| Her şey, üç yıl kadar önce, yağmurlu bir öğleden sonrasında başlar. | Open Subtitles | بدا الامر كله في امسية ممطرة منذ ثلاثة اعوام |
| Niye bir adam, yağmurlu bir gecede elinde valiziyle üç kere evinden çıkıp her seferinde geri döner? | Open Subtitles | لماذا يترك رجل شقتة ثلاث مرات فى ليلة ممطرة ومعة حقيبة ويعود ثلاث مرات ؟ |
| Niye bir adam, yağmurlu bir gecede elinde valiziyle üç kere evinden çıkıp her seferinde geri döner? | Open Subtitles | لماذا يترك رجل شقتة ثلاث مرات فى ليلة ممطرة ومعة حقيبة ويعود ثلاث مرات ؟ |
| Bizi de tıpkı yağmur ormanlarına girip ağaçları kesmeye başladığımız zaman böceklere yaptığımız gibi ezerlerse? | TED | وأبعدونا بعنف كما نبعد الذباب عنا عندما نتوغل في غابة ممطرة. |
| Eric: 50 derece ve Vancouver'da yağmur yağıyor. | TED | انها 50 درجة وانها ممطرة هنا في فانكوفر. |
| Orada bazen yemek yersin, tabii eğer yağmur yağmaz, lastik patlamaz ya da aslan ölmezse. | Open Subtitles | وقد تأكل أحيانا ، وتكون السماء ممطرة بالخارج ومعالم المدينة غير واضحة |
| Geçen hafta yağmurlu bir gecede geldi. | Open Subtitles | جاء الأسبوع الماضي في ليلة ممطرة ويبدو عليه الفتور |
| yağmurlu geceden sonra, sabah... pınarım kırmızaya döndü ve taşlar paslı gözüktü. | Open Subtitles | بعد ليلة ممطرة المياه أصبحت حمراء اللون والحجارة صدئة |
| Başka hangi nedenle biri yağmurlu bir fırtınanın ortasında oraya kadar çıkar? | Open Subtitles | أجل ، وإلا مالذي يدعو شخصاً ما بالوقوف في الأعلى وسط عاصفة ممطرة ؟ |
| Tüm İngiltere'de yağmurlu bir Noel Arifesi NOEL ARİFESİ | Open Subtitles | ليلة ممطرة في عشية عيد الميلاد في جميع انحاء بريطانيا |
| Tüm İngiltere'de yağmurlu bir Noel Arifesi NOEL ARİFESİ | Open Subtitles | ليلة ممطرة في عشية عيد الميلاد في جميع انحاء بريطانيا |
| Bulutlu gökler ve yağmurlu bulutlar Kalmaya gelin | Open Subtitles | سماء مغيمة ، و سُحب ممطرة عليها أن تأتي للبقاء |
| Bilmem, belki yağmurlu bir gecede seninle yalnız kaldığım içindir. | Open Subtitles | لا أعلم, ربما كوني وحدي معك في ليلة ممطرة |
| Tam da yağmurlu bir günde yapılacak şey. | Open Subtitles | تبدو فكرة سديدة شيء جيد لأفعله في ظهيرة ممطرة |
| yağmurlu bir gecede, daha güzel bir yer olamaz. Yatağa gir, Lindsey, aferin. Ayını aldın, aferin. | Open Subtitles | افضل مكان للذهاب اليه في ليلة ممطرة لا تتكلموا بعد اطفاء النور |
| Hava karanlıktı ve yağmur yağıyordu. | Open Subtitles | كانت ليلة مظلمة و ممطرة و تلك السيدة العجوز |
| Herkes yağmur ormanları olmazsa dünyanın sona ereceğini söylüyor. | Open Subtitles | الجميع يعلم بان العالم سينتهى لو لم يكن لدينا غابات ممطرة. |
| Hatırlıyorum, bir Pazar günüydü. yağmur yağıyordu. | Open Subtitles | وأذكر أنه كان مساء يوم أحد، وكانت السماء ممطرة. |
| Hepimiz yağmur fırtınasının ortasında dışarı çıktık ve Pinyata'ya beysbol sopaları ile vurmaya başladık. | Open Subtitles | لذا توجب علينا جميعاً أن نكون وسط عاصفة ممطرة ونتعرض للضرب من قبل الخفافيش حسناً .. |
| Marketten dönerken yağmur fırtınasına yakalandı. | Open Subtitles | لقد كانت فى طريق عودتها من السوق حين علقت فى عاصفه ممطرة |
| yağmur yağıyordu ve karanlıktı, yanlış görmüş olabilirsin. | Open Subtitles | كانت الأجواء ممطرة وظلمة من ممكن أنك رأيت بغلطة |