| Babam Savunma Bakanlığı'nda yüksek rütbeli birisidir, ondan bu işlerden iyi anlarım. | Open Subtitles | أبي رتبته عالية في "مكتب الحرب" لذلك أنا أعرف حول هذه الأشياء. |
| Savunma Bakanlığı'ndan yeni bir haber aldım ve bilmek isteyeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | لقد وصلتني أخبار من مكتب الحرب وظننت من أن جميعكم يود أن يعلم |
| Ayrıca seni babama şikâyet edeceğim kendisi Savunma Bakanlığı'nda yüksek rütbeli birisidir. | Open Subtitles | إضافة لذلك، سأبلغ عنكِ لأبي ، الذي رتبته عالية جداً في "مكتب الحرب". |
| Buradayız, çünkü babası onu Savaş Dairesi'nin bulabileceği tehlikeden en uzak yere gönderdi. | Open Subtitles | نحن هنا لان والده ابعده عن الخطر حتى يستطيع مكتب الحرب ان يجده |
| Endişelenmeyin. Savaş Dairesi eksiklerimizi karşılıyor. | Open Subtitles | لا داعى للقلق مكتب الحرب يدعمنا بكل ما نحتاجه |
| Savaş Bürosu'nu, inzibat komutanını, liman ve demiryolu yetkililerini bilgilendirin. | Open Subtitles | أعلم مكتب الحرب , رئيس مجلس المارشال , سلطات الميناء وسلطات السكك الحديدية |
| Bir çalışma yaparken, Savaş Bürosu tarafından buraya gönderildim. | Open Subtitles | أنا جعلت دراسة منها , أنا أرسلت من قبل مكتب الحرب |
| Yani sen şimdi telgrafı Savunma Bakanlığı'nın yolladığı bir telgrafı yalanlıyorsun. | Open Subtitles | فهمت ذلك. إذاً، أنت تقول أنّ البرقيّة، أُرسلت البرقيّة من "مكتب الحرب"، تتضمّن معلومات كاذبة؟ |
| - Savunma Bakanlığı'nda yüksek rütbeli... | Open Subtitles | -مرتبته عالية جدّاً في "مكتب الحرب ". |
| - Savunma Bakanlığı'nda yüksek rütbeli | Open Subtitles | -عالية جدّاً في "مكتب الحرب ". |
| Norman, Savunma Bakanlığı telgraf çekmediyse birisi sahtekârlık yapmış olmalı. | Open Subtitles | (نورمان)، إذا "مكتب الحرب"، لم يرسل تلك البرقيّة. هذا يعني التي رأيتها كانت مزورة. |
| Savunma Bakanlığı'na gittim. Babam hayatta. | Open Subtitles | في "مكتب الحرب"، أبي على قيد الحياة. |
| Yüzbaşı Tietjens; Savaş Dairesi tarafından, 19. | Open Subtitles | لذا لدينا النقيب تيجنز , الذي مكتب الحرب يريد نقله |
| Ama ona, Savaş Dairesi'nin İstatistik Bölümü'nde vurulmak isteyenlerin kuyruk olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لكن يمكنك ِ أخباره مكتب الحرب يريد كامل قسم الأحصائيات مصفوف ومضروب |
| Saat 4.15'te Savaş Dairesi'nde olacak. | Open Subtitles | هو سيكون في مكتب الحرب في 4: 15 |
| İşte sana Savaş Dairesi. | Open Subtitles | ذلك مكتب الحرب بالنسبة لك |
| Mark, benimle Savaş Dairesi'ne geliyor. | Open Subtitles | مارك سيمشيني إلى مكتب الحرب |
| Savaş Bürosu G14-R bölümünden Yüzbaşı Tietjens için bir intikal emri geldi, efendim. | Open Subtitles | , هناك أمر تحرك قادم للنقيب تيجنز , سيدي من مكتب الحرب , غرفة جي-14 أر |
| Yangın söndürücülerin önde gelen İngiliz üreticisinin dediğine göre Savaş Bürosu'nun doğrudan emri olmadan, herhangi birisine yangın söndürücüsü satışı, Savaş Bürosu tarafından yasaklanmış. | Open Subtitles | , من المصنع البريطاني الرئيسي لطفايات الحريق يخبرونني بأنهم كانوا ممنوعين من قبل مكتب الحرب لبيع طفايات الحريق لأي شخص سوى إلى مكتب الحرب مباشرة |
| Savaş Bürosu, usta bir şekilde daireye gönderdi. | Open Subtitles | مكتب الحرب بشكل مبدع أرسلها إلى الشقة |
| Savaş Bürosu öyle diyor. | Open Subtitles | أو كما يقول مكتب الحرب |