| İşte sadece o zaman belki, bölgemiz ve buzullara bağlı olan diğer bölgeler büyük felaketleri önleme şansına sahip olabilir. | TED | حينئذ فقط، ربما منطقتنا سوف وغيرها من المناطق التي تعتمد على الجليد لدينا لديها أي فرصة لتجنب كوارث كبرى. |
| Pekala bay doğa bilimci; bölgemiz hoşunuza gidiyor mu? | Open Subtitles | أخبرنيياعالمالطبيعة، هل أعجبتك منطقتنا ؟ |
| Aslında biz kendi bölgemizde oynuyoruz, ama o abi geldi. | Open Subtitles | في الواقع نحن نلعب في منطقتنا, لاكن هاينج أتى ألينا. |
| Bizim bölgemizde de çocukların çalıştırılmasına çanak tutan şirketler var. | Open Subtitles | هناك خمسة شركات في منطقتنا توظف الأطفال بطريقة غير مباشرة |
| Şimdi, Washington Eyalet bölge Havaalanı da bizim bölgemize dahil, sadece eyalet sınırının güneyi. | Open Subtitles | الآن مطار مقاطعة واشنطن الإقليمى يقع ضمن منطقتنا |
| Bize ait bölgede yaşayan Almanların yüzde sekseni geçmişte Nazi sempatizanıymış. | Open Subtitles | واكتشفنا أن ٨٠ ٪ من الألمان .. في منطقتنا لديهم تعاطف نازي |
| bölgemiz hoşunuza gidiyor mu? | Open Subtitles | أخبرنيياعالمالطبيعة، هل أعجبتك منطقتنا ؟ |
| Orada kayda değer bir nüfus yok. Orası bizim güvenli bölgemiz. | Open Subtitles | لا يوجد سكان كثيرون هناك انها منطقتنا الامنه |
| Eğer Alfa'yı yakalayıp geri gönderirsek, burayı kendi bölgemiz olarak belirlemiş oluruz, diğerleri de onu izlerler. | Open Subtitles | ،إذا أمسكنا بالألفا وأعدناه ،سنرسخ فكرة أن هنا منطقتنا .وأن الآخرين يجب أن يتبعوه |
| Sadece bölgemizde bulunan bu hayvancığın nesli tükenmek üzere! | Open Subtitles | متواجد فقط في منطقتنا ثلاثية المقاطعات. إنه مهدد بالانقراض. |
| Bu Meks*kkafalılar bizim bölgemizde bizden çaldılar | Open Subtitles | لقد اقتحم هؤلاء المكسيكيون التافهون منطقتنا و قاموا بسرقتنا |
| Bizim bölgemizde oldu, dolayısıyla bizim adamlar sevk edildi. | Open Subtitles | حَدث ذلك في منطقتنا لذا تم إرسال رجالنا. |
| Tanrı bölgemize zengin bir yaban hayatı bahşetmiş. | Open Subtitles | وقد منح الله منطقتنا بأشكال كثيرة من الحياة البرية |
| Polisler bölgemize geldi. Rozetleriyle birlikte. | Open Subtitles | أتى ضباط الشرطة إلى منطقتنا بشارات مغطاة |
| Antlaşmayı neden ihlal ettiğini öğrenmeliyiz. bölgemize ne amaçla giriş yaptığını. | Open Subtitles | علينا معرفة سبب خرقه الهدنة ومجيئه إلى منطقتنا |
| Bizim bölgede bir tane sosyal bir görevli var. | Open Subtitles | هنالك موظف خدمات إجتماعية في منطقتنا. أعتقد أن اسمه هاري. |
| Avcı'ları geri çağır. O şey az önce uçuş yasağı olan bir bölgede, bir F-22'ye saldırdı. | Open Subtitles | ذلك الشيء أسقط إحدى طائراتنا في منطقتنا الممنوع بها الطيران |
| Bütün bölge bir araya gelmeli, birlikte çalışmalı, birlikte iklim değişikliğine karşı savaşmalı, birlikte seslerimizin tekrar duyulmasını sağlamalıyız. | TED | يجب أن تتحد منطقتنا بأكملها للعمل سويا لمكافحة تغير المناخ معا لجعل أصواتنا مسموعة معا. |
| Yeşil bölgeye gidiyoruz. Güvenlik ve tekrar inşa alanımız | Open Subtitles | نحن متجهون إلى منطقتنا الخاصة بالأمن وإعادة الإعمار |
| Ella Fitzgerald'a kadar varıyor. Burası bizim yerimiz. Biz buranın eskisiyiz. | Open Subtitles | هذة منطقتنا و نحن هنا بالاقدميه من الافضل لك ان تعملي عند الناصيه الاخري |
| Ama anne, eğer birileri bizim, bölgemizi zorla istila ederse ve.. | Open Subtitles | لكن امي.. اذا دخل شخص الى منطقتنا وو.. وو.. |
| Ve hedef bölgemizin bir yerinde kesinlikle bir ısı kaynağı var. | Open Subtitles | و هناك حتما مصدر للحرارة في مكان ما في منطقتنا المستهدفة |
| Burası bizim çöplüğümüz. | Open Subtitles | فهذه منطقتنا |
| Ve ilk şey bölgesel besinler hakkındaydı - bizim bölgemizden olan besinleri yemeye çalışmak. | TED | وبدايةً كان عن الطعام المحلِّي -- محاولة أكل الطعام من داخل منطقتنا |
| bölgemizdeki durumun, bir hükûmetler arası ajansın kurulması için yeterince vahim olduğuna inanıyorum. | TED | أعتقد أن الوضع في منطقتنا خطير بما فيه الكفاية. للسماح بانشاء وكالة حكومية دولية جديدة. |
| Bu mekan bizim mıntıkamızda. Penguen'in arkanızda olduğunu duyduğumuz için ses etmemiştik. | Open Subtitles | لقد بنيتِ هذا النادي في منطقتنا سمحنا لكِ، لأننا سمعنا أن البطريق يحميكِ |