"مكان العمل" - Translation from Arabic to Turkish

• iş yerinde
• işyerinde
• iş yeri
• işyeri
• iş yerini
• İş yerindeki
• çalışma
• işyerindeki

Bir yanda, iş yerinde çocuk yuvalarının olması harika ve parlak bir fikir.
من ناحية تضع ميزه رعاية الأطفال في مكان العمل وهو أمرٌ رائع ومستنير.

iş ile ilgili konuşacağım, özellikle neden insanlar iş yerinde iş yapmak istemiyor, ki bu hepimizde olan bir problem.
سأتحدث عن العمل بالتحديد : لماذا لا يستطيع الناس إنجاز العمل , في مكان العمل مشكله نعاني منها جميعا

Bir iş bulacak kadar şanslıydım fakat iş yerinde nöbet geçirdikten sonra işten kovuldum.
كنت محظوظة ما يكفي لأحصل على وظيفة، لكني طردت منها عندما أصبت بنوبة في مكان العمل.

Sizin de bildiğiniz gibi ben işyerinde eğlenmenin hepimize iyi geleceğine inanıyorum.
كما تعلمون ، اعتقد ان جعل مكان العمل مرح أفضل للروح المعنوية

İşyerinde hırsızlığa yönelim hakkında konuşmuştuk... bu yüzden çekimdeki bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
أعلم أننا في التوجيه، تكلمنا عن السرقة في مكان العمل لذا أود أن أبلغ عن سرقة من شيكي

Eğer bir iş yeri katiliyse, hakkında başka ne söyleyebiliriz.
حسنا, ان كان قاتلا في مكان العمل فماذا يخبرنا ذلك عنه؟

O zaman uyuşturuculu bir işyeri yönetmem için bana para verin.
اووه ، هذا جزائي لأنني حاولت جعل مكان العمل خالياً من المخدرات

Eskiden mercimeği fırına verdiğin biriyle aynı iş yerini paylaşmak.
مشاركتك مكان العمل مع شخص ما كنت معتاد تفعلها معه

İş yerindeki stres, bu büyük etkiye neden olan stres, üretkenlik ve sağlık ile ilgilidir.
إن التوتر في مكان العمل والتوتر الذي يسبب هذا التأثير الهائل، مُرتبط بالإنتاجية والعافية.

İş yerinde aşk zor bir konu olabilir.
الرومانسية في مكان العمل يمكن تكون موضوعًا صعبًا.

İş yerinde flörte şahit olmak, kuralları bilmeme, ne olduğunu bilmeme ya da görmemeniz gereken bir şeyi görme hissi uyandırıyor.
أن تشهد المغازلة في مكان العمل قد يولد شعورًا بجهل القواعد، لا تعلم ماذا يجري، أو ربما ترى شيئاً لا يجب أن تراه.

Yine de, iş yerinde stres ve sağlığa nasıl yaklaştığımız konusunda büyük bir kopukluk var.
ومع ذلك، يوجد تفاوت هائل في كيفية التعامل مع التوتر والرفاهية في مكان العمل.

Bir kadını sevdiğiniz sürece, iş yerinde onu taciz etmenizin... bir sorun olmadığını söylüyorsunuz.
انت تقول انه لا مانع من مضايقة امرأة فى مكان العمل مادام بينهما حب

İş yerinde sekiz ayrı cinsel taciz ve/veya saldırı vakası.
ثمانية حالات من التحرش الجنسي والاعتداء في مكان العمل

İki meslektaşın iş yerinde yapması uygunsuz muydu? Muhtemelen.
هل كان غير لائقاً لزملاء في مكان العمل ؟

İş ortamında çalışan kadınlar... işyerlerindeki iş... çalıştıkları yerde... bir kadın olarak... bir kadın ve bir işçi olarak... işyerinde çalışan... bir kadın olarak...
النساء اللّواتي يعملن .. في جوّ مكان العمل .. يعملن .. في أمكنة عمل

İşyerinde yüzük takmayı sevmiyorum.
نعم, فقط لا أحب أن ألبس خاتمي في مكان العمل.

Umarım dersinizi almışsınızdır, Bayan Lemon. İşyerinde cinsel tacizde bulunduğunuzda, işler sonunda bir şekilde istediğiniz gibi sonuçlanmaz.
اتمنى انك تعملتي درسك سيدة ليمون بسبب التحرش الجنسي في مكان العمل

- Bir tanesi iş yeri kılık kıyafetiyle ilgili.
واحد منها هو الملابس المسموحة في مكان العمل

Uygunsuz iş yeri sohbetinin klasik bir örneği.
هذا مثال نموذجي عن محادثة غير لائقة في مكان العمل.

Dinsiz işyeri bence daha uygun olurdu.
إنه أقرب لجعل مكان العمل خالياً من الطقوس الدينية

Ağabeyi korktu ve iş yerini satmak istedi, böylece kardeşinden kaçabilecekti?
خاف فأراد بيع مكان العمل لكي يتسنى له الهروب من شقيقته؟

ve her birimiz iş hayatındaki rolümüz ne olursa olsun gerçekten de bu ihtiyaçlar hiyeyarşisi bize de hitap ediyor iş yerindeki ihtiyaçlarımız
وكل منا بغض النظر عن دوره في الاعمال لديه تسلسل هرمي للاحتياجات في مكان العمل

Bizce çalışma mekanları paylaşılmalı.
نحن نعتقد بأن مكان العمل يجب أن يتم مشاركته.

"Onur ve saygı ve onların işyerindeki önemleri. "
المهابة و الاحترام و أهميتهما في مكان العمل