| Violet 18 yaşına gelene kadar bir kuruş alamazsın. | Open Subtitles | . لن تحصل على أى مليم حتى تصل فويلت للـ18 |
| İşin komiği, biraz sabırlı olsaydı tek kuruş ödemeden istediğini alacaktı. | Open Subtitles | و الطريف هو أنه إن كان انتظر كان يمكن أن يقنعني بمضاجعته دون أن يدفع مليم |
| Ama hele bir yalan söylediğin çıksın, o parayı son kuruşuna kadar seni bitirmeye harcarım. | Open Subtitles | لكن إذا أتضح أنك تكذب سأصرف كل مليم من هذا المال لعنة عليك |
| Şunu eklemek isterim ki, her kuruşuna değerim. | Open Subtitles | واسمخولي أقولكم أنا استاهل كل مليم منهم |
| Elde ettiğim her kuruşu almak şöyle dursun. | Open Subtitles | بالأضافة لأخذ كل مليم بحوزتى |
| Bunu yapacağım ve bana bırakacağın her kuruşun tadını çıkaracağım. | Open Subtitles | سَأَحْصلُ عليك و سَأَتمتّعُ بكُلّ مليم تَتْركُة لي. |
| Avukatının dediğine göre 1.3, ama yeniden beraber olmamız için her bir kuruşundan vazgeçerdim. | Open Subtitles | ،لدي 1.3 مليار دولار هذا ما قاله محاميها لكني يمكنني أن أتخلى عن كل مليم إذا رجعت إلي |
| Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum ama üvey babamdan beş kuruş bile alamayacaksın. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ ما الذى تحاولين فعله... ... لَكنَّكلَنْتحصلىعلى مليم مِنْ زوجِ أمّي. |
| İmzalamazsanız, önümüzdeki 10 yılı avukatınızla birlikte mahkemede geçirebilir sahip olmadığınız kadar çok para harcayıp beş kuruş kazanamayabilirsiniz. | Open Subtitles | و لو لم تفعلى فسوف تقضين العشر سنوات المقبلة فى المحاكم مع محاميك تنفقين ما لا تملكينه أصلاً و بصراحة محتمل ألا تحصلى على مليم واحد |
| Sense viski doldurulmuş cesedimin üstünden bir kuruş bile kazanamazdın. | Open Subtitles | ولن تحصل على مليم من خلال بيعك لجثتى |
| Bir kuruş bile! | Open Subtitles | ولا حتى مليم واحد |
| Amanda Clarke'ın şerefine toplana her bir kuruş ihtiyacı olanlara dağıtılırken ne yardımseverler ne de A.C.F.'in gelecekteki haznedarları gerçek amacının farkında bile olmayacak. | Open Subtitles | في الوقت الذي نجمع فيه كل مليم (علي شرف (اماندا كلارك سيتم توزيعها للمحتاجين .... |
| IRS bir kuruşuna bile dokunamaz. | Open Subtitles | مصلحة الضرائب لا تسطيع لمس مليم واحد |
| Ama her kuruşuna değecek. | Open Subtitles | لَكنَّه يساوي كُلّ مليم |
| Ve teklif ettiğimiz her kuruşu kabul edecekler. | Open Subtitles | وسيأخذون كل مليم لدينا نقدمه |
| Her kuruşu kanlı para. | Open Subtitles | إنه مال ملعون ، كل مليم فيه |
| Elimdeki her kuruşu bunun için kullanacağım. | Open Subtitles | سأنفق كل مليم لديّ، لذلك. |
| Hukuk buna karar verdi. Ve senin Piya'ya ödemek için bir kuruşun bile yok. | Open Subtitles | قرر القانون هذا المبلغ، وسوف لا دفع مليم واحد لحتى اليوم لها |
| Avukatının dediğine göre 1.3, ama yeniden beraber olmamız için her bir kuruşundan vazgeçerdim. | Open Subtitles | ،لدي 1.3 مليار دولار هذا ما قاله محاميها لكني يمكنني أن أتخلى عن كل مليم إذا رجعت إلي |