| Fakat kendi avukatlarını ayarlamış olamazlardı çünkü hiç telefon görüşmesi yapmadılar. | Open Subtitles | لأن المتهمين أنفسهم لم يكونوا يستطيعون أن يقوموا بذلك و ذلك لأنهم لم يجروا أي مكالمات هاتفية بعد إعتقالهم |
| telefon görüşmesi istemediğini biliyorum ama telefondaki adam bir polis olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أعرف بأن قلت أنك لا تريد أية مكالمات هاتفية لكن ثمة شرطي يريد مكالمتك الآن |
| "İş saatleri içinde kişisel telefon görüşmeleri yapmak yanlıştır." | Open Subtitles | من الخطأ اجراء مكالمات هاتفية شخصية أثناء الدوام الرسمي ؟ |
| Ama hepsi telefon konuşması ve telgrafladır, değil mi, AngeIica? | Open Subtitles | لَكنَّ كُلّها مكالمات هاتفية وبرقيات، ، أنجيليكا؟ |
| Hiçbir telefonu bağlamayın. | Open Subtitles | أجل، لا أريد أية مكالمات هاتفية |
| Yaklaşık her 15 dakikada bir telefon alıyorum. | Open Subtitles | كنت أتلقي مكالمات هاتفية تقريباً كل 15 دقيقة. |
| Peki bir telefon hakkım falan damı yok ? | Open Subtitles | هل أستطيع استقبال مكالمات هاتفية ؟ |
| Telefonla arama yok.Başka benler yok Yani tanıklar | Open Subtitles | لا مكالمات هاتفية لا وحمات اقصد شهود ، شهود آخرين |
| Geç saatlerde telefon çağrıları, ölüm tehditleri. | Open Subtitles | مكالمات هاتفية في آخر الليل، تهديدات بالموت |
| - Müstehcen Telefon aramaları mı alıyorsun? | Open Subtitles | هل تلقيت مكالمات هاتفية بذيئة؟ انه من اجل صديقة |
| Hiç gizlenen birisini ya da aldığınız cevapsız telefonlar ya da onun gibi şeyler fark ettiniz mi? | Open Subtitles | هل لاحظتم أي أحد يقوم بمراقبتكم .... أو مكالمات هاتفية |
| Bir kaç telefon görüşmesi yapayım, bakalım onun ölümünden kim karlı çıkıyor. | Open Subtitles | دعونا نجعل مكالمات هاتفية قليلة، ومعرفة الذين وقفوا للاستفادة من الموت هنتر هدسون. |
| Küçük bir araştırma yaptım, birkaç telefon görüşmesi sonunda mükemmel bir çözüm buldum. | Open Subtitles | أنا عملت بحث صغير، بضع مكالمات هاتفية وأعتقد أني جئت بالحل المثالي |
| Ya da tuhaf bir telefon görüşmesi? | Open Subtitles | هل كان هناك أي شيء خارج عن المألوف أي مكالمات هاتفية غريبة؟ |
| Keyif çatmak yok, telefon görüşmesi yok ve de eğlence yok. | Open Subtitles | لا.. لا مرح.. لا مكالمات هاتفية ولا تسلية |
| Daha fazla telefon görüşmesi yapamayacağım | Open Subtitles | لا يمكنني إجراء مكالمات هاتفية زيادة نعم؟ |
| O olaydan beri hiç telefon görüşmesi yapmadın mı? | Open Subtitles | وأنت ما جعلت أيّ مكالمات هاتفية منذ الحادثة؟ |
| Yani oda servisi, telefon görüşmeleri ve internet yok. | Open Subtitles | إذن, لن تكون هناك خدمة غرف, ولا مكالمات هاتفية, أو إنترنت, |
| Akşam yemeği yiyeceğim, telefon görüşmeleri yapacağım. | Open Subtitles | لدي عشاء, وإجراء مكالمات هاتفية |
| Senin yanında hiç telefon konuşması filan yaptı mı? | Open Subtitles | هل قام بأي مكالمات هاتفية عندما كنتما سوية ؟ |
| Bahane yok, geç kalmak yok ve cep telefonu da yok. | Open Subtitles | لا أعذار, لا تأخر, و لا مكالمات هاتفية |
| Cuma gecesi, bu konuyu konuşmak için buraya gelirsin ve hemen hemen aynı zamanda adam mutsuz karılarından bir telefon alır. | Open Subtitles | لذا ليلة الجمعة قدمت إلى هنا للنقاش معه بخصوص هذا و بنفس الوقت ترده مكالمات هاتفية من زوجاته البائسات |
| Hapishane müdürünün söylediğine eminim, buraya geldiğimden beridir ziyaretçi hakkım, telefon hakkım ya da yazışma hakkım yok, kısacası hücre hapsindeyken bir kiralık katili nasıl tutabilirim yüzbaşı? | Open Subtitles | أنا واثق أن السجان أخبركِ أنه لا يأتني أي زيادرة أو مكالمات هاتفية أو مراسلات منذ دخلت هنا، لذا كيف أقوم بتأجير قاتل محترف، |
| Randevu planları, telefon çağrıları yok mu? | Open Subtitles | لا تخطيط لإجتماع ، لا مكالمات هاتفية ؟ - أنا أقول لك الحقيقة - |
| Sahte Telefon aramaları yapıyormuşsunuz. | Open Subtitles | أنت تقوم بإجراء مكالمات هاتفية مُزيفة |
| telefon etmek yok, mektup yazmak yok. Hiçbir türlü yazışma yok. | Open Subtitles | لا مكالمات هاتفية ، لا رسائل لا تواصل من أي نوع |