| Gezegende emsali görülmemiş bir güç kaynağı var. | Open Subtitles | هنالك منبع قدرة تنبعث من الكوكب، شيء لم أر مثيلاً له ما حييت. |
| Birincisi hijyenimi vurgulayacak, Bazılarının yanlış yazdığı endişe kaynağı olabilir. | Open Subtitles | ستوضح أولها نظافتي، والتي أخطأ أحدهم ولمّح أنها قد تكون منبع قلق. |
| Bu yetimhaneler hiç de gençliğin kaynağı falan değil. | Open Subtitles | هؤلاء رعاية الايتام ليسوا منبع للشباب |
| Dün gece rüyamda birlikte nehrin kaynağını bulmak için yola çıktığımızı gördüm. | Open Subtitles | ليلة أمس حلمت أننا إلتقينا معاً، وذهبنا لنعثر معاً على منبع النهر. |
| Montaigne demiş ki saplantı dahiliğin ve deliliğin kaynağıdır. | Open Subtitles | مونتين قال الهوس بفكرة هو منبع للعبقرية وللجنون |
| Ve sık kullanılan bir su kaynağının yanında, açık arazide oturup... | Open Subtitles | كي تجلس في الهواء الطلق، بقرب منبع للمياه تستعمله كل الحيوانات... |
| Nehirde gümüş bulduklarında çocuğa nereden geldiğini sordular. | Open Subtitles | وعثروا على الفضة في النهر، سألوا الصبي عن منبع النهر |
| Bu ada ulusu tehlikeli ve yasadışı bir neo-steroidin ana kaynağı. | Open Subtitles | ان سكان هذه الجزيرة هم منبع نيو سترويد) خطير وغير قانونى |
| Domuzcuklarım, savaşın kaynağı bizleriz. | Open Subtitles | يا أولادى نحن منبع الحروب |
| Leo daha iyi saf iyilik kaynağı biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين منبع للخير النقي أفضل من (ليو) ؟ |
| En büyük güç kaynağı. | Open Subtitles | إنه منبع القدرة الأقصى. |
| Hayatın kaynağı. | Open Subtitles | إنها منبع الحياه |
| Benim acımın kaynağı. | Open Subtitles | هذا منبع ماساتى |
| - Öyle olsa gerek. Hayatın kaynağı orada gömülü. | Open Subtitles | منبع الحياة عينها مدفون هناك |
| Onlar benim gücümün kaynağı. | Open Subtitles | إنهم منبع قوتي. |
| - Öyle olsa gerek. Hayatın kaynağı orada gömülü. | Open Subtitles | منبع الحياة عينها مدفون هناك |
| Penisin girmesinin, uyarı kaynağını değiştirmesiyle hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | إدخال القضيب لا يفعل شيئا لينقل منبع التحفيز |
| Kara Şovalyeler'le birlikte sürpriz bir saldırı düzenleyip Geass'ın kaynağını yok edeceğiz. | Open Subtitles | سننظم هجوم مفاجئ مع قوات الفرسان السود وندمر منبع الجياس |
| Endişe bütün bunların kaynağıdır. | TED | ولذلك فان الإهتمام هو منبع كل المؤهلات |
| "Bu çayır" dedi yaşlı adam, "nehrin kaynağıdır." | Open Subtitles | قال العجوز ، هذا المرج "هو منبع النهر" |
| Silahın güç kaynağının hiçbir güç seviyesinde kontrol edilemeyeceği konusunda bir inancımız var. | Open Subtitles | نعتقد أن منبع القدرة للسلاح... ... سيخرج عن السيطرة عند أى مستوى للقدرة. |
| Performansımda olabildiğince gerçek olmak istiyorum. Jane'in nereden geldiğini bilmek çok yardımcı olur. | Open Subtitles | وأريد أن يكون أدائي واقعيا لذا أرجوا أن تساعدني حول منبع شخصية (جين) |