"مكان ليس" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmayan bir
        
    Sizden korkacakları ve size saygı gösterecekleri uzak olmayan bir yer var. Open Subtitles هناك مكان ليس بعيدًا عن هنا حيث أنتم يمكن أن يخشونكم ويحترمونكم
    Onlara beni güzel havuzu olmayan bir yere götürmeyin dedim. Open Subtitles أخبرتهم بألا يأخذوني إلى أي مكان ليس به بركة جميلة
    Kişisel haritanızda olmayan bir yere çok nadir gidersiniz. TED أنت نادراً ما تذهب إلى مكان ليس على خريطتك.
    Sanırım burası kadar güzel olmayan bir yerden Open Subtitles مكان ليس بطليف كما الحال هنا على ما اعتقد
    Farları neredeyse asırlardır bozuktu ve buradan uzak olmayan bir yerde sadece bir düğmeye dokunarak onardı. Open Subtitles مصابيحه اللأمامية كانت معطلة منذ زمن طويل وهي أصلحتها عند مكان ليس بعيد من هنا عن طريق لمس الزر فقط
    Korkin, bu kadının hiç de iyi olmayan bir yerden kaçtığı gün gibi ortada. Open Subtitles كوركين, من الواضح أن هذه المرأة قد هربت للتو من مكان ليس جيد
    Sonra buradan çok da uzak olmayan bir yerde, nehrin kıyısında uyandım. Open Subtitles استيقضت على النهر في مكان ليس بعيداً للغاية
    Havaalanından fazla uzak olmayan bir depo, boş bir ofis. Open Subtitles مخزن.. مكتب فارغ.. مكان ليس ببعيد عن المطار
    Geniş olmayan bir yer bulabiliriz veya tamamen donmuş bir yer. Open Subtitles ربما سنجد مكان ليس عريضاً وربما سنجده متجمداً بالكامل
    Buradan çok uzak olmayan bir yer. Ganimetle dolu bir yer. Open Subtitles هناك مكان ليس بعيدًا عن هنا مكان مملوء بالنهب
    Buradan çok uzak olmayan bir yerde köle gibi değil, zevk içinde yaşayabileceğiniz sizden tekrar korkacakları ve size saygı gösterecekleri bir hayat var. Open Subtitles ثمّة مكان ليس بعيدًا من هُنا حيث يعيش رجال أقوياء حياة من المتعة وليس من الكدح، مكان حيث يُمكن أن تُخشّوا وتُحترموا مرة أخرى.
    Muhtemelen asla zengin olmayacağız ve muhtemelen fazla büyük olmayan bir evde yaşayacağız ama iyice çabalayacağız ve birbirimizi seveceğiz o kadar çok mutlu olacağız ki onunla ne yapacağımızı bile bilmeyeceğiz. Open Subtitles ربما نحن لن نكون أثرياء ابداً ومن المحتمل بأننا سنعيش في مكان ليس كبير جداُ ولكننا سنعمل بقسوه وسنحب بعضنا البعض
    Neden biz sadece... nuclear olmayan bir yere taşınmıyoruz? Open Subtitles لمَ لا ننتقل إلى مكان ليس فيه محطات نووية؟
    Soğuk olmayan bir yer istiyorum. Open Subtitles أود الذهاب إلى مكان ليس بارداً
    Soğuk olmayan bir yer istiyorum. Open Subtitles أود الذهاب إلى مكان ليس بارداً
    Sanırım burada olmayan bir şeyi unuttum... Open Subtitles اعتقد انني نسيت شيئا في مكان ليس هنا
    Kendi ailesi sağ olduğunu bilmiyor, üstelik evi bile olmayan bir yerde saklanıyor ama kalkmış bana gitmemi söylüyor. Open Subtitles (داليه) يقول لي أن أغادر بينما لا تعلم عائلته أنه على قيد الحياة يختبئ في مكان ليس وطنه حتى
    O kadar da büyük olmayan bir daire arıyorum. Open Subtitles ..اعتقد انني اريد مكان ليس كبير
    Neredeyse insanı olmayan bir tesis. TED مكان ليس له اسم معين
    El ilanı olmayan bir yere. Open Subtitles في مكان ليس فيه الإعلان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more