| Yani kıyafetlerini, yiyeceğini, yemeğini kendi seçsin, kendi kararlarını kendi mi versin diyorsun? | Open Subtitles | تقصدي ان اتركها تختار غذائها الخاص و ملابسها الخاصه و تتخذ قراراتها الخاصه |
| Partilere akmış sonra da parti elbiselerini babası bulamasın diye yazlık eve saklamıştır. | Open Subtitles | وتزور النوادي الليلية وبدأ حفلة ملابسها في منزل الشاطئ لكي لا يجدها والدها |
| Demek buraya üstünü degismek için geldi ve sonra yine çikti. | Open Subtitles | إذن أتت هنا لتبدل ملابسها ثم خرجت مجدداً السؤال هو، أين؟ |
| Kati, modaya istinaden, Diana'ya, sarmal kıyafetleri nohut köftesi gibi gözüküyor derken bunu aslında bir iltifat olarak kullandığımı söyle. | Open Subtitles | ،كايتي ، تتولي أمور الموضة أخبري ديان أنني عندما قلت .. ان ملابسها تشبه الفلافل قدت ذلك كنوع من المجاملة |
| Dathan, sen sadece çamur görüyorsun, çamurlu giysilerini al ve git. | Open Subtitles | داثان .. أنت يمكنك فقط رؤية الطين لذا إلتقط ملابسها الموحله و إذهب |
| Ne kadar güzel olduğunu hatırladım. Babamla yemeğe giderken giydiği giysileri. | Open Subtitles | أتذكّر كم كانت جميلة وهى ترتدى ملابسها للخروج فى المساء مع أبى |
| Uzun zamandır, ilk defa bir kadın bizim dairemizde kıyafetlerini çıkarıyor. | Open Subtitles | مرّ وقت طويل منذ كان لدينا امرأة تخلع ملابسها في شقتنا |
| Bir kadın kıyafetlerini çıkarırken elinde palet ve fırçayla dikilmeyi. | Open Subtitles | الوقوف هُناك وفي يدي فرشاة وولوحة بينما الامرأة تخلع ملابسها. |
| Benim eşim bile kendi kıyafetlerini dikerdi ütelik tanıdığım en aptal kadınlardan biriydi! | Open Subtitles | حتى زوجتى كانت تصنع ملابسها بنفسها وكانت من أغبى النساء والذى أندم على مقابلتى لها |
| Ne elbiselerini aldı, ne de cüzdanını. | Open Subtitles | هي لَمْ تَأْخذْ أيّ مِنْ ملابسها أَو حتى محفظتها. |
| Onun elbiselerini ve şu mumları bulan sensin. | Open Subtitles | كنتِ أنتِ التى وجدتى ملابسها على تلك الشموع |
| Hiç anlam veremiyorum. elbiselerini bile almamış. | Open Subtitles | هذا ليس منطقي انها حتي لم تاخذ اي من ملابسها |
| üstünü değiştirmesi günlerce burada olacağız demek. Bir onura erişeceksiniz. | Open Subtitles | إن تبديل ملابسها يعنى أننا سنبقى هنا لأيام ، لقد منحتم الشرف |
| Orada uzun süre kalmadı, üstünü değiştirip, gençlik pansiyonunda kalan İtalyan kızın kılığına girdi. | Open Subtitles | ولكنها لم تبق هناك فترة طويلة, لأنها.. قامت بتغيير ملابسها الى الزى الأيطالى لفتاة تقيم فى نزل الشباب |
| Ama üstünde kıyafetleri olsa da çıplak görmüşüm gibi geliyor. | Open Subtitles | لكنني أشعر بأنني رأيتها عارية، رغم أنها ترتدي كل ملابسها. |
| Yani açıkça, kıyafetleri bir çok farklı kadına ödünç verilmişti. | TED | وهو واضح جداً بأن ملابسها كانت تستعار من قبل نساء متعددات |
| Çamurlu giysilerini al ve git. | Open Subtitles | أنت يمكنك فقط رؤية الطين لذا إلتقط ملابسها الموحله و إذهب |
| Kız bir hasta. Kendi giysilerini giymesine izin veremezsin. | Open Subtitles | و لكنها مريضة ،لا يجب أن تسمح لها بارتداء ملابسها الخاصة |
| giysileri özel bir meltemle çevrelenmiş gibiydi. | Open Subtitles | ،ارتدت ملابسها ببساطة كما لو كانت محاظة بنسيم هواء استثنائي |
| Satranç kulübündeki kıyafetiyle bugün üzerindeki kıyafet aynı. | Open Subtitles | وهي تلبس نفس الاشياء التي كانت ترتديها في صور نادي الشطرنج.. كـ ملابسها اليوم |
| Mp3 çaları var, elbiseleri terden ıslanmış evden indirimli mal almak için değil, koşu yapmak için çıkmışa benziyor. | Open Subtitles | لديها مشغّل أغاني و ثمّة عرق حديث العهد على ملابسها يبدو بأنها خرجت للهرولة و ليس سعياً وراء صفقة |
| İç çamaşırlarını ben kontrol etsem, arama emrini sen çıkarsan nasıl olur? | Open Subtitles | لماذا لا أقوم بفحص ملابسها الداخلية و أنت تقم بتعميم بلاغ البحث. |
| İç çamaşırını çalmaya çalışmadığım için beni kovacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن بإمكانها طردي لأنني لا أريد سرقة ملابسها التحتيّة |
| Sette kizimla çikiyordum,ve o kendini soyunma odasina kitledi ve simdi ayili sahneyi çekemiyoruz. | Open Subtitles | كنت أواعد ابنتي في المسلسل، وحبست نفسها في غرفة ملابسها والآن لا يمكننا تصوير المشهد مع الدب |
| Andrea, ne sanıyorsun, onun iç çamaşırı çekmecesinde mi takılıyorum? | Open Subtitles | اندريا ما الذي تعتقدينني افعلة افتش درجها للبحث في ملابسها |
| Yatak odasına gidip elbisesini değiştirdi ve bir not bıraktı. | Open Subtitles | لقد اختفت فى الحجره لتبدل ملابسها لتترك ملحوظه صغيره |
| Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. Bir profesyonel gibi giyiniyor. | Open Subtitles | لا أعرف ما هو بالضبط , ملابسها مثل المختصين |
| Hikaye bu adam hakkında, kızlara deli oluyor ama elbise giymeyi seviyor. | Open Subtitles | تدور عن ذلك الرجل، هو متيم بفتاة ما لكنه يحب إرتداء ملابسها |