|     Opera akşamlarıyla haftasonu yarışlarından da sıkıldım.     | Open Subtitles |      مللتُ من الأوبرا وعطلات نهاية الاسبوع في السباقات     | 
|     Futbol sahasında tembellik etmeni seyretmekten sıkıldım.     | Open Subtitles |      . لقد مللتُ من مشاهدتكَ تركض كالكلب في الملعب     | 
|     Daha söylemeyi tamamlamadan bu argümandan sıkıldım.     | Open Subtitles |      لقد مللتُ من هذه الحجّة حتّى قبلَ أن أنهي تلفّظي بها     | 
|     Birbiriyle konuşmayan insanlardan bıktım artık.     | Open Subtitles |      لقد مللتُ من الناس الذين لا يتكلّمون عن بعضهم البعض     | 
|     Eğitimden bıktım. Sahaya çıkmak istiyorum.     | Open Subtitles |      لقد مللتُ من التدريب أريد أن أخرج لميدان العمل     | 
|     Zaten, kendi yaptığım yemekleri yemekten sıkılmıştım.     | Open Subtitles |      على أيّ حال، لقد مللتُ من تناول طبخنا     | 
|     Hastalara gerçeği söylesin diye yalan söyleyip onları korkutmaktan sıkıldım.     | Open Subtitles |      وقد مللتُ من الكذبِ على المرضى كي أرعبهم علّهم يعترفون بالحقيقة     | 
|     Çok kolay. Doğrusu, bu bilinçsizlikten sıkıldım.     | Open Subtitles |      الأمر بسيط للغاية، إلى درجة أنّي مللتُ من بساطته.     | 
|     Arabaya geri dön. Bu ormandan sıkıldım.     | Open Subtitles |      عودي إلى العربة فقد مللتُ مِنْ هذه الغابة     | 
|     Beklemekten sıkıldım. Yüzünü görmek istedim. Gerçekten buna paha biçilemez.     | Open Subtitles |      مللتُ الانتظار، لكنّي تُقت لرؤية وجهك، وهذا شيء لا يُقدّر بثمن.     | 
|     O kadar sıkıldım ki az önce DeVry Üniversitesinden diploma aldım.     | Open Subtitles |      لقد مللتُ جداً "لدرجة أني حصلتُ على شهادة من جامعة "ديفراي     | 
|     Kokteyl partilerinden ve galalardan sıkıldım.     | Open Subtitles |      مللتُ من حفلات السُكر و حفلات الإفتتاح     | 
|     Bundan çok sıkıldım.     | Open Subtitles |      لقد مللتُ الأمر، ضقتُ ذرعاً بالإنتظار.     | 
|     Bundan sıkıldım artık. Film yapımcıları bazı sınırlamalar getirmeli...     | Open Subtitles |      لقد مللتُ من هذا الأمر ، صنّاع الأفلام مثل (كاربنتر) أو (روميرو) يجب أن يُظهروا بعضاً من ضبط النفس     | 
|     Evet. sıkıldım.     | Open Subtitles |      أجل ، قد مللتُ.     | 
|     Biliyor musun, insanların bana sürekli senin öldüğünü söylemesinden bıktım.     | Open Subtitles |      أتدرين، لقد مللتُ من الذين يقولون ليّ، بأنّكِ قُتلتِ     | 
|     bıktım bundan.     | Open Subtitles |      لقد مللتُ من هذا. لقد سَأمتُ من هذا الامر.     | 
|     Hiç bir zaman rekabet edemedim ve denemekten de bıktım artık.     | Open Subtitles |      لمْ أكُ قادرة أبداً على المنافسة و قدْ مللتُ المحاولة     | 
|     Amanda beni çok oyalamıştı, ben de beklemekten sıkılmıştım.     | Open Subtitles |      كلا، (آماندا)، واصلت تعليق الأمر وأنا مللتُ الإنتظار     | 
|     Çöp kutularıyla oynamaktan sıkılmıştım.     | Open Subtitles |      لقد مللتُ اللعب مع الأغبياء.     | 
|     Çünkü çocuğun durumu kötüleşirken beklemekten yoruldum.     | Open Subtitles |      لأنني مللتُ من الانتظار بينما يسوءُ حالُ هذا الطفل أكثر     |