"مناعتك" - Translation from Arabic to Turkish

• bağışıklık
• bağışıklığını

Hayır, eğer kelno'reem yapmazsan bağışıklık sistemin savunmasız kalabilir.
لا. إذا لم تقم الكلنوريم جهاز مناعتك سيكون ضعيفا

Bir yarayı kapatabilirsiniz, bir enfeksiyon kaptığınızda bağışıklık sisteminiz onu yok eder.
يحصل لك جرح، فيلتئم يحصل لك تلوث جرثومي فيأتي نظام مناعتك ويتدبر شأن تلك الجراثيم، فيشفيها

Bu bağışıklık sisteminizi destekleyecek bir vitamin.
هذه مجرّد حقنة فيتامين لتقوية جهاز مناعتك

bağışıklık sistemini canlandıracak bir şeye ihtiyacın var ve seks bu konuda çok iyidir.
أتعلمين, يجب عليك ان تنشطي جهاز مناعتك و الجنس مفيد جدا لهذا

Bu yüzden ayrılışlar birkaç deneme gerektirir. bağışıklığını arttırmak zorundasın.
هذا هو سبب إستغراق الإنفصال محاولتين أو ثلاث، عليك تعزيز مناعتك

Kullandığın uyuşturucular bağışıklık sistemini bozuyor, enfeksiyonlara karşı duyarlı yapıyor.
الآن، ما تفعله هذه الأدوية إنها تكسر نظام مناعتك تجعلك عرضة للالتهابات

Ama gerçekten hasta olunan zamanların, aşı olunması gereken zamanların aksine, bağışıklığı güçlü tutmak için bağışıklık artırıcı aşı olunması gerek.
لكن على خلاف أنك عندما تمرضين بالفعل، عندما تتلقين اللقاح، عليك أن تعززي الجرعات لتحافظي على مناعتك

Yarı vampir olduğun için, bağışıklık sistemin dayanamayabilir.
لا ادري ان كان جهاز مناعتك سيصمد

Bu demek oluyor ki bağışıklık sistemin normaldi.
هذا يعني بأن نظام مناعتك كان طبيعي

bağışıklık sisteminiz bu haldeyken çok tehlikeli olur.
هذا خطير جدا نظرا لضعف جهاز مناعتك

bağışıklık sisteminin seni koruyacağını mı düşünüyorsun.
هل تُخال أنّ مناعتك سوف تحميك؟

bağışıklık yetmezliğin var. Ciğerlerinde sıvı birikti.
هناك تعرض لجهاز مناعتك وسوائل في رئتيك

Kala virüsü için bağışıklık testi yaptırdınız mı?
هل تم اختبار مناعتك ضد الكالافيروس؟ 98% الطاعون الذي قضى على من سكان العالم في الموسم الاول

Kala virüsü için bağışıklık testi yaptırdınız mı?
هل تم اختبار مناعتك ضد الكالافيروس؟

O tip adamların var olduğuna yemin etti, ama sadece biz göremedik çünkü onlar kanunlara itaat etmezler, kanser ya da HIV virüsünün bağışıklık sisteminizi kandırarak, kendini sanki orada değilmiş gibi göstermesine benziyor.
أقسم بالرّجال لم يكن من الممكن أن نراهم فقط لأنهم لم يطيعوا القوانين المعتادة, مثل السّرطان أو فيروس الإيدز ذلك يخدع جهاز مناعتك...

bağışıklık sistemimiz kendimizi iyileştirmek için vardır.
نظام مناعتك مصنوع لشفاء نفسه

Tommy, sen kendi bağışıklık sistemini geliştiriyorsun. Bu çok önemli.
(أنت تقوي جهاز مناعتك يا (تومي هذا مهم للغاية

bağışıklık sistemini vurmuşsun.
لقد خربت نظام مناعتك

Bu yağmurluk bağışıklığını öyle güçlendiriyor ki hiçbir şey sana zarar veremiyor ama seni bir seri katile dönüştürüyor.
هذا المعطف الشتوي يرفع مناعتك للحد الأقصى بحيث لا يمكن لشيء إيذائك