| Yarın, şehir merkezini yeniden inşa etmektense, şehri genişletme konusundaki fikrini açıklayacak. | Open Subtitles | غدا , سيعلن خطة لتوسيع المدينة بدلا من إعادة بناء مركز المدينة |
| Ve siz bunu düşünürken, bu şu anlama geliyor: Potansiyel olarak bir organizmanın tam bir kopyasını onun herhangi bir hücresini kullanarak yeniden oluşturabilirsiniz. | TED | وحينما تفكر في ذلك ما يعنيه هو أنه من المحتمل أن تتمكن من إعادة بناء نسخة كاملة من أي كائن من أصل أي خلية من خلاياه |
| Şimdi bakarsanız, hücreleri yeniden aşıladığımızda: yeniden aşılamadan iki ay sonra, aynı birey. | TED | أنظروا الآن، عندما تم إعادة زرع الخلايا: بعد شهرين من إعادة زراعتها في نفس القرد. |
| Sen uyurken beyninde olup bitenler hafızamızın çalışma şekli için önemli olan yeniden yapılanmanın yoğun bir aktif sürecidir. | TED | وما يحصل في دماغك وأنت نائم هي فترة حادة النشاط من إعادة الهيكلة الضرورية لعمل الذاكرة. |
| Ve elliden fazla apartmanı yeniden inşa edebildik, bunların her birinin boyutu neredeyse sekiz kişilik bir hane halkı için yeterli. | TED | وتمكنا من إعادة بناء حوالي 50 شقة، كل واحدة منها تتسع لثمانية أفراد. |
| Pili bir iletken deri parçası aracılığıyla yeniden şarj etsek iyi olmaz mıydı? | TED | وعوضًا عن ذلك، ألن يكون أفضل لو تمكننا من إعادة شحن البطارية عن طريق رقعة من الجلد الموصل؟ |
| Poloya'daki bu gazeteyi yeniden tasarladıktan hemen sonra Dünyanın En İyi Tasarlanmış Gazetesi adını aldı. | TED | فقط بعد سنة من إعادة تصميم هذه الصحيفة في بولندا قاموا بتسميتها أفضل صحيفة تصميماً في العالم |
| Çiftlik evi yeniden inşa edildiği anda geliyor. | Open Subtitles | سيخرج حالما ننتهي من إعادة بناء منزل المزرعة |
| Eğer öyle bir şey olursa ve uçak enkazını bulursak uçağı yeniden yapmak mümkün olabilir, sizin günlüğünüz sayesinde. | Open Subtitles | إن حصل هذا, وانتشلنا الطائرة قد نتمكن من إعادة بناء معدات كافية بواسطة مذكراتك, طالما هى |
| Senaryo yeniden yazılmayacak ve ben de istediğim kişiyi oynatabileceğim. | Open Subtitles | لا مزيد من إعادة التأليف و سيمكنني أعطاء الأدوار لمن أود |
| Çocuk ve öpücükle ilgili olan hikâyeyi yeniden yazmadınız değil mi? | Open Subtitles | أنت لم الانتهاء من إعادة كتابة تلك القصة، فعلت لك، عن الصبي وقبلة؟ |
| NSA'in yeniden konumlandırabileceğimiz bir uydusu var. | Open Subtitles | وكالة الأمن القومى لديهم قمر صناعى قد نتمكن من إعادة مركزته |
| Şanslı biriyim. Çünkü tamamen tesadüfi olarak yeniden oluşum devremin hala ilk 15 saati içindeyim. | Open Subtitles | أنا رجل محظوظ، لأنني وبمحض الصدفة لا زلت في أول 15 ساعة من إعادة تجددي |
| Her neyse, uzun ve sıkıcı, aslında söylemek gerekirse, bu işi yapan olarak kendime söyleyebileceğim, çok zekice bir çalışma sonrasında, taşları yeniden ayarlamayı başardım. | Open Subtitles | على أي حال، بعد العمل الجدي المضجر ولكن العبقري.. إذا كان بوسعي قول هذا فقد تمكنت من إعادة تصميم الأحجار |
| Okulun gelecek dönem yeniden açılacağını söylüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون بأن المدرسة لابد من إعادة فتحها في الفصل القادم |
| O tek yeniden doğanın çocukları kendi ülkelerini bulacaklar. | Open Subtitles | الأطفال من إعادة الميلاد سيجدون موطنهم الخاص |
| O tek yeniden doğanın çocukları kendi ülkelerini bulacaklar. | Open Subtitles | الأطفال من إعادة الميلاد سيجدون موطنهم الخاص |
| O tek yeniden doğanın çocukları kendi ülkelerini bulacaklar. | Open Subtitles | نفِذ , الأطفال من إعادة الميلاد سيجدون موطنهم الخاص |
| -Hediye paketlerinin yeniden kullandığını duymuştum ama böylesi... | Open Subtitles | الآن لقد سمعت من إعادة الإهداء، ولكن هذا الضغط هو عليه. |
| Gayet başarılı bir şekilde kendimizi yeniden keşfettik ama diskoya giden çocuklar olarak değil. | Open Subtitles | إذا فقد تمكنا من إعادة إكتشاف أنفسنا بنجاح ولكن ليس كأولاد يرتادون النادي لا |