| -Bazı durumlarda evet mümkün ama Walter'in dişinin arasındaki doku buna izin vermiyordu. | Open Subtitles | في بعض الحالات، أجل هذا ممكن لكن النسيج الذي باسنان والتر يمنع هذا من الحدوث |
| Gerçekleşmesi mümkün, ama öyleyse Tanrı'nın düşündüğümden daha rahatsız edici bir espri anlayışı var demektir. | Open Subtitles | هذا ممكن. لكن إن كان الأمر كذلك، فيبدو أنّ للسماء حسّ فكاهة مختلّ أكثر ممّا يمكن أن أتخيّل. |
| Tabii, mümkün ama olmayan şeyleri gördüğü de inkar edilemez. | Open Subtitles | نعم، أعني الأمر ممكن لكن أيضاً هو يتخيل أشياء ليست موجودة |
| mümkün ama Amanda Morris on yıl boyunca hapsedilmiş. | Open Subtitles | ممكن لكن اماندا موريس سجنت عشرة سنين |
| Bu mümkün, ama pasaportu kullanılmamış. | Open Subtitles | ،إنه أمر ممكن لكن جواز سفره لم يستخدم |
| mümkün ama bunu Geitman yapmadı. | Open Subtitles | ممكن, لكن غايتمن لم يكن الفاعل |
| Evet, mümkün ama bunu doğrulayacak bir kanıt yok. | Open Subtitles | هذا ممكن لكن لا أدلة تؤكد لك |