مات في عام 2000، مريراً مفلساً |
| beş parasız kalmaktan övünebilecek pek az insan vardır, bu kadar genç yaşta, hem de. | Open Subtitles | إنه بالفعل رجلاً نادراً من يتباهى بكونه مفلساً . قبل حتى بلوغه مبلغ الرجال |
| beş parasız olman, arabada uyuman alkolik olman ile ilgili ağlamaklı hikayenin. | Open Subtitles | كل تلك القصة العاطفية عن كونك مفلساً وتنام في سيارتك ، وأنك سـكّير |
| Belki beş parasız ve bel soğukluğuna yakalanmış olarak döner, ama evinin yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | كلا,سيظهر قريباً ربما يكون مفلساً ومصاب بمرض السيلان لكن سيجد طريقه للمنزل |
| Bu işi yapmak için bir iş adamı gibi görünmek önemli beş parasız olsak bile, zengin görünmemiz gerekli. | Open Subtitles | لتقوم بتجارة لابد ان يكون شكلك مثل رجال الأعمال حتى وان كنت مفلساً,مظهرك لابد ان يكون غنياً |
| Eğer beş parasız kalırsam bile benim arkadaşım mısın? | Open Subtitles | هل كنتُ لتستمر بمصادقتي، لو أصبحتُ مفلساً ؟ |
| Bugün bittiğinde, beş parasız ve işsiz biri olacağım. | Open Subtitles | بعد هذه الحفله سأكون مفلساً سأكون عاطلاً |
| İflas etmişti, sokakta yaşıyordu, Hammer pantolonun sol paçasında uyuyordu. | Open Subtitles | لقد كان مفلساً ويعيش في الشارع ينام علي الجانب الأيسر من سرواله |
| İflas edince satmak istedim. | Open Subtitles | وعندما أصبحت مفلساً حاولت بيعها كلها مزيفة |
| İflas eden zengin bir adam hakkında bir kitap okumuştum. | Open Subtitles | قرأت في أحد الكتب قصة رجل ثري يصبح مفلساً |
| Ayrıca çulsuz da değilim. | Open Subtitles | لستُ مفلساً أيضاً. |
| Arkadaşın Robbie'nin sağlık sorunu ve çulsuz olmanı göz önüne alırsak iş teklifimi tekrar düşünmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | ظننت أنّك تريد أن تعيد النظر على حساب حالة صديقك (روبي) .وعلى حساب كونك مفلساً |
| Ama son bir aydır beş parası yok. | Open Subtitles | لكن خلال الشهر الماضي، كان مفلساً بالكامل. |
| O sadece bir süper sıçan değil, aynı zamanda da züğürdün teki. | Open Subtitles | ليس فقط كان أعظم جرذ أيضاً أنه كان مفلساً |
| Her zaman beş parasızdı. | Open Subtitles | كلا، كلا، لقد كان مفلساً دائماً. |
| Gelmiş geçmiş en varlıklı ailenin oğlu olarak neredeyse beş parasızım. | Open Subtitles | أنا على وشك أن أكون مفلساً. كأبن لعائلة ثريه يمكن أن يكون. |
| Hey, ben size kira vermeden evinizde oturan meteliksizin teki olabilirim, fakat benim de bir gururum var. | Open Subtitles | ربما أكونُ مفلساً واسكن مجاناً ،معكم ولكن عندي كبرياء |