| Ama insanlar beni uğurlayamayacak kadar meşgulse epey bir meşgul olmalılar. | Open Subtitles | ولكن. إذا كان الناس منشغلون جداً لوداعي فلابد بأنهم منشغلون فعلاً |
| Birlikleri tüm şehre yayılmış durumda ve askerleri, yağmacıları tutuklamakla meşgul. | Open Subtitles | ريثما أقسام جيشه مبعثرة عبر المدينة وجنوده منشغلون بالقبض على اللصوص. |
| Ah, meşgul görünüyor . Daha sonra tekrar kontrol edeceğiz . | Open Subtitles | على ما يبدوا انكم منشغلون ,سوف اتى للتحقق مره اخرى |
| Stratejik olarak ileriyi düşünmek yerine günlük krizleri çözmek ile meşguller. | TED | فهم منشغلون عن التفكير المنظم بحل مشاكلهم اليومية. |
| Yerdeki iç çamaşırlarına bakmakla bu kadar mı meşguller? | Open Subtitles | أم أنهم منشغلون بالنظر للثياب الداخلية على الأرض ؟ |
| Hatta çoğumuz bunu başkalarından bile beklemeden kendimize yapmakla öyle meşgulüz ki. | TED | الكثيرون منا لا ينتظرون حتى الآخرين ليفعلوا ذلك فنحن منشغلون بفعل ذلك لأنفسنا. |
| Fakat bizler, düşüncelerimizle o kadar meşgulüz ki, bunu fark edemiyoruz bile. | Open Subtitles | ولكننا منشغلون جدا بأفكارنا الخاصة عن اكتشاف تلك المعرفة. |
| Adamların onun nasıl iş yaptığını söylemek için etek tıraşı olmakla çok meşgul sanırım. | Open Subtitles | أخمن أن رجالك هنا منشغلون جداً لإزالة شعر أجسادهم على أن يخبروك كيف هو يقوم بأعماله |
| Siktir et hepsini. Yine de ayrılacak mısın? Hepimiz çok meşgul olduğunsan sana pasta almadık. | Open Subtitles | تباً لهم جميعاً. اتزالين تودين الرحيل؟ لم نحضر لك كّعكة لأن جميعنا منشغلون |
| Eh, siz meşgul insanlarsınız. Müsaade edeyim de işinize devam edin. | Open Subtitles | ،يبدو أنكم منشغلون سأدعكم تكملون يومكم |
| Futbol oynamakla meşgul Avusturalyalı oğlanlar delirmez. | Open Subtitles | ليس الصبية الأستراليون... فهم منشغلون بلعب كرة القدم. |
| Şey... cücelerin hepsi meşgul. | Open Subtitles | الأقزام منشغلون جميعاً |
| Ne istiyorsun, Simpson? Balgam tükürmekle meşgul olduğumuzu görmüyor musun? | Open Subtitles | ماذا تريد يا (سمبسون) ، ألا ترى أننا منشغلون في قذف البصاق؟ |
| Gerçekten meşgul müyüz? | Open Subtitles | هل نحن منشغلون لهذا الحد؟ |
| Yok, onlar öndeki ekip ile meşguller. Herhalde gidebiliriz. | Open Subtitles | إنهم منشغلون مع الفريق في المقدمة نحن غالبا جاهزان للذهاب |
| Güneydeki vatan hainlerini ve komünistleri ayıklamakla meşguller. | Open Subtitles | لأنهم منشغلون بتطهير الشيوعيين والخونة في الجنوب. |
| Yeni dünyaları ve zenginlikleri ile meşguller. | Open Subtitles | إنهم منشغلون بعالمهم المكتشف حديثاً وثرواتهم |
| Onlar bizi sikmekle meşguller çünkü. Bizleri bakkalda sikiyorlar! | Open Subtitles | إنهم منشغلون في العبث بنا في متجر البقالة! |
| Hepsi Alfa Delta Rolarla çok meşguller. | Open Subtitles | إنهم منشغلون جميعاً بفتيات "ألفا دلتا رو". |
| meşgulüz şurada.. | Open Subtitles | نحن منشغلون هنا نوعا ما مع تحياتي : ام الفوارس |
| Haydi, al şu bileti. Burada çok meşgulüz. | Open Subtitles | هيا، خذ التذكرة، نحن منشغلون هنا |
| Ve meşgulüz. - Bu kadar mı? | Open Subtitles | -نحن ممتنون، لكننا منشغلون قليلاً |