| nefret edilen düşmanı sevmekle müthiş bir aşk doğdu içimde. | Open Subtitles | انه لى ميلاد حب شاذ أن على أن أحب عدوا مكروها |
| Beni bu kasabada nefret edilen birisi yapacak bir şeyi yapmaya yeminliyim. | Open Subtitles | أقسمت على أن أفعل شيئا يجعلني رجلا مكروها في هذه المقاطعة |
| Baban gibi, yalnız ve nefret edilen bir kişi olarak ölmek istemediğini söylemişin. | Open Subtitles | قلت بأنك لا تريد الموت مكروها من الجميع كوالدك |
| Sence de... - ...başına kötü bir şey mi geldi? | Open Subtitles | أنت لاتظُن حقيقةً أن مكروها أصابه، أليس كذلك؟ |
| Onun başına kötü bir şey geldiğinden endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بالقلق الشديد أن مكروها قد أصابه |
| Eğer başına kötü bir şey gelirse ve bunun nedeni, istediğim şeyin normal bir... | Open Subtitles | لو حدث مكروها لها بسبب أنني أردت ان اكون طبيعية نوعا ما |
| Son on yılda yaşadığı duygusal hikayesine bakılırsa bir zamanların nefret edilen David Clarke'ı artık umut ve cesaretin simgesi haline gelebilir. | Open Subtitles | سيخبرنا بحكايته المثيره والمفاجئه لعشر سنوات مضت من الآمن ان نقول بأن ديفيد كلارك الذي كان مكروها |
| O şekilde nefret edilen biri olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن يكون مكروها مثل ذلك. |
| Bazen anneleri yavruları için çok endişelenir ve kötü bir şey olmadan onları öldürmeyi tercih eder. | Open Subtitles | احيانا اليربوع الام تقلق أكثر مما يجب على أبنائها بحيث تقتلهم قبل أن ترى مكروها يصيبهم |
| Bende kötü bir şey olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | كنت أعلم أنا هناك مكروها أصابني |
| Sence benim de başıma kötü bir şey mi gelecek? | Open Subtitles | ألا يعني هذا بان مكروها سيحدث لي |
| kötü bir şey olmasından korkuyorum. | Open Subtitles | أنا أخشى أن شيئاً مكروها قد أصابها |