| Neverwood Yüksek İlkolunun konuşamayan sersem çocuklar için harika bir programı yok muydu? | Open Subtitles | أليس مدرسة قرية نيفيرود الابتدائية؟ تمتلك برنامجاً ممتازاً للاطفال الاغبياء الذين لا يتكلمون؟ |
| Bu haftasonu evime gelmek senin için harika olacak, tabii sen de istersen. | Open Subtitles | إسمع , منزلى الصيفى سيكون وقتاً ممتازاً لعطلة نهاية الأسبوع |
| Şovunun mükemmel olacağını biliyordum, ve bu gece de mükemmel. | Open Subtitles | كنت أعرف أن عرضشك سيكون ممتازاً وأن الليلة ستكون خاصة. |
| Bakın biz Sun Microsystems'takiler kongredeki ifadenizi izledik doğrusu fazlasıyla etkilendik yaptığınız gerçekten mükemmel bir mühendislik gösterisi | Open Subtitles | رَأيتُ تدخّلَكَ أمام الكونجرسِ وأنا من المعجبينَ. لقد كَانَ درساً ممتازاً في الهندسة. |
| Bu gece 110 masa servis açtık. Her şey mükemmeldi. | Open Subtitles | أمّنّا 110 طلبيات الليلة كان كل شيء ممتازاً |
| Her yerde gördüğünüz inşaat çalışmalarıyla yakında iyi bir dönüş alırsınız. | Open Subtitles | مع التوسع الذي يجري في كل مكان, سترين قريباً عائداً ممتازاً |
| Ne harika bir restoranttı. | Open Subtitles | استمتعت كثيراً الليلة و كان المطعم ممتازاً |
| Biliyor musun, hani şu neye ihtiyacım olduğunu anladığın harika duyuların var ya al sana 60 papel. | Open Subtitles | بما أن لديك ذوقاً ممتازاً في اختيار الأثاث |
| Çünkü o kadar iyiydi. Bir gün harika bir dava ajanı olacağına inanıyordum. | Open Subtitles | لقد كان ممتازاً وأعتقدت أن سيكون ضابط جيد فى يوم ما. |
| Çünkü o kadar iyiydi. Bir gün harika bir ajan olacağına inanıyordum. | Open Subtitles | لقد كان ممتازاً وأعتقدت أن سيكون ضابط جيد فى يوم ما. |
| Bazıları iyi bir denizci olmadığını fakat harika bir lider olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | البعض يقول أنة ليس بحاراً ممتازاً و لكن قائد ممتاز |
| Bazıları iyi bir denizci olmadığını fakat harika bir lider olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | البعض يقول أنة ليس بحاراً ممتازاً و لكن قائد ممتاز |
| İnan bana, benden mükemmel bir eşcinsel adam olurdu. | Open Subtitles | سأقول لك شيئاً واحداً كان يمكنني أن أكون شاذاً ممتازاً |
| Bunu kabul etmiyorum. mükemmel olmadığını söyleyemezsin. | Open Subtitles | أنا لا أقبل ذلك أنت لا تستطيع أن تقول أنه لم يكن ممتازاً |
| Demek istediğim, kendini gerçekten adadı... ve o, her şeyin mükemmel gitmesini hak ediyor. | Open Subtitles | اعني ، مكرس جداً .. ِ و هو يستحق هذا لان يكون ممتازاً |
| Öyleyse, eminim Kent Çiftliği onun için mükemmel yuva olacaktır. | Open Subtitles | حسناً بالتأكيد ستكون مزرعة كينت منزلاً ممتازاً له |
| Herkes torunum gibi mükemmel bir asker olamaz. | Open Subtitles | لَيسَ كُلّ شخصَ ييستطيع أَنْ يَكُونَ مثل حفيدِي. ..جندياً ممتازاً. |
| Evet. Modülün alan testleri mükemmeldi. | Open Subtitles | نعم، فاختبار النموذج التجريبي خارج الموقع كان ممتازاً |
| Deniz konusunda önde gelen kişilerden biri olarak, muhteşem bir gözlemci olursunuz. | Open Subtitles | كالسلطة الأولى فى البحارِ يمكنك أن تكون ملاحظاً ممتازاً |
| - Bu çok iyiydi. - Candan tebrik ederim. | Open Subtitles | ــ كان ذلك أداءً ممتازاً ــ أُقدر ذلك ، حقاً |
| Evet, harikaydı, onun için kapalı söyledi. | Open Subtitles | أجل ، لقد قال لي أنك غطيت علي ، لقد كان هذا ممتازاً |
| Sevgili Bay Johnson yemek salonumun çok iyi bir dükkan olacağını söyledi! | Open Subtitles | العزيز السيد جونسون قال أن غرفة طعامي ستكون محلاً ممتازاً |
| # İlk hafta boyunca, davranışları kusursuzdu. Bir terslik yaşamadı. | Open Subtitles | خلال الأسبوع الأول ، كان سلوكها ممتازاً و لم يلاحظ أى شئ غريب عنها |
| Ayrıca o kapıyı açmandaki zamanlama var ya, muhteşemdi. | Open Subtitles | بالمناسبة كان توقيتكِ ممتازاً عندما فتحتِ باب السيارة. |