| Bu, hayatlarımızı kişisel kazanç için riske atmakla ilgili değil. | Open Subtitles | ولكن لا يتعلق بالمخاطرة بحياتنا .من أجل مكاسب شخصية |
| "Hayatımı kişisel kazanç için değiştirmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاول أن أبادل حياتك لتحقيق مكاسب شخصية لي |
| Kendi kişisel kazanç için? | Open Subtitles | لتحقيق مكاسب شخصية له؟ |
| Son zamanlarda her şeyi kendileri için yapıyorlardı, kişisel çıkarları için. | Open Subtitles | في الآونة الأخيرة ، هم قاموا بكل شيء فقط لأنفسهم ، ولتحقيق مكاسب شخصية |
| Kendi çıkarları uğruna siyasi rakibini hedef almak için Adalet Bakanlığı'nı kullanan Başkan'ın aksine. | Open Subtitles | على عكس الرئيس الذي أراد استخدام وزارة العدل لاستهداف خصومه السياسيين رغبةً في تحقيق مكاسب شخصية |