| Biriyle buluşmak için bir yere ihtiyacı vardı, gözden uzak bir yere. | Open Subtitles | كان محتاجاً إلى مكان لمقابلة شخص ما ، مكان بعيد عن الأنظار |
| Bu da sıklıkla halinden memnun olmaktan uzak bir iş yeri sahibi ile işbirliği yapacağınız ve ekibinizi gözden uzak bir yere mevzilendirip hedefin gelişini bekleyeceğiniz anlamına gelir. | Open Subtitles | "في العادة هذا يعني حصول المنظمة" "على بعض من الغير سعداء من مالكين الاعمال" "تجهيز فريقك من مكان بعيد عن الانظار" |
| Oradan uzak bir yere. | Open Subtitles | مكان بعيد عن هنا |
| Gündelik, ihtiyatlı, gözlerden uzak bir yerde buluşuruz. | Open Subtitles | سنقوم بها بشكل عرضي وسري، في مكان بعيد عن الأنظار |
| - Ailemden uzak bir yerde. - Şehir merkezi mi? | Open Subtitles | مكان بعيد عن عائلتي وسط المدينة ؟ |
| Buralardan çok uzak bir yere gitmek istiyorum. | Open Subtitles | سأذهب إلى مكان بعيد عن هنا |
| Mary Fransa'dan gider gitmez Mary'nin emrinden çıkma vakti gelmiştir ve politikadan uzak bir yere gitme vakti de. | Open Subtitles | أن تتركي خدمة (ماري) وأن تغادري "فرنسا" وتذهبي الى مكان بعيد عن الحياة السياسية |
| Zelena ve Arthur buradan uzak bir yere kaçmış olmalılar. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ (زيلينا) و(آرثر) انسحبا إلى مكان بعيد عن هنا |
| - Bu kokudan uzak bir yerde. | Open Subtitles | مكان بعيد عن هذا العفن بالطبع |