| karavanımda sadece çiçekler oluyor. | Open Subtitles | اتلقى الأزهار في 7 من كل شهر تظهر فجأة في مقطورتي |
| Bilirsin eğer, bilirsin eğer karavanımda uzanmak istersen, şey buradan daha rahattır orası. | Open Subtitles | أتعرف لو إن اردت أن تنام السرير في مقطورتي |
| Benim kokuşmuş Karavanıma uğramış gibi duruyorsun. | Open Subtitles | ألديك الرغبة بالتعريج على مقطورتي الشقية؟ |
| Kendime ait bir yer ve Karavanım olsun istiyorum. | Open Subtitles | أريد إمتلاك منزلي الخاص، و مقطورتي الخاصة |
| O olduğunu biliyorum. Karavanımdan kaçarken gördüm. | Open Subtitles | أجل، أعلم أنّه هو رأيته يركض هارباً من مقطورتي |
| Aksi halde Karavanımı terk edin çünkü yarın gece Salem'deki ruhları kurtarmam gerek. | Open Subtitles | خلاف ذلك اخرجا من مقطورتي لان هناك ارواح انقذها في سالم ليله الغد |
| Sen öğrenene kadar, karavanımda olacağım. | Open Subtitles | ولكنني سأكون في مقطورتي إلى أن تكتشف ذلك |
| Üzgünüm, karavanımda süslü fındık yiyip sigara içiyordum. | Open Subtitles | آسف , كنت في مقطورتي آكل مكسرات فاخرة و أدخن. |
| Eve geldiğimde karavanımda iki adam vardı! | Open Subtitles | عدت إلى منزلي ووجدت رجلين في مقطورتي |
| karavanımda ne halt... ediyordun? | Open Subtitles | ما الذي تفعلينه في مقطورتي بحق الجحيم؟ |
| Bu konuyu karavanımda tartışmaya ne dersin? | Open Subtitles | -أجل؟ أتريد أن تأتي إلى مقطورتي وتناقشني |
| Yarın öğle yemeğinden sonra Karavanıma uğra. Tatlı için yer ayırmayı unutma. | Open Subtitles | تعال الى مقطورتي غداً بعد الغداء، وأبقِ مكاناً في معدتك للحلوى |
| - Etmedi. Karavanıma figüran alamam. | Open Subtitles | لا يمكن أن تتواجد كومبارس في مقطورتي |
| - Konuşmak için Karavanıma gelmeyi düşünür müsün? | Open Subtitles | -هل تريد القدوم الى مقطورتي والتحدث عن ذلك ؟ |
| Şey, uh, Karavanım şurada. | Open Subtitles | حسناً ، مقطورتي تقع هناك |
| Cidden. Karavanım o kadar küçük. | Open Subtitles | على محمل الجد مقطورتي صغيرة |
| Şey, uh, Karavanım şurada. | Open Subtitles | مقطورتي هناك |
| Evimin, Karavanımdan daha rahat olduğuna temin ederim. | Open Subtitles | استطيع الضمان لك ان منزلي اكثر راحةً من مقطورتي |
| - Hayır. Karavanımdan silah zoruyla götürdüğünü söyledim. | Open Subtitles | لا، أخبرت الاسكتلندي أنه أخذني من مقطورتي تحت تهديد السلاح |
| Ben yokken Karavanımı toparlaman mümkün mü acaba? | Open Subtitles | أهناك فرصة أن تقومي بتنظيم مقطورتي وأنا غائب؟ |
| Neden benim karavana gidip uzanmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تذهبي إلى مقطورتي .. تستلقي هناك ؟ ؟ |
| Benim karavanda da bunun aynısından var. | Open Subtitles | هذا نفس نوع جهاز الرذاذ الذي أعلقه علي باب مقطورتي |