| Tampon bölgem 1200 milden, 2 adıma düştü. | Open Subtitles | منطقتي العازلة بحدود الـ 1200 كيلومتر أصبحت قدمين فحسب |
| Sırf benim bölgem savaş için 2000 küsur dolar topladı. | Open Subtitles | منطقتي لوحدها جمعت ألفي دولار لدعم القضية |
| Araziyi aldığımızda, bütün bölgemde olduğu gibi yarısından daha az kısmı yağmur ormanıydı. | TED | وعندما أستلمنا هذه الأرض كان أقل من النصف منها هي غابات مطرية مثل جميع منطقتي. |
| Size telefonda anlatmaya çalıştığım gibi Bollywood tam olarak benim alanım değil. | Open Subtitles | كما حاولت التوضيح لك ,عبر الهاتف السينما الهندية ليست بالضبط منطقتي |
| Biliyorum Frank. Benim bölgemden çıkarlarken saymıştım onları. | Open Subtitles | نعم، أعرف فرانك عديتهم عندما خرجوا من منطقتي |
| Kulağa ne kadar salakça da gelse bölgemi savunmak zorundaymış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنه علي أن ادافع عن منطقتي بالرغم من انه يبدو ساذجاً |
| Ama siz gençler; benim denetim bölgeme adım atmışsınız. Bir göz atayım dedim. | Open Subtitles | لكني أود أن اقول لك إنك في منطقة الصيد ضمن منطقتي |
| Bu durum benim görev alanıma girmiyor, bu nedenle minnettarım. | Open Subtitles | هذا لا يقع ضمن منطقتي وهذا ما أنا ممتن لأجله |
| Ancak, kalbimin derinliklerinde köyümün ötesinde bölgemin daha fazla değişime ihtiyacı olduğunu fark ettim. | TED | لكن في مكان ما في قلبي ادركت ان منطقتي خارج قريتي تحتاج تغييرا فرصة اكبر |
| Benim bölgem, ülkedeki en büyük üçüncü yaşlı nüfusuna sahip. | Open Subtitles | منطقتي هي ثالث منطقة تحتوي على أكبر عدد من كبار الأعضاء |
| bölgem kralın elçisini karşılamaktan onur duyuyor, soruşturma sonucu ne olursa olsun. | Open Subtitles | منطقتي سعيده بالترحيب بنائب الملك مهما كان سؤاله |
| Orası benim bölgem. Bir problem varsa ben halledebilirim. | Open Subtitles | تلك منطقتي اذا حصلت مشكلة، سأتدبر أمرها |
| Ama benim bölgemde olmaz. | Open Subtitles | لكنكم لن تفعلوا ذلك في منطقتي هل هناك أيّ أسئلة؟ |
| Güvenliği bana bırak. Benim bölgemde olsun. | Open Subtitles | يمكنني تدبير الأمن سيكون الاجتماع في منطقتي |
| Ama ben onlara sevecekleri bir şey sunuyorum. Bu benim özel ilgi alanım. | Open Subtitles | لنكن الأذكياء والأكثر ذكاء هذه هي منطقتي الخاصة التي تهمني |
| Bu benim sorumluluk alanım. | Open Subtitles | كيف تكون الحياة أو كيف لا تكون هذه منطقتي , حسناً ؟ |
| Benim bölgemden defolun bir daha da asla geri dönmeyin! | Open Subtitles | هذا صحيح اذهبي بعيداً عن منطقتي و لا تعودوا أبداً إلي هنا |
| Geçen yıl neredeyse benim bölgemi istila ediyordu ama son anda geri çekilmişti. | Open Subtitles | ولقد قارب على عزو .منطقتي منذ عام مضى ولكنه تراجع في أخر لحظة |
| Yakın zamanda benim bölgeme iyice yaklaştı bir yıl önce, ama son anda geri çekildi. | Open Subtitles | ولقد قارب على عزو .منطقتي منذ عام مضى ولكنه تراجع في أخر لحظة |
| Benim alanıma birkaç adım girmiştin. | Open Subtitles | بضع خطوات خارج الخط ودخلت منطقتي |
| Bak, ben sadece kendi bölgemin yaşanılabilir olmasını sağlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أجعل منطقتي قابلة للعيش فحسب |
| - Kendi alanımda güvendeyim. | Open Subtitles | -أنا آمنة في منطقتي -أنتِ آمنة في منطقتك |
| - Benim bölgemdeki bir cinayeti mi? Olmaz öyle şey. | Open Subtitles | جريمة قتـل في منطقتي لا أظن المشـاركة سـتحدث |
| Burası, benim kentim. | Open Subtitles | هذه منطقتي |
| Burası benim mekanım bebek. | Open Subtitles | إنها منطقتي يا عزيزتي |
| Burası benim mahallem, ben buralıyım. Tam şurada ilk bisikletimi çaldırmıştım! | Open Subtitles | هذه منطقتي , من أين أنا لقد سرقت دراجتي ألأولى هناك |
| Burası benim yerim, bu benim oyunum. | Open Subtitles | هذه منطقتي ، و هذه لعبتي. إنه ليس لديه شيئاً ليفعله هنا. |