| entrika, kaçırılma, ifadesi zor acılar karşısında cesaret. | Open Subtitles | مكائد و إختطاف شجاعة صارخة في وجه معاناة لايمكن أن توصف |
| Bendeki gibi entrika genleri yok sende. | Open Subtitles | ليس لديك جينات مكائد مثلي |
| Sigara içmek entrika çevirmek ve gelen misafirleri yemek yasak. | Open Subtitles | "ممنوع التدخين..." "لا مكائد شريرة..." "لا يتهجم أي من الضيوف على الآخر" |
| Unutmayın bu çeşit sanat eserlerinin yapıldığı dönemlerde ejderhalar sadece basit köy halkının zihinlerinden kaynaklanan şeytanın entrikaları değildi aslında kendileri için bunlar şeytanın sembolik tasvirleriydi. | Open Subtitles | وضعوا في اعتباركم أنه أثناء ذلك العصر من الفن الديني لم تكن التنانين مجرد مكائد لـ .. للشر |
| Ah, güzellik yarışması entrikaları. Bazı şeyler asla değişmiyor. | Open Subtitles | مكائد عروض الجمال بعض الأشياء لا تتغيّر أبداً |
| - Nasıl bir cadı icadı bu? - Güçlü bir tane. | Open Subtitles | -أي نوع من مكائد الساحرات كانت تلكَ؟ |
| Size hizmet eden genç biri efendim, kaliteli iş çıkaran biri musibet Pitt'in politik entrikalarına uyum sağlayacak biri. | Open Subtitles | شابٌ يعمل تحت لواءك سيدي، وقد قام بأعمالٍ مذهلة يناسب مكائد بت الشرير السياسية |
| James asla entrika adamı değildi. | Open Subtitles | جيمس لم يكن أبداً رجل مكائد |
| entrika yok. | Open Subtitles | أو مكائد |
| - Bu Shiva'nın entrikaları değildi. Bu Paul Briggs'ti. | Open Subtitles | لم يكن هذا من مكائد الإله (شيفا)، كان هذا من فعل (بول بريغز). |
| - Nasıl bir cadı icadı bu? - Güçlü bir tane. | Open Subtitles | -أي نوع من مكائد الساحرات كانت تلكَ؟ |
| "musibet Pitt'in politik entrikalarına uyum sağlayacak biri." Eski dost Lord Baldrick. | Open Subtitles | "يُناسب مكائد بت الشرير السياسية." اللورد بولدريك الطيب |