| Gerçekte bir yer var ki muhtemelen biz şu an için dikkat ediyor olmalıyız. | TED | فيجي في الواقع هي مكان على الأغلب ينبغي لنا أن نعيره إهتمامنا في هذه اللحظة. |
| - Önemli bir yer değil. İki gün orada kalacağım. | Open Subtitles | -ليس هناك مكان على وجه الخصوص ، سأعود خلال يومين |
| - Önemli bir yer değil. İki gün orada kalacağım. | Open Subtitles | -ليس هناك مكان على وجه الخصوص ، سأعود خلال يومين |
| -Numunenin hiçbir yerinde araştırılabilir bir koku molekülü yok muydu yani? | Open Subtitles | ألا توجد جزيئات رائحة قابلة للكشف بأيّ مكان على العيّنة ؟ |
| Dünyanın hiç bir yerinde bütün alacaklıların yasal haklarından fazla kurtarıldığı, kurtarma paketine dahil edildiği görülmemiştir. | TED | لا مكان على كوكب الأرض جميع الدائنين تتم كفالتهم بالإضافة لمستحقاتهم القانونية. |
| Uydularla yerkürenin her yerinden gelen ışık yansıtılabiliyor. | Open Subtitles | الأقمار الصناعية تمكننا من رد الضوء من أي مكان على الكوكب |
| O küçük akıllarının alabileceğinden daha ölümcül, daha güçlü ve daha sabırsız bir yerden. | Open Subtitles | من مكان على قدر من الإبادةً والقوة و اللاصبر بحيث لا تستطيع عقولهم الصغيرة تصوره |
| Annen ile birlikte Martha'nın yerinde bir yer ayırttık. | Open Subtitles | أمّكَ وأنا ضَمنا مكان على مزرعةِ عنب مارثا. |
| Yer yüzünde medikal tedaviler için daha büyük bir potansiyele sahip başka bir yer yok. | Open Subtitles | لا مكان على الأرض يحمل إمكانية أعظم للعلاجات الطبية |
| Norveç diye bir yer duymuş muydun? | Open Subtitles | هل سمعت من قبل عن مكان على ما أعتقد يسمى نورواى ؟ |
| Herhangi bir yer, dünyanın ortasında. Gelecek bu. | Open Subtitles | أى مكان, على مدار العالم هذا هو المستقبل |
| Gerçkten de bu gezegende benden saklanabileceği bir yer olduğunu mu düşündü | Open Subtitles | هل هي حقاً تعتقد بأنه يوجد مكان على هذا الكوكب حيث يمكنها الإختباء منّي؟ |
| Ama odayı boşaltabilirim, az da olsa bir yer ayarlayabilirim. | Open Subtitles | لكن بإمكاني تفريغ مكان على الارض, مكان صغير. |
| Sahilde küçük bir yer, bir tekne. | Open Subtitles | أجل ، وقد ذكر أنّ لديه مكان على الشاطئ وقارب صيد |
| Bunlar gezegenin her bir yerinde ortaya çıkan sorular. | TED | هذه هي الأسئلة التي تتحكم بقواعد اللعبة في كل مكان على سطح الكوكب. |
| 10 sene önce hiçbir yerde Dünya gezegeninin hiçbir yerinde Wikipedia modelini tahmin edebilecek aklı başında bir ekonomist bulamazdınız. | TED | قبل 10 سنوات لم تكن لتجد اقتصادي واحد بكامل وعيه في أي مكان على كوكب الأرض، كان بإمكانه التنبأ بموسوعة ويكيبيديا. |
| Dünyanın her yerinde 24 saat izleyebileceğiz. | Open Subtitles | نحن سَنَكُونُ قادرون على تَعْقيبهم أي مكان على الكوكبِ، 24 ساعة يومياً. |
| "Şu andan itibaren," diye bildirdi, "Birleşik Devletler dünyanın her yerinde komünizmin ilerlemesini frenleyecek." | Open Subtitles | ،من الآن فصاعدا، كما أعلن ستعمل الولايات المتحدة على إحتواء انتشار الشيوعية في أي مكان على الكرة الأرضية |
| Bütün cihazlar, artık geminin herhangi bir yerinden kontrol edilebilecek. | Open Subtitles | اكثر مفاتيح التحكم بالمركب تستطيع تشغيلها من اي مكان على المركب |
| O küçük akıllarının alabileceğinden daha ölümcül, daha güçlü ve daha sabırsız bir yerden. | Open Subtitles | مكان على قدر من الإبادة والقوة و اللاصبر بحيث لا تستطيع عقولهم الصغيرة تصوره |