| kırık bacaklarla bulunduğunda, onun pişmanlıktan kafayı yiyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما عثر عليها و ساقاها مكسورتان أعتقدت أن الندم سيفقده صوابه |
| 5 Gün hayatta kalmayı başardı, iki kırık bacakla Onu suratından vurdun. | Open Subtitles | لقد نجى لمدة خمسة ايام وهو رجلاه مكسورتان وانت اطلقت النار عليه فى وجهه |
| İki bacağım da kırık, biri çok kötü. | Open Subtitles | ساقي الاثنان مكسورتان وبحالة سيئة. |
| İki bacağı da kırık. | Open Subtitles | ان ركبتيه مكسورتان |
| - Kolum kırık. | Open Subtitles | ذراعيِ مكسورتان |
| - İki bacağı kırık. | Open Subtitles | -مع قدمان مكسورتان |