| Yaptıkları şeyi kesinlikle iğrenç bulmayan kişiler, nasıl olduysa birdenbire "Aaaa" dediler. | TED | و بطريقة ما، الناس الذين إعتقدوا أن ما يقومون به ليس مقرفاً على الإطلاق فجأة غيروا هذا التفكير. |
| İğrenç değil. Sebze-O, yani geleceğin tahıl gevreği. | Open Subtitles | إنه ليس مقرفاً إنه فيجي أوس إنه حبوب المستقبل |
| Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum ama kulağa iğrenç geliyor. | Open Subtitles | لاعلم لديّ عن معنى ذلك ولكنّه يبدو مقرفاً |
| Asla Dwight gibi görünemezdim. İğrençti. | Open Subtitles | أنا إطلاقاً لم أبدو مثل ذلك, ذلك كان مقرفاً |
| Bu akşam yaptığın her şey iğrençti. | Open Subtitles | ربَّاه, كل شيءٍ فعلتيه الليلة كان مقرفاً. |
| Yeni yılda görüşürüz. Go get 'em. Bu berbat bir durum. | Open Subtitles | اراكِ السنه القادمة حسناً هذا يبدوا مقرفاً |
| Ayrıca, vücudun bok çuvalına dönecek spor yapmaya vaktin de olmayacak. | Open Subtitles | ايضاً ، ان جسمكِ بدأ يصبح مقرفاً ولن تستطيعي بعد ذلك ان تقومي بالتمارين الرياضية |
| Eğer onunla gerçekten yatmış olsaydın bu iğrenç bir şey olurdu ama yattığını sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا سيكون مقرفاً لو نمت معها حقيقة, لكني لا أظن أنك فعلت |
| Chloe, gazete paçavranda kutsal bir okul geleneğini yerden yere vurmak sence hoş olabilir ama, bence iğrenç. | Open Subtitles | كلوي تعتقدين أن تدمير تقليد مدرسي مقدس في مجلتك الفضائحية الرخيصة أمراً مسلياً ولكنني أراه مقرفاً |
| Çocukça? Seks iğrenç bir şey değil, sen iğrençleştiriyorsun! Böyle bir yerde bile güzel olabilir. | Open Subtitles | ,الجنس ليس شيئاً مقرفاً إلا إن أردته كذلك قد يوجد الجمال في مكان كهذا أيضاً |
| Yani ayrılsaydık çok iğrenç olabilirdi. İnsanlar meyve falan fırlatabilirdi. | Open Subtitles | ،أعني، قد يكون أمراً مقرفاً نوعاً ما الناس قد يلقون الفاكهه بين الحين والآخر |
| Eskiden bunun çok iğrenç olduğunu düşünürdüm ama artık çok güzel olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كنتُ أرى ذلك مقرفاً جداً أمّا الآن فأراه أمراً جميلاً. |
| Bu hoşmuş! Ben iğrenç olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | يبدو الوضع جيداً ، لقد توقعت بأن يكون مقرفاً |
| Boynun iğrenç görünebilirmiş gibi geliyor bana. | Open Subtitles | إلا أن كنت لا تكبر جيداً لدي شعور بأن عنقك سيكون مقرفاً |
| Yemek hala iğrenç, yani sanırım bu demek oluyor ki sen bu işi başardın. | Open Subtitles | مازال الطعام مقرفاً لذا اظن ان هذا يعني انك تؤدي العمل الذي تبرع فيه |
| Aslında iki parmağını yemeye çalıştım, ama tadı iğrençti. | Open Subtitles | في الواقع لقد حاولت أكل اصبعين لكن كان ذلك مقرفاً |
| Bir kere denemiştim, iğrençti. | Open Subtitles | لقد جربت الأمر ولكنه كان مقرفاً |
| 1995'teki aile yemeğinde. Gerçekten iğrençti. | Open Subtitles | تجمع العائلة عام 1995 كان مقرفاً تماماً |
| Düz kesimlerimin, berbat görünmesine sebep oluyor. | Open Subtitles | مما يجعل الكرافس الذي قطعته بشكل مستوي يبدو مقرفاً |
| Biliyor musun, bazen birlikte bira içemememiz gerçekten berbat bir şey. | Open Subtitles | أتعلم , أحياناً يكون الامر مقرفاً أنه لا يمكننا احتساء جعة معاً |
| Hayır yapamam, vücudum bok çuvalı gibi. | Open Subtitles | لا ، لا استطيع جسدي بدأ يصبح مقرفاً |
| İğrençleşme lütfen. | Open Subtitles | أوه، لاتكن مقرفاً |
| - Giderek iğrençleşiyor. | Open Subtitles | يبدو مقرفاً أكثر |