| Tanıştığım en zeki insanlardan biri. | TED | واحد من أذكى الأشخاص الذين قابلتهم على الإطلاق. |
| Yardımcı yazarım Phanish Puranam, ki bildiğim en zeki insanlardan biridir, bir çalışma yapacağını söyledi. | TED | لذلك، قال شريكي في تأليف الكتاب والذي أعتبره من أذكى الناس الذين أعرفهم أنه سيقوم بإجراء دراسة |
| İnsanlar gibi, ahtapotlar da yeryüzündeki en zeki varlıklardandır. | TED | فمثل البشر، تعد الأخطبوطات من أذكى المخلوقات على كوكب الأرض. |
| Tek yapman gereken sormak. Tanıdığım en zeki insanlardan biri söyledi bunu bana. | Open Subtitles | كل ما كان عليكِ فعله هو أن تطلبي واحد من أذكى الناس |
| Sen departmanımdaki en zeki, en sıkı çalışan ve en can sıkan memurumsun. | Open Subtitles | أنتِ واحدة من أذكى الضباط ، وأكثرهم إجتهاداَ وأكثرهم إزعاجاً بقسمى |
| Geçen yıl terfi ettim ve şu an dünyanın en zeki insanlarının yer aldığı bir takımı yönetiyorum. | Open Subtitles | السنة الماضية، حصلت على ترقية، والآن أنا أقود فريق من أذكى الناس في العالم |
| Kosta Rika kıyısında, mangrovların arasında, ...tüm Amerika kıtalarının en zeki maymunlarından biri yaşar. | Open Subtitles | على ساحل كوستاريكا، بين أكناف شجر المانجروف، يعيش واحداً من أذكى القرود في كلتا الأمريكيتين بأسرهما. |
| Ofisteki en zeki adamdan daha bilgiliymişim. | Open Subtitles | لقد صدف و عرفت أمراً اكثر من أذكى رجل في المكتب |
| Hayatımda tanıdığım en zeki ve en yetenekli çocuksun. | Open Subtitles | كنت واحداً من أذكى وأكثر الشبان الموهوبين الذين قابلتهم في حياتي. |
| - Dün bana buradaki en zeki öğrencilerden olduğumu söylediniz yani kopyaya ihtiyacım olmadığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت أخبرتني بالأمس أنني كنت واحد من أذكى الطلاب بالجامعة، لذا فأنت تعلم أنني لا أحتاج للغش. |
| Bizler sözde dünyanın en zeki yatırımcılarıyız. | Open Subtitles | من المفترض أن نكون من أذكى المستثمرين في العالم. |
| Tanıdığım en zeki iki bilim kadınına söyle. | Open Subtitles | قل ذلك إلى اثنين من أذكى العلماء الذان أعرفهما |
| Yarın dünyanın en zeki iki adamını zekice alt etmek için bana yardım edeceksin. | Open Subtitles | غدا، ستساعدني لأكون اكثر ذكاء اثنين من أذكى الرجال في العالم |
| Siz, bu 16 kişi, ülkenin en zeki genç beyinlerisiniz. | Open Subtitles | أنتم ستة عشرة من أذكى العقول في هذه البلد |
| - Gördüğüm en zeki oyunculardan biri... | Open Subtitles | انظروا، كنت واحدا من أذكى اللاعبين الذين رايتهم |
| Tanıştığım en zeki adamlardan biriydi. | Open Subtitles | كان من أذكى الرجال الذين . سبق لي وأن عرفتهم |
| Oliver, sen tanıdığım en zeki adamlardan birisin. | Open Subtitles | أوليفر، كنت واحدا من أذكى الرجال لقد عرفت من أي وقت مضى، |
| Manuel olarak durdurulamaz, ama dünyanın en zeki insanlarından bir kaçı çözüm bulmak için çalışıyor. | Open Subtitles | لا يُمكن إيقافه يدوياً، لكن بعض من أذكى الأشخاص في العالم يعملون على حل. |
| en zeki insandan 100 bin kat daha hızlı düşünebilen bir süper bilgisayar otomatik olarak potansiyel bir tehdittir. | Open Subtitles | كمبيوتر عملاق بإمكانه التفكير أسرع بـ100,000 مرة من أذكى بشريّ لهو بشكل بديهيّ تهديد محتمل. |
| Dünyadaki en zeki kadınla evli olduğum için şanslı değil miyim? | Open Subtitles | ألست محظوظاً بزواجي من أذكى امرأة في العالم؟ |