"مقيت" - Translation from Arabic to Turkish

    • berbat
        
    • İğrenç
        
    • nahoş
        
    • sikik
        
    • pislik
        
    • berbattır
        
    • çok kötü
        
    • Berbatsın
        
    Daha önce berbat oynamış takımlar görmüştüm ama, bu kadar berbat oynayanı yoktu. Open Subtitles رأيت قبلهم فريق مقيت ، لكن هؤلاء كانوا أمقت وأوضع المقيتين الذي واجهناهم
    berbat bir his olduğunu biliyorum ama sandalyeye kadar gitmen gerekiyor. Open Subtitles حسناً أعرف أن هذا مقيت لكننا سنجلسك هلى هذا الكرسي، اتفقنا؟
    Beni fena bir holografik şekilde görüyorsanız kesin ölmüşümdür ki benim için cidden berbat bir durum. Open Subtitles إذا كنتم ترونني على هذه الهيئة الثلاثية الأبعاد هذا يعني انني ميت وهو امر مقيت بالنسبة لي
    Kestirecek iğrenç bir yer arıyordum ve senin evinin kapısı kilitliydi. Open Subtitles كنت ابحث عن مكان مقيت للنوم فيه لكن المنزل كان مغلق
    Tehlikeli olması bir yana... kesinlikle nahoş bir şey. Open Subtitles قد يكون في ذلك شيئ من الخطر. انة شيء مقيت جدا.
    Oh, seni sikik. Open Subtitles أوه ، كنت مقيت.
    Elimin izleriyle yaptığım hindi. Ne pislik bir herifmiş. Open Subtitles وطبعة كفّي التي صنعتها بدم ديك روميّ، يا له من مقيت!
    Veya bu işi benim yerime birisi yaparsa ki berbat olur, çünkü onu öldürmenin hazzını almak istiyorum. Open Subtitles أو ان اجعل أحداً ما يقوم بذلك من أجلي وهو امر مقيت, لأنني اريد ان احضى بالرضا عن فعل ذلك بنفسي, اتفهمني؟
    Beni fena bir holografik şekilde görüyorsanız kesin ölmüşümdür ki benim için cidden berbat bir durum. Open Subtitles إذا كنتم ترونني على هذه الهيئة الثلاثية الأبعاد هذا يعني انني ميت وهو امر مقيت بالنسبة لي
    Aşk hala var ama fiziksel evreye geçemiyor gibiyiz ki bu da berbat bir durum çünkü bana belli bir özgürlük tanıyor. Open Subtitles أقصد, لا يزال الحب موجوداً لكن لم نعد بعد إلى المرحلة الجسدية وهو امر مقيت, لكنه يمنحني بعض الحرية
    Bu berbat bir durumdur ve bazen acısı bir süre geçmez. Open Subtitles الأمر مقيت , و أحياناً قد تسوء الأمور لفترة
    berbat bir gün geçirdim. - Uykuya dalabilir miyim? Open Subtitles لقد مررت بيوم مقيت أبوسعي الخلود للنوم فحسب؟
    Seni anlamıyor değilim. Korkmak berbat bir şeydir. Open Subtitles ليس وكأنّي لا أشعر بالخوف، الشعور بالخوف مقيت.
    Biliyorum. Bu berbat bir şey, ama biz şansımızı denedik. Open Subtitles أعلم إنهُ مقيت لكنا أعطيناها فرصة
    berbat olan kısmı aslında her zaman senin her şeyin olabilmeyi istemiş olmamdı. Open Subtitles ... لكن ماهو حقا مقيت اني لطالما كنت اريد ان اكون كل شئ بالنسبة اليك
    Ama seninle birlikte yaptığımda daha az berbat oluyor. Open Subtitles ولكنهُ مقيت أقل عندما أفعلهُ معكِ
    Ne berbat bir durum. Open Subtitles والد الطّفل بقتلها عجبًا، ذلك مقيت.
    İğrenç bir kâfir olarak Majestelerinin sadakat ve sevgi konularının arasına düpedüz halkı isyan ettirecek ve nifak tohumları ekecek şeyler yerleştirdi. Open Subtitles كونه زنديق مقيت لقد قام بتنظيم تام بزرع فتنة مشتركة
    O zavallı insanlara yaptıklarınız, nahoş, bir bakıma da acımasız ama bunu asil bir amaç uğruna yapıyorsunuz. Open Subtitles لربما أمر مقيت ما تفعلانه لهذان المسكينان وقاسٍ أيضاً، لكنكما تفعلانه لهدف نبيل
    Yolun sonu, sikik. Open Subtitles نهاية الطريق، مقيت.
    Ne pislik bir herifmiş. Open Subtitles وطبعة كفّي التي صنعتها بدم ديك روميّ، يا له من مقيت!
    - Vatanseverler berbattır. Open Subtitles -برنامج باتريوت مقيت
    Bana da. Bana da. ve bu çok kötü bir şey. Open Subtitles ــ وأنا أيضاً ــ وأنا كذلك، وهذا مقيت لأننا أناس صالحون من الجنون أنهم قلقون بشأن سرقتنا لبعض الأشياء
    Berbatsın, Higbe! Sadece yürüyor. Open Subtitles انت مقيت "بيت " هذا يساعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more