"من أجل حب" - Translation from Arabic to Turkish

• aşkına
• için

Kusura bakmayın ama bu sandalyeyi hayatımın aşkına ayırdım.
انا آسف، انا أحجز هذا المقعد من أجل حب حياتي

Chrysler aşkına, lütfen birilerine yolu sorabilir misin?
من أجل حب الـ"كريسلر" , هل يمكننا من فضلك سؤال أحدهم عن الإتجاهات؟

demiş oluyoruz. İkincisi: Hasımlarımızı sevmek için yaralarına bakmak.
وكذلك، رقم إثنان: من أجل حب الخصوم، تأمل جروحهم.

Üçüncüsü: kendimizi sevmek için nefes alın ve ''ıkının''.
رقم ثلاثة: من أجل حب أنفسنا، تنفس وأدفع

Her şeyi aşkına bunu kim duyuyorsa eğer bunu biri duyuyorsa ben kralınız.
...من أجل حب كل شيء، أيًّا كان من يسمع ندائي إن كان هناك أحد يسمعني، فهنا ملكك

Tanrı aşkına, ona merhamet et...
من أجل حب المسيح ... إشفقوا عليه

Tanrı aşkına, kolu kes gitsin.
من أجل حب الله ! فقط اخلعي هذه اليد

- Tanrı aşkına, Rene...
من أجل حب الأله,رينى

- Tanrı aşkına!
- من أجل حب الله

Tanrı aşkına!
من أجل حب الله!

Tanrı aşkına Alice.
"من أجل حب الله, "أليس

Tanrı aşkına...
من أجل حب... ..

Mike aşkına.
من أجل حب مايك

Camelot aşkına!
من أجل حب(كاميلوت)

Tanrı aşkına.
من أجل حب الرب

hiçbir zaman ona aşık değilmiydi aşk için evlenmişti aşk bu nedenle herşeyi yaptı bu yüzden politikaya girdi yeterli olamadık sanırım bütün oy verenlerin kendisini sevmesini istedi birde yaşam dışında bütün istediği aşktı bu Charlie'nin hikayesi nasıl kaybettiğinin görüyorsunuz, verecek aşkı yoktu
لم يكن على علاقة حب معها مطلقاً لقد تزوجها من أجل حب حب

Kyle'in gerçek aşk için son şansı olduğumu hissetmişti.
لقد بحث عنى لأنه ظن ان هذه . هى اخر فرصة لكايل من أجل حب حقيقى

Senin itibarın için değil ama insanlarının sevgisi için.
ليس هذا من أجل كرامتك ولكنه من أجل حب شعبك لك

-Ben, Büyük Şef Koşan Ayı'nın aşkı için tüm tehlikelere göğüs germesi gerektiğini söylüyorlar.
أنهم يقولن أني رئيس كبير دب سريع يجب أن أتحدى الكل .. من أجل حب حبيبتي

Belki de sadece işi sevdiğim için yapıyorumdur. Çok para veriyorlar. Fotoğraf çek, daha çok hatırlarsın.
ربما أقوم بذلك من أجل حب هذا العمل سيدفعون لي الكثير ألتقط صوره سيأخذ وقت أطول