| Kulağa mantıklı gelmesi umrumda değil. Kimse bunda daha iyisini öneremez ! | Open Subtitles | لا يهمني، وإن كان لا يبدو منطقياً لا أحد يقترح شيئاً أفضل |
| Üzgünüm ama bu bana hiç mantıklı gelmiyor. Hiçbir zaman gelmez, Bobby. | Open Subtitles | أنا لا أعرف , إنى أسف , ولكن هذا يبدو غير منطقياً |
| Dün gece buraya geldim çünkü bunların hiç biri bana mantıklı gelmemişti. | Open Subtitles | اتيتُ إلى هُنا اللّيلةُ الماضية. لأنّ لا شئ من هذا يبدو منطقياً. |
| Hatta hala kurallar sistemi olan bir dünya bile nasıl mantıksız ve saçma kurallarının olması hiç önemli değil. | Open Subtitles | رغم ذلك، يبقى عالماً، ولا يزال نظاماً بقوانين مهما كان ليس منطقياً أو مناف للعقل، القوانين قد تكون كذلك |
| Sen de mantıklı bir şekilde düşünürsen bu sonuca varırsın. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى ذلك بسهولة لو فكرت في القضايا منطقياً |
| Sen de mantıklı bir şekilde düşünürsen bu sonuca varırsın. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى ذلك بسهولة لو فكرت في القضايا منطقياً |
| Bilirsiniz, şunu vurgulamalıyım ki ilk başta yanlış cevabı verdiysem, bu mantıklı olabilir. | Open Subtitles | اتعرفين لقد عرفت هذا من البداية سيبدو هذا منطقياً لولا أني حللتها بالبداية |
| O gece kayıt yapmaya karar verişin hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | قراركِ لتصوير فيديو في تلك الليلة ليس منطقياً على الإطلاق. |
| Tabii boş kaldığı zamanlar odayı birinin kullanması mantıklı olur. | Open Subtitles | بالطبع ، سيكون منطقياً لشخص أن يشغله في الوقت الحالي |
| O kadar yorgunum ki, bunun mantıklı olup olmadığını bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا متعب للغاية، لدرجة عدم معرفتي إذا كان هذا يبدو منطقياً |
| Hiç mantıklı değil. Bak bu işten sen kazanmak istemiyorsan tamam. | Open Subtitles | هذا ليس منطقياً إذا كنت لا ترغب بكسب الأموال , حسنٌ |
| Bağış toplama etkinliğine onu davet etmen hiç mantıklı değil | Open Subtitles | ليس منطقياً بالنسبة لي قيامكِ بدعوتـه إلى حفل جمع التبرعات |
| Yani yaptığın şey, hiç olmamış bir şeyin mantıklı açıklamasıydı. | Open Subtitles | الذي فعلتيه هو أن تفسري منطقياً شيئاً لم يحدث قط |
| Hayır ama kesin sen yaptın. Başka hiçbir şey mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | كلاّ، كان يجب أن يكون أنت لا شئ آخر يبدو منطقياً |
| Açıkça travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gösteriyorsun, bu da gayet mantıklı. | Open Subtitles | انت بشكل واضح تظهرين أعراض إضطراب ما بعد الصدمة والذي يبدوا منطقياً |
| O adamın seni silah zoruyla tehdit etmesi bu işi daha mantıklı yapıyor. | Open Subtitles | الأمر الذي يبدو منطقياً للغاية هو أن هُناك رجل قام بتهديدك وبحوذته سلاح |
| Kafanın karışması mantıksız. O üreme yaşında sağIıkIı bir dişi. | Open Subtitles | إرتباكك ليس منطقياً إنها فتاة سليمة في سن الإنجاب |
| mantıksal olarak anlamlı hale getirmeden bilim yapamazsınız. | TED | لا يمكنك أن تقوم بالعلوم بدون أن تجعلها متسقة منطقياً. |
| Hapishanede, sizi sakinleştirmek istedikleri zaman, "Kızgın Kutu" olarak bilinen bir yere koyarlar, çok anlamsız, ama birkaç vahşi suçluyu bir araya getirip kurallara uymalarını beklemek kadar değil. | Open Subtitles | ،في السجن عندما يريدون أن نهدأ يضعوننا في ما يدعونه بالصندوق الساخن وهذا ليس منطقياً |
| Dördüncü evrede olması bize makul şüphe imkanı tanıyor. | Open Subtitles | حقيقة انها بالمرحلة الرابعه قد يعطينا شكاً منطقياً هنا |
| Tabii ki, zaten öbürü hiçbir anlam ifade etmiyordu. Tabela satıcısı yalan söyledi. | Open Subtitles | بالطبع ، هذا لم يكن منطقياً قط، لقد كذب صاحب متجر اللافتات |
| Kampları yalnızca onların işletmesi mantıklıydı. | Open Subtitles | وكان أمراً منطقياً أن يعهد أليها بأدارة المعسكرات |
| Aynı gün orada bulunan şilepleri araştırdıkdan sonra sebebini anladım. | Open Subtitles | في قارب مطاطي يتجه نحو القناة ولم يكن ذلك منطقياً حتى تحققت من سفن الشحن المغادرة في ذلك اليوم |
| Vücudunuz bu enzimi, laktazı sütten kesildikten sonra, bebeklikten sonra neden üretsin, bunun bir mantığı yok. | Open Subtitles | لمَ سيقوم جسدم بخلق هذا الأنزيم لتقبّل فقط اللاكتوز بعد الفطام، بعد الطفولة؟ هذا ليس منطقياً. |
| Tam anlamadım, mantıklı değil. | Open Subtitles | انا لست متأكداً ، هذذا لا يبدوا منطقياً |
| Şimdi anlaşıldı. Peggy gizli görev yapan bir rahibe. | Open Subtitles | لا اعلم, هذا يجعل الامر منطقياً |
| Aslında, bu şimdiye kadar olanlar içinde akla en yatkın geleni. | Open Subtitles | الآن , هذا يبدو منطقياً أكثر من أى شئ آخر |