| Sanırım köstebeği bulduk. Ayrıca açılamayan büyük bir dosya da bulmuşlar. | Open Subtitles | يبدو بأننا وجدنا الدخيل كما وجدوا أيضاً ملفاً كبيراً تعذر فتحه |
| Masama gelen bir dosya var ve sana getirmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | هنالك ملفاً صادف طريقه مكتبي واعتقدتُ أني يجب أن أراجعه معكِ |
| Sana şifreli bir dosya göndereceğim. Şifresini kırmaya çalışmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأرسل لك ملفاً مُشفراً وأحتاج منك إلى مُحاولة فك تشفيره |
| Rafine meteor parçaları ve Clark'ın dosyası vardı. Ona güvenmemeliydim. | Open Subtitles | لقد قام بتنقية صخور النيزك ويملك ملفاً عن كلارك لا أصدق أنني وثقت به |
| dosyayı alın ve ifadeleri okuyun. | Open Subtitles | فكل منكم يملك ملفاً كاملا للقضية لذا راجعوا أدق التفاصيل |
| Bu kasada... seninle ilgili harika bir dosya hazırladım, tatlım. | Open Subtitles | بداخل الخزينة، جمعت ملفاً مدهشاً عنك يا عزيزتي |
| Turuncu renkte bir dosya vardı. Çantamın içindeydi, düşmüş. | Open Subtitles | كنت أحمل ملفاً برتقالياً كَانَ في حقيبتِي |
| Bir çeşit esneme kabiliyetleri olabilir diye, hakkında bir dosya tutmaya başladım. | Open Subtitles | بدأت ملفاً عنه بحال إمتلاكه قدرات للأمتداد |
| Görüdüğün gibi, elimde seni askıya aldıracak önemli bilgiler var ve hakkında bir dosya açacağım. | Open Subtitles | أنا أرى نمطاً لحجبك معلومات حاسمة وسوف أفتح ملفاً بذلك |
| 140'tan fazla dosya, bazıları servet değerinde. | Open Subtitles | ما يزيد عن 140 ملفاً ، بعض منها يستحق ثروة |
| Ayrıca, hepsini ortadan kaldırsan bile ahbap, kendin için bir tane dosya yedeklediğini de biliyorum. | Open Subtitles | واعلم ايضاً حتى وان كنت قد ازلتها كلها ستبقي ملفاً واحداً لنفسك |
| IT'den bir kadın son bir yılda yaptıklarının olduğu bir dosya fakslamıştı. | Open Subtitles | نعم، هناك موظفة من إدارة تقنية المعلومات أرسلت ملفاً يتضمن سلوكياتك للاثنا عشر شهراً الماضية |
| Minibüs için arama emri çıkardık. NCIC, kızlar için dosya açtı. | Open Subtitles | أصدرنا تعميماً عن الشاحنة، وبدأ مركز معلومات الجرائم القوميّ ملفاً عن الفتاتين |
| Asistanım bana eksik dosya vermiş. Hemen dönerim. | Open Subtitles | لقد أعطتني مساعدتي ملفاً ناقص سأعود حالاً |
| Annem öldürülmeden hemen önce bir mahkeme dosyasının talebinde bulunmuş, ve o dosya kayıp. | Open Subtitles | طلبت أمّي ملفاً من المحكمة قبل قتلها وقد إختفى هذا الملف |
| Tanrım Louise, bu adamın kaç tane dosyası olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | يا إلهي, هل تصدقون كم ملفاً لدي لهذا الرجل؟ |
| Yeni bir proje dosyası açmak istiyorum. Dizini "Mark 2" olarak kaydet. | Open Subtitles | أُريدُ أن أفتح ملفاً جديداً لمشروع بإسم: |
| Her ihtimale karşı, dosyayı sana yolluyorum. | Open Subtitles | للإحتياط سأرسل لكَ ملفاً عبر البريد الإلكتروني |
| Eğer bitiremeyeceksen, yeni bir dosyaya başlama. | Open Subtitles | لا تبدأ ملفاً إلا إذا كان بإمكانك إنهاءه |
| Pazartesi sabahı 08:00'da bu şüphelinin profilini istiyorum. | Open Subtitles | اريد الانتهاء من هذا قبل يوم الاثنين واريد ملفاً كاملاً عن المشتبه به |
| Kaybolduğu dönemdeki yaşamıyla ilgili bir profil oluşturuyorum. | Open Subtitles | أبني ملفاً عن حياته حالياً في وقت إختفاءه |
| Pacquette, o tribündeki her Çinlinin dosyasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد ملفاً كاملاً عن كل صيني كان موجوداً هناك هيا تحركوا |