| -Ona onunla tanışmak istediğimi söyle. -Seninle gerçekten tanışmak istiyor. | Open Subtitles | ـ أخبريها أننى أريد مقابلتها ـ إنه يريد مقابلتك حقا |
| Güzel, utangaç bir kız. Aslında burda, tanışmak isterseniz eğer. | Open Subtitles | إنها لطيفة و خجولة إنها هنا بالفعل إن أردتم مقابلتها |
| Kaltağa onu görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | قل للساقطة إنني أريد مقابلتها |
| Onunla dışarı çıkmak zorunda değilsin. buluşmak zorunda bile depilsin. | Open Subtitles | ليس عليك الخروج معها,ليس عليك حتي مقابلتها |
| Öyle mi? Tüm hayatım boyunca onunla tanışmak istedim. | Open Subtitles | لقد أردت مقابلتها طوال حياتي إذن ستفعلين |
| - Ve onunla tanışmak istiyorum. - Peki, bende orada olacağım. | Open Subtitles | و اريد مقابلتها حسناً , سأحصل الحق في ذلك |
| Başta onunla tanışmak istemiyor gibiydim. | Open Subtitles | أتعلم, في البداية, لم أعتقد أنني اريد مقابلتها |
| Ama onunla tanışmak istiyorsan, oda arkadaşı Bethany'e sorabilirsin. | Open Subtitles | لكن اذا كنت تريد مقابلتها , عليك ان تسأل زميلتها , بيثاني |
| Neyse boş ver. Belki onunla tanışmak istersin? | Open Subtitles | حسنا لا يهم ظننت انك ترغب في مقابلتها |
| Bu akşam kuliste tanışmak için Americana'ya gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب إلى "أمريكانا" الليلة من أجل مقابلتها |
| "Bay Darcy bir an önce kız kardeşini görmek istiyor biz de onu özledik. | Open Subtitles | "لا يطيق سيد (دارسي) الانتظار لرؤية أخته و نحن لا نقل عنه حماسة في مقابلتها ثانيةً |
| "Bay Darcy bir an önce kız kardeşini görmek istiyor biz de onu özledik. | Open Subtitles | "لا يطيق سيد (دارسي) الانتظار لرؤية أخته و نحن لا نقل عنه حماسة في مقابلتها ثانيةً |
| Kıza buluşmak, seninle ilgili konuşmak istediğimi söyleyince sınavı geçtim. | Open Subtitles | مررت لها كلمة طلبت مقابلتها لنتحدث بشأنك |
| Onu görmeden yapamam o yüzden şimdilik evlilik meselesiyle güvende tutup onunla görüşmeye devam edeceğim. | Open Subtitles | سوف أحافظ علي مسافة بيننا من اجل الزفاف و أيضاً . سوف أستمر بـ مقابلتها بالمستقبل |
| Onunla tanışmayı isterim. | Open Subtitles | بالطبع , سيسرنى مقابلتها |
| Bilmiyorum. Bence onunla tanışmalısın. | Open Subtitles | لا أعلم , أظن أن عليك مقابلتها |
| Yetişkin bir bekarım.Bir kadınla tanıştım Ve onunla sosyal ortamlarda görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا رجل أعزب. قابلت أمرأة وأودّ مقابلتها ثانية بشكل إجتماعي. |
| Belki onunla sakat insanların durumu hakkında röportaj yapabilirim. | Open Subtitles | ربما أستطيع مقابلتها لأجل التقرير الذي عليّ فعله للمعاقين |
| Aslında onunla bu şekilde görüşmeyi seviyorum. | Open Subtitles | في الواقع ، أحبّ مقابلتها بهذه الطريقة |
| Onların da onunla tanışmaya can attığına eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنهم جميعاً يريدون مقابلتها, أيضاً |
| Önce onunla tanışabilir miyim? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن بإمكانى مقابلتها أولا ؟ |
| Evet. Düğününde onunla tanışmam şans işiydi. - Biraz senin de payın var. | Open Subtitles | نعم , ضربة حظ مقابلتها في حفل زفافك , بــإمكانك أن تأخذ بعض الفضل على ذلك |
| O halde Rodyon Romanoviç bir buluşmayı bizzat kendim ayarlarım. | Open Subtitles | في هذه الحالة, يا روديون رومانوفيتش سأضطر إلى مقابلتها بنفسي |
| görüşmesi için ona Fransızca öğretmem gerekiyor. | Open Subtitles | يُفترض بي تعليمها اللغة الفرنسية لأجل مقابلتها. |
| Fantastik, ben ne zaman onunla tanışacağım? | Open Subtitles | رائع , متى يتسنى لي مقابلتها ؟ |