| Kara Kale'de kaldım ama, orada da kadınlara izin yoktu. | Open Subtitles | لقد مكثت فى القلعة السوداء لم يكن مسموح بالنساء هناك |
| Aslında bu kampta sadece üç yıl kaldım. | TED | ومع ذلك فقد مكثت في المخيم ثلاث سنوات فقط. |
| Orada üç yıl kalması amaçlanmıştı, ama gerçekte orada 10 yıl kaldı, çünkü insanlar onu sevmişti. | TED | كان من المفترض أن تبقى هناك لمدة ثلاث سنوات، ولكن الواقع أنها مكثت هناك 10 سنوات لأن الناس أحبوها |
| Evde o kadar çok kaldın ki sinirime dokunmaya başladın. | Open Subtitles | لقد مكثت هنا كثيراً كنت قد بدات تثير اعصابى |
| Seni tanıdığım kadarıyla, bu kadar uzun süre kalmana şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | بما أعرفة عنك لقد تفاجئت أنك مكثت هنا طوال هذه المدة |
| Doğu Afrika'ya ilk yerleştiğimde bir çiftçi ailesinde yatıya kaldım. | TED | في بداية انتقالي إلى ريف أفريقيا الشرقية مكثت ليلا مع عائلة ريفية. |
| Çok beğendi. Saat 10:40'a kadar orada kaldım. Sonra iyi geceler deyip, eve geri döndüm. | Open Subtitles | مكثت حتى الحادية عشرة الا الثلث و تمنيت لها ليلة سعيدة و عدت اٍلى المنزل |
| Şey, dün gece geldiğimde oldukça hastaydım, bu yüzden bir arkadaşımda kaldım. | Open Subtitles | حسناً كنت مريضاً لحدٍ ما عندما وصلت الليلة الماضية لذا مكثت عند صديق |
| Bir süre orada kaldım. Parmak izi gibi adli izler bırakmış olabilirim. | Open Subtitles | مكثت هناك لبعض الوقت، لربما تركت آثاراً، بصمات |
| 3 yıl Alaska'da kaldım. Orada yaşadım. Aslında 2.5 yıl. | Open Subtitles | مكثت في ألاسكا ثلاث سنوات كنت أقيم هناك لمدة عامين ونصف |
| Alkol zehirlenmesi. Onunla bir hafta hastanede kaldım. | Open Subtitles | تسمم من الكحوليات مكثت معه لأسبوع بالمشفى |
| Birkaç hafta bizimle kaldı, olayların yatışmasını bekledi. | Open Subtitles | مكثت عندنا لأسابيع قليلة بينما كان تعيد التفكير في حياتها |
| Barın kapanış saatinden sonra iki arkadaşıyla araba parkında kaldı. | Open Subtitles | بعد وقت إغلاق حانة ، مكثت في موقف للسيارات مع بضعة أولاد ، ولكن هذا هو بارد. |
| 8 saat boyunca çöpün içinde kaldı. | Open Subtitles | لقد مكثت هناك 8 ساعات في القاذورات |
| Sen benimle kaldın çünkü diğer korkaklar satışı bitirmişti. | Open Subtitles | انت مكثت معي لأن الجبناء الآخرين لا يريدونك |
| Söylediğim gibi, odada kaldın mı? | Open Subtitles | وهل مكثت في الحجرة كما قُلت لك؟ |
| Hayata geri döndüm, karanlık ve uzun bir aradan sonra bu bir milyon yıl sürebilirdi. | Open Subtitles | عدت للحياة بعد أن غرقت في تلك الهوة العميقة المظلمة والتي ربما مكثت بها ملايين السنين |
| 11 Ağustosta Boston'da Statler'de kaldınız. | Open Subtitles | في 11 أغسطس "مكثت فى فندق "ستاتلر" فى "بوسطن |
| Köyde kalsaydım zaten ölmüş olmayacak mıydım? | Open Subtitles | إذا كنت مكثت بالحي اليهودي، سأكون بعداد الأموات. |
| Dört ay hastanede yattım. | Open Subtitles | وآذونى لأقصى درجة حتى أننى مكثت بالمستشفى قرابة الأربعة أشهر |
| Bazı geceler geç saatlere kadar kaldığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنّها مكثت لوقت متأخر في بعض الليالي |
| Sence motelde kaldığı zaman mı vermiştir? | Open Subtitles | أتعتقدين أنها سلمتها إياها لمّا مكثت في الفندق؟ |
| Bu eyalette 60 günden fazla kalırsan yine basit bir zenci olursun. | Open Subtitles | لو مكثت في الولاية أكثر من 60 يوم تعود لتصبح عبد زنجي من جديد |
| Lyon dışında yaşayan bir ailenin yanında kalıyordum. | Open Subtitles | "فقد مكثت مع عائلة لي خارج "ليون و اللائي يتحدثن الفرنسية فقط |
| Orda evin diğer tarafında durmuş onun gitmesini beklerken,sen geldin | Open Subtitles | مكثت بجانب المنزل انتظر لمغادرتها ، بعد ذلك جئت أنت |