"منفرد" - Translation from Arabic to Turkish

    • solo
        
    • yalnız
        
    • tek başına
        
    • özel
        
    • ayrı
        
    • bireysel
        
    • solosu
        
    • tek başıma
        
    • kişilik
        
    solo bir çello konseri düşünürken kişinin aklına muhtemelen Johann Sebastian Bach gelir bir çello süitinden yoksun halde. TED تخيل حفل تشيللو منفرد, في الغالب سيفكر الشخص في جوهانز سباستيان باخ اجنحة التشيللو غير المصحوبة
    Dinleyebileceğin en iyi solo gitaristim ben. Open Subtitles أنا أفضل عازف غيتار منفرد ستسمعينه طوال حياتك
    Çocukla bir kez konuştum, onunla biraz yalnız vakit geçirmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles لقد قابلت الطفل مرة واحدة فقط لذا أظن من المهم أن نجد طريقة لقضاء بعض الوقت معه بشكل منفرد
    Herif görünüşe göre eroin salgının neredeyse tek başına sorumlusu. Open Subtitles من الواضح هو ايضاً مسؤول بشكل منفرد عن وباء التصدع
    Floransa yakınlarındaki bir sanatkar tarafından kişiye özel olarak elde yapılıyor. Open Subtitles هم كَانوا مصنوع باليد بشكل منفرد مِن قِبل صانعِ قُرْب فلورينس.
    her TEDTalk'u ayrı ayrı özetlemek mümkün değil. TED ليس ممكنا تلخيص كل محادثة تيد بشكل منفرد.
    Aslında, belki, duygular bireysel var olmanın ötesinde, kollektif olarak vardırlar. TED ربما، في الواقع، للمشاعر تواجد جماعي، ليس فقط تواجد منفرد.
    Duymak istedikleri tek şey ender saksafon solosu veya çocuk öpücüğü tarafından güzelleştirilmiş ağırbaşlı espriler. Open Subtitles لا يريدون الاستماع سوى لمجاملات بسيطة، مزيّنة بعزف ساكسفون منفرد أو قبلة بريئة.
    Milyon yıldır bu işi tek başıma yapıyorum ve gayet de iyi gidiyor. Open Subtitles أنا أقدم العروض بشكل منفرد لملايين السنين و الأمور تسير بشكل جيد جداً
    Bir dahakine bir solo atmana izin veririz. Open Subtitles المرة القادمة سوف نتركك تقوم بعزف منفرد.
    Ben hazırım. Sadece bir gitar verin. Kaç tane solo atmalıyım, dört mü? Open Subtitles أنا جاهز، اعطني قيثارة كم لحن منفرد سأعزفه؟
    Freddy'den bağırsak hoplatan bir solo duymazsam eğer Open Subtitles عزف طبل كسر وتر منفرد من فريدي خذه بعيداً
    Bir örümceğin yaşam tarzını kökten değiştirebilir tek başına avlanan yalnız bir katili büyük sürüler halinde avlanan bir yaratığa dönüştürebilir. Open Subtitles يمكنه أن يغيّر طريقة حياة العنكبوت كليّة وتحوّل قاتل منفرد لمخلوق يصيد في مجموعات ضخمة.
    Tanıklık etmeden önce benimle biraz yalnız mı kalmak istedin? Open Subtitles هل تبحث عن وقت منفرد معي قبل شهادتي أيها الرقيب ؟
    Vincent'la biraz yalnız vakit geçirmeye çalışıyorum bu bugünlerde biraz zor bir hâl almaya başladı. Open Subtitles انا احاول ان احظى بوقتٍ منفرد مع فينسينت, والذي كان صعباً حصوله في هذه الأيام
    Beni başpiskopos yapıp, satranç tahtasında kralla tek başına yüzyüze çarpışmaya giden... bir piyon gibi ileri sürmek, seni memnun etmiş olmalı. Open Subtitles لقد ارتضيتَ جعلي مطرانًا ووضعتني كبيدقٍ منفرد وجهًا لوجه أمام الملك برقعة شطرنج
    toplum ile iletişim kurdu, tek başına o bölgedeki tekstil endüstrisini canlandırdı, gelirini ekonomiye geri kazandırdı. Open Subtitles تعيد الحدائقَ و هي تصل إلى الجاليات يُنعشُ القدماءُ بشكل منفرد صناعة المنسوجات في المنطقةِ، ضخّ الدخلِ نعود الي الدخل
    Buradaki trajediyi anlayabildiniz mi? Sizi; özel, eşi olmayan bir birey yerine, ...sıradan ve basmakalıp bir tip olarak düşündüm. Open Subtitles بدلاّ من أن أقول لك انت شخص منفرد لك إسمك وصفاتك
    Neden konuşabileceğimiz özel bir yere gitmiyorsun? Open Subtitles لم لا تذهبين إلى مكان منفرد حتى يمكننا التحدث؟
    En yakın şövalyelerine danışan Arthur ayrılıp, Kutsal Kaseyi... ..ayrı ayrı aramalarının daha doğru olduğuna karar verdi. Open Subtitles آرثر، بعد أَن استشار أقرب فرسانه قرّر أنهم يجب أَن ينفصلوا و يبحثوا عن الكأس المقدّسة بشكل منفرد
    Psikiyatrstimin anlattığına göre her bir parça ile ayrı ayrı ilgilenmelisin. Open Subtitles انها بسيطة للغاية, انها مجرد اجزاء حيث اخبرتني معالجتي,بأمكانك ان تعالج كل جزء بشكل منفرد
    bireysel olarak ummadığımız kadar ilerleme kaydettiler. Open Subtitles ماذا تعنى ؟ لقد جائوا طوال الطريق بشكل منفرد أكبر من أى توقع لنا
    Tamam, davul solosu var ve şöyle Open Subtitles حسنا حسنا هناك فيه عزف طبل منفرد بهذا الشكل
    tek başıma dans ediyordum ve bu acayip yanıma geldi. Open Subtitles كنت أرقص رقص منفرد وكلب مقشعر يأتي إلى جانبي
    Waterloo'ya, birinci sınıf tek kişilik bilet. Open Subtitles تذكرة من الدرجة الآولى , طريق واحد منفرد إلى واترلو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more