"مما يؤدي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu da
        
    • sadece düşüncesuçuna liderlik edebilen
        
    • kaybına sebep
        
    bu da bedenimizi zayıflatır, ki bu da zamanla hastalık ve ölümle sonuçlanır. TED هذا يجعل أجسادنا تبدأ بالتدهور، مما يؤدي في نهاية المطاف إلى المرض والموت.
    bu da petrol kaynaklarının etrafında çatışmalara sebep oluyor. TED مما يؤدي إلى صراعات كلها حول مصادر النفط.
    Sizden daha fazla hizmet alıyor ve daha fazla arkadaşlarına sizden bahsediyor, bu da daha fazla karlılık sağlıyor. TED يتصلون بك لشراء خدمة أخرى، و يخبرون أصدقائهم بذلك، مما يؤدي إلى مزيد من الربح.
    Dış Parti'nin sadece düşüncesuçuna liderlik edebilen ortodoks olmayan sadakatlerin kuruluşuna ihtiyacı vardır. Open Subtitles ويؤسس لولاءات غير ارثوذوكسيه مما يؤدي لجرائم التفكير
    Dış Parti'nin sadece düşüncesuçuna liderlik edebilen ortodoks olmayan sadakatlerin kuruluşuna ihtiyacı vardır. Open Subtitles ويؤسس لولاءات غير ارثوذوكسيه مما يؤدي لجرائم التفكير
    Sigara zamanla burundaki sinir uçlarına da zarar vererek koku alma kaybına sebep oluyor. TED مع مرور الوقت، يضر الدخّان أيضًا النهايات العصبية في الأنف، مما يؤدي إلى فقدان حاسة الشم.
    Bu çimentomsu bileşim birkaç farklı şekle dönüştürülebilir, bu da çok yönlü dağıtım metotları sağlar. TED هذا المركب الشبيه بالأسمنت يمكن تشكيله لأشكال عديدة، مما يؤدي إلى طرق استخدام عديدة و متنوعة.
    Yeni teknoloji bir toplumdaki üretkenliği arttırır, ki bu da uzun vadede kârı arttırır. TED وتزيد التكنولوجيا الجديدة من إنتاجية المجتمع، مما يؤدي على المدى البعيد إلى زيادة الربح.
    bu da ya organ nakli ya da ölümle son bulacaklar. Open Subtitles وإلا يمكن أن يتلف البتكرياس تماماً مما يؤدي للوفاة أو لزرع بنكرياس جديد
    Tekrarlayan kusma, elektrolit dengesizliğe o da düzensiz kalp atışına, bu da kalp krizine neden olur. Open Subtitles الراكضين، تكرار التقيؤ يسبب خلل بالتوازن الإلكتروليتي مما يؤدي لعدم اتساق النبض مما يؤدي لأزمة قلبية
    bu da paranoyaya, sanrılara ve gerçek ile rüya arasındaki farkın ayırt edilememesine neden oluyor. Open Subtitles مما يؤدي للارتياب والهلوسة، وعدم القدرة على على التفريق بين الواقع الأحلام.
    Keskin bir hayal dünyasında yaşıyor, bu da kalp ilaçlarını almasına engel oluyor. Open Subtitles أوهام خطيرة .. مما يؤدي به الى عدم تناول دواء قلبة
    bu da bilinç kaybına, kardiyovaskülar kolapse ve bir iki dakika içinde ölümüne sebebiyet vermiş. Open Subtitles مما يؤدي إلى فقدان الوعي، انهيار القلب والأوعية الدموية والوفاة في غضون دقائق.
    bu da demek olur ki çiftçiler çiftçilik yapamaz. Open Subtitles مما يؤدي لعدم تمكن المُزارعون من الزراعة
    Fakat hissediyorlar Eğer gerçek sebebini bilmezlerse, sabırsızlanırlar ve bu da huzursuz olmalarına yol açar Ve eğer dizginlemezsek bu da koduğumun anarşisine yol açar. Open Subtitles ولكنهم مخلوقات فطرية وبلا معرفة لما يشعرون بالقلق بالضبط مما يجعلهم يشعرون بالانزعاج مما يؤدي إلى فوضى لا نرغب بها
    Ama kronik stres ile bedenlerimiz bu kimyasallarla dolup taşar. bu da beyin hücrelerinin kaybına ve yenilerini oluşturma yetisinin kaybına sebep olur. Böylelikle bilgiyi geri çağırma yetimiz etkilenir. TED إلا أنه ومع الإجهاد المزمن، تغرق أجسادنا بهذه المواد الكيميائية، مما يؤدي إلى خسارة خلايا الدماغ وعدم القدرة على تشكيل أخرى جديدة، الأمر الذي يؤثر على قدرتنا على الاحتفاظ بالمعلومات الجديدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more