Bu, dünyadaki sorunları Uzun zamandır çözmeye çalışmadığımızdan değil. | TED | ولا يعني أننا لم نحاول حل مشاكل العالم من حولنا منذ أمد بعيد |
Uzun zamandır kendimi böyle duygulara karşı kapatmıştım ve aniden açınca şaşırdım. | Open Subtitles | إرتباطي ثانية بجزء من نفسي كان مدفونا منذ أمد بعيد |
Uzun zamandır kendimi böyle duygulara karşı kapatmıştım ve aniden açınca şaşırdım. | Open Subtitles | إرتباطي ثانية بجزء من نفسي كان مدفونا منذ أمد بعيد |
uzun zaman önce evleniyordu. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | كانت ستتزوج منذ أمد بعيد لا أريد التحدث عن ذلك |
Krypton'la bağları kopan bu karakollar uzun zaman önce solup ölmüştü. | Open Subtitles | اجتثت من الكربتون، هذه البؤر الاستيطانية ذبلت وهلكت منذ أمد بعيد. |
O Uzun zamandır bok gibi kokuyor. | Open Subtitles | ارتدِ هذا. ذلك موجود منذ أمد بعيد حتى نتن. |
Seni Uzun zamandır tanırım fakat kılıcınla henüz karşılaşmadım. | Open Subtitles | أنا أعرفكِ منذ أمد بعيد و لم نتبارز حتى الآن |
Hatta Uzun zamandır bir şey için hiç bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | فى الحقيقة لم أكن واثق حيال شيء هكذا منذ أمد بعيد |
Uzun zamandır eski aile mesleklerini yapıyorlar. | Open Subtitles | أعمال العائلة القديمة كانت هنا منذ أمد بعيد |
Dağın eteğinde Uzun zamandır terk edilmiş bir tapınak var. | Open Subtitles | هناك معبد بجوار جبل مهجور منذ أمد بعيد.. |
Orada Uzun zamandır acı çeken kadın ve erkekler Amerikalılar olarak haklarının reddini, barışçıl bir şekilde protesto ettiler. | Open Subtitles | هناك، الرجال والنساء الذين يعانون منذ أمد بعيد تظاهروا بسلمية ضد مصادرة حقوقهم كأمريكيين. |
Çok Uzun zamandır bu CD'yi bekliyormuş. | Open Subtitles | كانت ننتظر القرص المضغوط .لهذه الأغنية منذ أمد بعيد |
Tüm detayları bilmiyorum ama uzun zaman önce bir olay olmuş. | Open Subtitles | لستُ ملمّة بجميع التفاصيل ولكن ثمّة شئ حدث منذ أمد بعيد. |
Annem bana uzun zaman önce söylemişti Çok değerli şeylerimi kaybettim,biliyorum. Onlar geri gelmeyecek Nereye gittiler? | TED | أخبرتني أمي منذ أمد بعيد فقدت أشياء عزيزة عليّ، أعلم لن ترجع يومًا أين ذهبت؟ |
Sana uzun zaman önce söylemiştim numara yapmak istiyorsan, numara yap. | Open Subtitles | قلت لك منذ أمد بعيد لو أردت أن تقوم بحيل فقم بها |
Ama kalanlar, gerçek şu ki biz umursamayı uzun zaman önce bıraktık. | Open Subtitles | لكن بقيتنا؟ في الحقيقة، لقد توقفنا عن الاهتمام منذ أمد بعيد |
Eşi uzun zaman önce bunalımdaydı. | Open Subtitles | عانت زوجته من الاكتئاب منذ أمد بعيد. |
Sen evine git. Ben senden daha uzun süredir burada oturuyorum. | Open Subtitles | أنتى إذهبى إلى المنزل أنا أعيش هنا منذ أمد بعيد , من قبلك أنتِ |
Biz, hepimiz, çok uzun zaman bekledik eve dönüşün mahvolmasını. | Open Subtitles | كلنا كنا ننتظر منذ أمد بعيد... عودته، وهذامن شأنهأنيفسد الأمر. |
Halk refah görmeyeli uzun zaman oldu. Bu eski efsaneler onlara umut aşılıyor. | Open Subtitles | فهم لمْ يروا أيّ ثروات منذ أمد بعيد والحكايا القديمة تمنحهم الأمل |
Geçen hafta uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي كان منذ أمد بعيد |