| Şehirdeki münazara grubunu yöneten bir papağan hakkında bir film vardı? | Open Subtitles | لكنهم عرضوا فيلما عن ببغاء قام بتدريب فريق مناظرة داخل المدينة |
| - münazara takımında olan ben değilim. | Open Subtitles | أنا لست في فريق المناظرة ألسنا في مناظرة الآن؟ |
| Bilirsiniz, benim alanımda mimarinin sosyal ilişkileri ilerletmek için her şeyi yapıp yapamayacağı hakkında bir tartışma söz konusu. | TED | كما تعلمون، في مجالي، هناك مناظرة حول إن كانت هندسة العمارة قادرة على فعل أي شيء لتحسين العلاقات الإجتماعيّة. |
| Bu hala süregiden bir tartışma, ve yankıları devam edecek. çünkü bu nesne insan arzularının en büyük beyannamelerden biri. | TED | إنها مناظرة لا تزال مستمرة، وستستمر في القعقعة، لأن الموضوع هو أحد أعظم الإعلانات للطموح البشري. |
| Göreceli fizik ve bunun alt uzay yolculuğuyla nasıl bir ilişkisi olduğu konusunda eğitmenimle küçük bir tartışmaya girdim. | Open Subtitles | لقد حدثت مناظرة بيني وبين معلّمي عن موضوع الفيزياء النسبية ، وعلاقتها بالسفر بالفضاء |
| Bayanlar ve baylar, eski moda bir partizan tartışmasına ne dersiniz? | Open Subtitles | آنساتي سادتي... ما رأيكم في مناظرة بين طرفين؟ |
| Araba merkezli bir toplum ya da yaygın toplu taşıma sistemi oluşturma arasındaki sonsuz tartışmada sıkışıp kalmışız. | TED | كنا عالقين في مناظرة لا نهاية لها حول إنشاء مجتمعات تفضل قيادة المركبات أو نظم النقل الجماعي الواسعة النطاق. |
| O nedenle lütfen ilk iki Başkanlık tartışmasını dinlemek için radyonuz ayarlı kalsın. | Open Subtitles | إبقوا متأهبون لأول مناظرة بين المرشحين |
| Bu gece Teksas'dan Wiley Üniversitesi ile Harvard arasında tarihi bir münazara yaşanacak. | Open Subtitles | يقدم لك على الهواء مباشرة المناظرة التاريخية الليلة بين جامعة وايلي الصغيرة من مارشال تكساس و فريق مناظرة هارفرد |
| Hayır, önümüzdeki hafta sahte münazara yapacağız. | Open Subtitles | لا، سوف نقوم بعمل مناظرة وهمية في نهاية الأسبوع القادم |
| Bu adamlar haftalardır adam gibi bir münazara sunalım iyi niyetle bir şeyler başaralım diye uğraşıyor. | Open Subtitles | هذه المجموعة كانت تساوم أسبوعًا تلو الآخر لكي نستضيف مناظرة تحمل بعض المنطق وتقوم ببعض العمل الطيب من أجل المُصوتين. |
| Üstünüzde süzüleceğim. Her münazara çok kolay geçecek ve her sohbetin demirbaşı olacağım. | Open Subtitles | بل أحلق فوقك، وأفوز في كل مناظرة وأكون محور كل حديث |
| Eyalet münazara şampiyonası. Evet. | Open Subtitles | الثانوية , مناظرة الولاية , البطولة |
| Benim favori örneğim geçen seçimlerden önceki Cumhuriyetçi bir tartışma sırasında seyircilerden gelen bir soru. | TED | ومثالي المفضل على هذا هو سؤال جاء من مستمعة في مناظرة الجمهوريين قبل الانتخابات الأخيرة. |
| Almanya'da Edward Snowden'e sığınma hakkı verilmesi hakkında bir tartışma oldu. | TED | كانت هناك مناظرة في ألمانيا حول منح اللجوء لإدوارد سنوودن. |
| Bu sorular öylesine derin ki çoğu zaman tartışma doğası gereği tinsel oluyor. | TED | هذه الاسئلة العميقة هي مناظرة تأتي من روح الطبيعة |
| Bu bir saygıyla dinleme alıştırmasıdır; asla bir tartışma değildir. | TED | هذا هو ممارسة الاستماع العميق؛ إنها ليست مناظرة. |
| Bence babamı bu tartışmaya dahil etmeye gerek yoktu. | Open Subtitles | لا أرى من الضروري أن تقحم والدي في وسط مناظرة |
| Cumhuriyetçiler tartışmasına hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في مناظرة الحزب الجمهوري |
| Jordan'ın dediğine göre, eğer Maddie bana yarınki tartışmada saldırırsa, ...kabadayı gibi görünmemek için geri çekilmeliymişim. | Open Subtitles | أتعلمين أن جوردان يقول أنه إن هاجمتني مادي في مناظرة الغد، فيجب عليّ أن أتراجع حتى لا أبدو كالمستأسد عليها |
| Şu Robert Rich tartışmasını, buna son vermek için mi kullanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تتخذ من مناظرة (روبرت ريتش) لمحاولة إنهاء ذلك؟ |
| Saat 11'de İşçi Partisi'nden bir hödükle münazaraya çıkacak. | Open Subtitles | في الحادية عشر، لديها مناظرة مع احد متخلفي حزب العمال |
| Filistinli fon tartışması hakkında hâlâ konuşmak istiyor musun? | Open Subtitles | الفلسطينين رتبوا مناظرة هل لا زلتي تريدين التحدث؟ |