| Bu heykel Ay ile ilgili. Ve Dünya'ya olan uzaklıkla da orantılı. | TED | هذه منحوتة عن القمر. ومن ثم المسافة للأرض ، بالتناسب أيضاً. |
| Hayır önemli değil. Buzdan heykel onun annesinin fikriydi. | Open Subtitles | لا تقلق , فان منحوتة الثلج كانت فكرة والدتها |
| Çünkü buzdan heykel uçan bir penise benziyor, Keith! | Open Subtitles | لإن منحوتة الجليد تبدو كالقضيب الطاثر ، كيث |
| Ve 3,000 sene dört odada sert kayadan oyulmuş mükemmel şeyleri gizlice himaye ettiler. | Open Subtitles | لقد ظلت مختفية لمدة ثلاثة آلاف عاما فى أربعة غرف منحوتة من الحجر الصلد |
| Dizinin karakterleri tahtadan oyulmuş bir satranç yapılmıştı. | Open Subtitles | هُناك شطرنج خشبي جميع الأشكال منحوتة بشق الأنفس من الخشب |
| Bahamalar'daki mahkumların ince ajurlu Oyma işçiliği. | Open Subtitles | منحوتة بشكل زخرفي بواسطة المدانين بجزر الهند الغربية |
| Meydan için tabiat ananın heykeli olacak. | Open Subtitles | العمل سيكون منحوتة عن الأم وسيتم عرضها في الساحة |
| Bu, şu altı aydır üzerinde "zeplin kuralları" kazılı olmayan ilk masa. | Open Subtitles | هذا أول مكتب أراه منذ ستة أشهر بدون أن يكون هناك " قواعد زيبلين " منحوتة عليه |
| Taç giyme törenine hediyesiz gelemezdim ya. Yine ağaçtan ayı oyması yapmadın, değil mi? | Open Subtitles | لا يعقل أنْ أحضر تتويجاً بلا هديّة - ليست منحوتة دبّ أخرى، أليس كذلك؟ |
| Ama değerli Rumer Willis tarafından yapılmış olan bu anıt sayesinde onların ne kadar yanıldıklarını bir kez daha kanıtlayacağız. | Open Subtitles | ولكن مع هذا النصب التذكاري لأبطال أمتنا منحوتة من قبل رومر ويلس، نحن سوف نقوم بإظهار كم هم على خطأ |
| Sanat müzesine konursa, bir heykel olur. | TED | إن وضعتها في متحف فني، تصير منحوتة. |
| Bir heykel inşa ettim. Paddleball'da 20.000'e ulaştım. | Open Subtitles | بنيت منحوتة ب 20 الف قطعة من الخشب |
| o ağacın gölgesi altına bir ev inşa etti, ve Don başka bir heykel sattığında her zaman onun üzerine ekledi, ta ki... | Open Subtitles | خلف تلك الشجرة وكل مرة يضيفون له مع كل مرة يبيع دان منحوتة حتى... |
| - Bu milyonlarca dolarlık bir heykel. | Open Subtitles | هذه منحوتة تُقدّر بملايين الدولارات. |
| Size 6,5 milyon dolarlık bir heykel mi verdi? | Open Subtitles | -أعطاك منحوتة تُقدّر بـ 6.5 مليون دولار؟ |
| heykel yapmak için keyfiniz yerinde olmalıdır. | Open Subtitles | \u200fيجب أن يكون المرء في مزاج جيد \u200fليصنع منحوتة. |
| Çukurlar volkanik kayalardan oyulmuş. | Open Subtitles | التجاويف منحوتة من صخور الحمم البركانية. |
| Ulu Polinezyalı kabilemizin savaşçıları tarafından elle oyulmuş Hawaii kerestesinden hakiki topuzlar. | Open Subtitles | ،هروات حربية خشبية أصلية منحوتة باليد بواسطة أعظم محاربي قبيلتنا البولينيسية |
| Benin'den bir voodoo ustası tarafından, bir seba pitonunun omurgasında oyulmuş | Open Subtitles | منحوتة في فقرة من ثعبان سيبا، من قبل سيد الفودو من بنين |
| Ablamı bulmaya çalışıyorum ve bana yardım edecek olan Oyma da sizin elinizde. | Open Subtitles | أحاول العثور على شقيقتي وأنت تملك منحوتة تساعدني في ذلك |
| Bu cazip olabilir -- çünkü o bina o kadar zarif bir güzellik ki -- onu zarif, sembolik bir mücevher, taştan muazzam bir ayin heykeli olarak yorumlamak cazip olabilir. | TED | وقد يكون تفسير ذلك، أن تلك البناية جميلة جدًا، قد يكون من المغري أن تُفسر على أنها مجرد جوهرة رائعة، أو منحوتة شعائرية كبيرة على الحجر. |
| - Bu taşta iğneye benziyor, tepesine kazılı bir yarım ay var. | Open Subtitles | - هذا يبدو كالإبرة وهناك صورة هلال منحوتة في الأعلى |
| Bir Hıristiyan oyması. | Open Subtitles | منحوتة مسيحيّة |
| İsviçre'deki bu kayalığın yüzeyinde bir seri dev oyuk ve kanal yapılmış. | Open Subtitles | هذه واجه جرف في سويسرا منحوتة بــسلسلة من الحفر والأخاديد الضخمة |