| 30 yaşıma kadar yollarda geçti, aynı yerde bir haftadan fazla kalmadım. | Open Subtitles | أدوّر عجلاتي لنهاية العشرينات لم أمكث أكثر من أسبوع في مكان واحد |
| bir haftadan daha kısa bir süre önce mihraptaydık tamamen mutluyduk. | Open Subtitles | منذ أقلّ من أسبوع كنّا نقف أمام المذبح في سعادة تامّة |
| Zane, Gil'in yerine geçeli bir haftadan az olmuyor mu? | Open Subtitles | زين حل مكان جيل لكم؟ لأقل من أسبوع حتى الأن؟ |
| "Ama Bir hafta geçmeden değirmenimiz hazır olacak ve ilk unumuzu elde edeceğiz." | Open Subtitles | و لكن في أقل من أسبوع ستصبح الطاحونة جاهزة لتنتج أول دقيق لنا |
| Bina görevlisi de alt komşu da onu bir haftadır görmediklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | كل من المشرف والجار السفلي يقول أنه لم يراها لأكثر من أسبوع |
| Aşı olmadığında ise, bu cevapların oluşması bir haftadan uzun zaman alıyor. | TED | بدون اللقاح, تلك الدفاعات كانت لتأخذ أكثر من أسبوع. |
| Gerçek mevkiinizi yaklaşık bir haftadan beri biliyoruz. | Open Subtitles | لقد عرفنا رتبتك الفعلية من أسبوع تقريباً |
| bir haftadan daha fazla, Kontes. Sana endişelenmemeni söylemiştim. | Open Subtitles | أكثر من أسبوع بقليل يا كونتيسة أخبرتك بألا تقلقي |
| Bize minik kızımızın bir haftadan fazla yaşayamayacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنها لن تعيش أكثر من أسبوع ابنتنا الصغيرة |
| Gemiye göre, cankurtaran ayrılalı bir haftadan fazla olmuş. | Open Subtitles | السفينة تقول أن أطواق النجاه تم إطلاقها منذ أكثر من أسبوع |
| bir haftadan fazla, tamamıyla mahrum kaldık... ve de Müttefik savunma hatlarıyla mesafemiz 10 metre bile yoktu. | Open Subtitles | أكثر من أسبوع قطع تماماً والتحالف تحصن ليس على بعد أكثر من 10 ياردات |
| Turk ve Carla'yı bir haftadan daha uzun süre tanıyan insanların anlayabileceği bir şey için. | Open Subtitles | نخب وحدهم من يعرفون تورك و كارلا منذ أكثر من أسبوع سيفهمونه |
| Hücresine getireli Bir hafta bile olmadı. Ben federal bir ajanım. | Open Subtitles | لقد انتقل لهذا القطاع منذ أقل من أسبوع أنا عميل فيدرالى |
| O hâlde bana yalan söylemişsiniz. Son ziyaretinin üstünden Bir hafta geçmemiş. | Open Subtitles | إذاً لقد كذبت علي لقد كان هنا مؤخراً قبل أقل من أسبوع |
| Bir hafta daha var. Bu, kadınların dünyasında bir yüzyıl olduğunu. | Open Subtitles | أنهم لم يتصلوا ببعضهم من أسبوع وهذة مدة طويلة بالنسبة للفتيات |
| bir haftadır sevişmiyoruz ve bebek istiyor. Bu resimde ki tuhaflığı bul. | Open Subtitles | نحن ملاذا وأبوس]؛ زيارتها ر الجنس في أكثر من أسبوع ويريد الطفل. |
| Bir haftayı aşkın süredir yeni numara almadık da ondan. | Open Subtitles | ذلك لأنّنا لمْ نستلم أيّ أرقام منذ أكثر من أسبوع. |
| Eğer Bir hafta önce olsaydı, seni uzatma kablosuyla döverdim! | Open Subtitles | لو كان هذا من أسبوع خلى، كنت سأجلدك بسوط ممدّد |
| Onu aramaya nesillerdir kimse gelmemişti ve şimdi Bir hafta içinde onu aramaya çıkan ikinci grupsunuz. | Open Subtitles | مرت أجيال عديده منذ أن أتى أحد ليبحث عنها و الأن أنتم ثانى مجموعه من المغامرين فى أقل من أسبوع توافق على البحث |
| Normalde büyük arena konserleri yapmayız, sadece bir haftalık çalışmayla ama, | Open Subtitles | عادة جولة مثل هذه طلب المزيد من أسبوع واحد من التكرار, |
| Beyaz Saray Muhabirleri Gecesi'nde burada bulunmak harika bir duygu. Ne haftaydı ama. | Open Subtitles | من الرائع التواجد هنا، في مأدبة عشاء البيت الأبيض لرجال الإعلام، يا له من أسبوع |
| Çünkü bir ilişki için hazır olmadığımı biliyordu ve senin aksine ben, ayrılığımızın haftası çıkmadan ki benim de uzun süredir şüphelendiğim bir kadınla düşüp kalkmıyorum. | Open Subtitles | لعلمه أني غير مستعدة لخوض علاقة في الوقت الراهن بخلافك، احتجت أقل من أسبوع لترتمي في حضن امرأة لطالما اشتبهت أنها عشيقتك |
| En son bir haftada ülkeyi bir uçtan bir uca dolaştı. | Open Subtitles | آخر جولة كانت عبر البلاد و عاد في أقل من أسبوع |