| Running Milk'in Chicago'da ofisi yok. | Open Subtitles | تشغيل الحليب لا يوجد لديه مكاتب في شيكاغو. |
| Eminim ki Dışişleri Bakanlığının Virginia'da ofisi yoktur. | Open Subtitles | وقد أظهرت الخارجية ليس لديها مكاتب في ولاية فرجينيا. |
| Isle of Man, Dubai ve Caymans'da ofisi olan bir serbest muhasebeci. | Open Subtitles | محاسب قانوني معتمد لديه مكاتب في (جزيرة مان)، (دبي) و (جزر الكيمان). |
| - Aşağı mahallede ofis kiralıyormuş. | Open Subtitles | ـ هي تقوم بتأجير مكاتب في وسط المدينة. |
| Aaron'u tuttukları yerle aynı olma ihtmali çok yüksek. Şehir merkezinde bir ofis merkezi. | Open Subtitles | في الغالب أنه هو نفس المكان الذي يحتجزون فيه (آرون)، برج مكاتب في وسط المدينة |
| Blofeld denen adamla İsviçre Bern'de ofisleri olan şu avukat arasında bir bağlantı olabilir. | Open Subtitles | هناك قد يكون صلة بين ذلك الرجل بلوفيلد والمحامي الذي لدية مكاتب في بيرن سويسرا |
| D.C. New York, Chicago ve Los Angeles'de ofisleri olan özel bir şirket bu. | Open Subtitles | وهو معهد سياسات خاصّ التمويل وله مكاتب في العاصمة -و(نيويورك) و(شيكاغو) و(لوس أنجلوس ) |
| - 155 Emerson'da ofisleri. | Open Subtitles | - (إنهم يملكون مكاتب في 155، شارع (إيمرسون - |
| Son dakikada çıktı. Londra'da da ofisleri var. | Open Subtitles | جاءت في اللحظة الأخيرة، لديهم مكاتب في (لندن) |
| Kırkı aşkın ülkedeki ofisleriyle, Belko Şirketi çalışanlarını dinamik iş akışının sağladığı modern ofis ortamlarındaki mücadelelerle yüzleşebilmesi için eğitiyor. | Open Subtitles | مع مكاتب في أكثر من 40 بلدًا، شركة "بيلكو" تدرب موظفيها على مواجهة جميع تحديات البئية المكتبية الحديثة الموفر بهذه الأعمال الديناميكية. |
| Tebrikler, bana Paris ve Londra'da ofis açtığını söylediler. | Open Subtitles | ! تهانيّ (تم إخباري أنك إفتتحت مكاتب في (باريس) و (لندن |
| Kabil, Bağdat ve Tripoli'de ofisleri var. | Open Subtitles | كان لديهم مكاتب في (كابول) (بغداد)، و(طرابلس) |
| - Polyhedrus'un Londra'da ofisleri var. | Open Subtitles | ـ (بوليهيدريس) لديها مكاتب في لندن. |