"منتظراً" - Translation from Arabic to Turkish

• bekliyor
• bekliyorum
• Beklettiğim
• beklerken
• bekliyordum
• bekledim
• beklemeyeceğim
• bekliyordu
• bekleyerek
• bekleyen
• bekliyormuş
• bekleyeceğim
• bekletme
• beklemiş
• beklemeye

Beyaz yengeç örümceği, beyaz bir çiçekte neredeyse görünmez halde, pusuda bekliyor.
يستقرّ عنكبوت سرطاني أبيض مخفيّ تقريباً على زهرة بيضاء منتظراً لنصب كمين.

Peki benim evde olup senin aramanı bekliyor olmam gerekmez miydi?
. . إذاً , ألا يجب أن أبقى بالمنزل منتظراً مكالمتك

Yeni hard disk için bir haftadan fazladır bekliyorum, anladın mı?
كنت منتظراً لأكثر من اسبوع من أجل قرص صلب جديد، حسناً؟

Beklettiğim için özür dilerim, ama Genelkurmay üyeleriyle bir toplantı ayarlamakla meşguldüm.
آنا آسف , لإبقائك منتظراً سيدي الرئيس كنت أختتم إجتماع مع هيئة الأركان المشتركة عندماوصلت رسالتك

Keşke annemin eve gelmesini beklerken uyuyakaldığım her akşam için beş sent alsaydım.
أتمنى أن أربح نكلة عن كل مرة نمت فيها منتظراً إياها لتعود للبيت كنت أستيقظ و كانت تقول

Çünkü son üç saattir bu harika şeyi görmeyi bekliyordum.
لانني طوال الثلاث ساعات الماضية كنت منتظراً لرؤية هذا الشيء الرائع

Orada durup ve seni bekledim bekledim durdum ve çıkıp geleceğine inanmamıştım.
وقفت هناك وبقيت منتظراً لكِ لذا لم أكن أعتقد أنكِ كنتي ستظهرين

Burada durup ölmemizi beklemeyeceğim.
أنا لن أقف مكتوف الأيدي منتظراً أن نموت جميعاً هنا

Birisi bana gelip göstermek isterse ne zaman olursa burada saygıyla bekliyor olacağım.
إذا اراد أي شخص القدوم وأن يريني سأكون منتظراً هنا في أي وقت

Gizli görev yapmazsak, ancak oturup bir cinayet daha gerçekleşmesini bekliyor oluruz.
فجميعنا سيجلس جانباً منتظراً لسقوط جثة اخرى احتاج لفعل ذلك , ابى

Tüm gün ve gecenin yarısında, dükkanda orada öylece oturuyor, birinin gelmesini bekliyor.
انه بالمتجر طوال اليوم منتصف الليل انه يجلس هناك منتظراً ان يأتي شخص

Bu arada, şu evliliğin feshi kağıtlarını hala bekliyorum.
بالمناسبة ، أنا لازلت منتظراً لأوراق إلغاء الزواج تلك

Sürüyorum ve fırtınanın gelişini ve bizi her şeyi uzaklaştırmasını bekliyorum.
أقود .. منتظراً قدوم عاصفة وتجرفنا جميعاً بعيداً

Beklettiğim için üzgünüm ama acele etmeliyiz.
عذراً لإبقاءك منتظراً ولكن كان علينا إجراء بعض الخطوات

- Beklettiğim için özür dilerim. Daima bir kriz...
-آسف لإبقائك منتظراً, هناك دائماً أزمه واحده

Onlar gitsin diye beklerken mahalleyi turladım ama sonunda benzinim bitti.
لقد كنت أدور حول المربع السكني منتظراً أن يرحلا ولكن نفذ مني البنزين أخيراً

Senin acınacak kıçının gelmesini beklerken Çin restoranındaki köpek gibi terledim!
لقد إبتدأت أتصبب عرقاً ككلب في مطعم صيني منتظراً حضور خلفيتك لتظهر هنا

Aradığın şeyi bulmanı bekliyordum.
منتظراً إياك , لتجد الشئ الذي كنت تتطلع لأجله

Orada öyle suyun üstünde yüzüp kalbimin durmasını bekledim. Sadece bunu bekledim.
ولكني كنت أطوف هناك منتظراً أن يتوقف قلبي فقط منتظرٌ هناك

Bu yargıç arayınca bir saniye bile beklemeyeceğim.
لذا عندما يأمر هذا القاضي أنا لست منتظراً

İnsanların bir çoğu, kesintisiz 36 saattir bu anı bekliyordu.
العديد من الجماهير تواجد في الموقع قبل 36 ساعة منتظراً هذه اللحظة.

bekleyerek geçen zamanla ve bekleme odasında tanıştığınız insanlarla ilgili.
يتعلق بالوقت الذي تقضيه منتظراً و الناس الذين تلتقي بهم في غرفة الانتظار

Sahaya çıkıp vuruş yapmayacağım. Oyun dışına atılmış, satılmayı bekleyen bir oyuncuyum.
‫لن أتلقى كبداً جديداً الآن، ‫أنا أجلس منتظراً الموت

Ama hala,sanki bütün dünya beni çağırıyormuş, araştırılmayı bekliyormuş gibi hissediyordum.
لكنني مازلت أشعر كأن العالم بأسره كان يصرخ بي منتظراً أن تصدر النتيجة

Beni kaybedersen, tekrar burayı düşün. Burada bekleyeceğim.
وإذا تم قطع حديثنا, فكل ما عليك فعله فقط فكر بهذا المكان, وٍسأكون هنا منتظراً

Bir saatin var. Beni bekletme.
أمامك ساعة واحدة، إياكَ أن تتركني منتظراً

Kral kızının ölüm haberini duymayı umarak beklemiş fakat kızının açlıktan ya da susuzluktan öldüğü haberi kendisine ulaşmayınca çok şaşırmıştır.
ظل الملك منتظراً خبر موت ابنته وكان مندهشاً أنه لم يسمع خبر موتها من الجوع أو العطش

Arka koltuğa geçtim ve uzanıp beklemeye başladım.
فدخلت إلى السيارة من الخلف و طرحت نفسى على الأض منتظراً