| Eğer bunu yaptığını bilseydim durdurmaya çalışırdım. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم قيامها بذلك لحاولت منعها من فعل ذلك |
| Sana söylemesin diye durdurmaya çalıştım ama olanları gördün yani. | Open Subtitles | لقد حاولت منعها من اخبارك لكنك رأيت ماحدث |
| Kanamasını durdurmaya çalışıyordum ama çocuğa sarılmaya devam etti. | Open Subtitles | وكنت أحاول منعها عن النزيف لكنها كانت متمسكة به |
| seni bekleyen sürprizi Buckingham'ın bile durduramaz. | Open Subtitles | ولكن مفاجأة تنتظرك حتى باكنغهام لا يستطيع منعها |
| Çocuk doğduğundan beri, babası onun bu güçleri kullanmasını engellemeye çalıştı. | Open Subtitles | منذ أن ولدت الطفلة, حاول والدها منعها من إستخدام تلك القوة |
| Sizi görmek isteyen biri var. durduramadım, üzgünüm. | Open Subtitles | شخص ما لرؤيتك، آسف , لم أتمكن من منعها. |
| Glory'i öldürmek zorunda değiliz. Töreni yapmasına engel olalım yeter. | Open Subtitles | ليس علينا أن نقتلها علينا فقط منعها من أداء الطقوس |
| Onu durdurmayı düşünüyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنتما تفكران في منعها , صحيح ؟ |
| Düşüşünü durduramazsın ancak yana doğru manevra yapabilirsin! | Open Subtitles | لا يمكننا منعها من الغرق لكن يمكن المناورة بشكل أفقي |
| Amanda'yı tekrar ara, bakalım gitmeden engelleyebilir miyiz. | Open Subtitles | اتصل على هاتف أماندا الخلوي مرة أخرى انظر إذا كان باستطاعتنا منعها بالوقت المناسب |
| Pardon efendim. durdurmaya çalıştım, çok kıvrak. | Open Subtitles | أنا آسف سيّدي، لقد حاولت منعها لكنها دخلت إلى هنا بسرعة. |
| Onu durdurmaya çalıştım ama elinde silah vardı. | Open Subtitles | حاولت منعها ولكن كان لديها بندقية |
| Herkes durdurmaya çalışır ama kimse başaramaz. | Open Subtitles | الجميع يحاول منعها و لكنهم لا يستطيعون |
| Biz bu tür şeyleri durdurmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | هذا هو نوع الأشياء التي نحاول منعها. |
| Onu durdurmaya çalıştığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أردتكِ أن تعرفي بأنني محاولت منعها |
| Ailemizi ya da 911'i aramadan önce durdurmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت منعها قبل أن تدعو والدّي أو 911 |
| Biz, çılgınca şeyler eğlenceli yapıyor onu durduramaz. | Open Subtitles | هيا. لا يمكننا منعها من الإستمتاع و الأشياء ألجنونية |
| Vernon fotoğrafları bastırmaması için onu durduramaz. | Open Subtitles | فيرنون لا يمكنه منعها من نشر الصور. |
| Kendini yaralamasını engellemeye ve yemek yemesini sağlamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد حاول بالفعل منعها من إيذاء نفسها وحثها على تناول الطعام |
| Evliliğimin yarısını intihar etmesini engellemeye çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت نصف فترة زواجي بمراقبة منعها من الإنتحار |
| Onu durduramadım. | Open Subtitles | لم أستطع منعها. |
| Dünya korkunç bir hal alabiliyor ve buna engel olamayacak kadar güçsüzleşebiliyorsun. | Open Subtitles | يمكن للعالم أن يكون مرعباً وأشياء سيئة تحدث وتكونين عاجزة عن منعها |
| Hissedebiliyorum. Kim onları durdurmayı deneyecek? | Open Subtitles | -{\cH2BCCDF\3cH451C00}و ثمّة مَنْ يحاولون منعها |
| - Onu durduramazsın. | Open Subtitles | -لا يمكنك منعها |
| Amanda'yı tekrar ara, bakalım gitmeden engelleyebilir miyiz. | Open Subtitles | اتصل على هاتف أماندا الخلوي مرة أخرى انظر إذا كان باستطاعتنا منعها بالوقت المناسب |