| Lafı geçmişken daha önce hiç birinci sınıf uçtun mu? | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك، هل سافرت جوًّا في مقاعد الدرجة الأولى؟ |
| Ben bunun için minnettar olacak, birinci sınıf uçuşlar | Open Subtitles | سأشكركِ على الطيران في مقاعد الدرجة الأولى. |
| Seni birinci sınıf yolculuk ile Avrupa'ya yolladım ama senin elde ettiğin sadece bu mu? | Open Subtitles | لقد أرسلتك لأوروبا في مقاعد الدرجة الأولى وهذا ما أحضرتيه لي ؟ |
| Sanırım birinci sınıf bize göre değil. | Open Subtitles | لا أعتقد أن مقاعد الدرجة الأولى صممت لأجلنا |
| - Üzgünüm. Birinci sınıf dolu. | Open Subtitles | -أنا آسفة لا أستطيع مساعدتك,مقاعد الدرجة الأولى ممتلئة |
| Peki ya birinci sınıf mevkiide Game of Thrones oyuncularını görürsen? | Open Subtitles | وإذا رأيت أي ممثلين "من مسلسل "صراع العروش في مقاعد الدرجة الأولى؟ |
| Şampanya, Langostino, arkaya yatabilen koltuklar birinci sınıf. | Open Subtitles | (شامبانيا) (جمبري) ...متكئين للمقعد الواحد مقاعد الدرجة الأولى , ها أنا قادمٌ يا حبيبتي |