| Sağlık Merkezi'ndeki hanım, tüm Queens'teki En iyi hemşire olduğunu söyledi. | Open Subtitles | السيدة من مكتب الرعاية الطبية اخبرتنا بإنكِ من افضل الممرضات هنا |
| 710 numaralı odadayım ve En iyi şampanyanızdan bir şişe istiyorum. | Open Subtitles | في غرفة رقم 701 وأود زجاجة شمبانيا من افضل ما لديكم |
| Birkaç kırık kaburganın dışında bu En iyi hedeflerimizden biri. | Open Subtitles | يعاني من كسر في الضلوع هذا واحد من افضل اهدافنا |
| Bu neslin en büyük aktörlerinden biriyle sen yatmaya çalış bakalım. | Open Subtitles | انت حاولي انت تفعليها مع واحد من افضل الممثلين لهذا الجيل |
| Bak Luke, en yakın arkadaşlarımdan birisin, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | لوك , انت تعرف انك واحد من افضل اصدقائي , صح ؟ |
| En iyilerden iki tane. Şu Çinlileri vurup büyük üçlüyü ortadan kaldıranlar. | Open Subtitles | انهن من افضل القتله لقد قتلوا هؤلاء الصينين و قتلوا الثلاثي الكبير |
| O örnek Konsey Yargıçları'nın en iyilerinden toplanarak yapılmıştı. | Open Subtitles | تلك النماذج خلقت من افضل عينات مجلس القضاة |
| Bu kimin daha iyi olduğuyla ilgili değil. | Open Subtitles | هذا ليس بخصوص من افضل |
| Dün Manhattan'daki En iyi hastanelerden birine işe gitmek için taksi çeviriyordum. | Open Subtitles | البارحة اخذت سيارة اجرة إلى عملي في واحدة من افضل مستشفيات مانهاتن |
| Ama seni adanın En iyi yiyecek sağlayıcılarından biri tavsiye ederse... | Open Subtitles | ولكن ان كان لديك توصية من افضل مقدمي الشراب في الجزيرة |
| Dünyadaki En iyi çilingirlerden birisiniz ve ben uzmanlıkların koleksiyonunu yaparım Bay Briggs. | Open Subtitles | انت من افضل فاتحي الاقفال في العالم و انا اجمع الخبرات, سيد بريغز |
| Köşedeki masaya En iyi şampanyanızdan bir şişe ve dört kadeh alalım lütfen. | Open Subtitles | أريد زجاجة من افضل شامبانيا لديك، وأربعة أكواب من فضلك للطاولة التي بالزاوية |
| Harvard'ın eğitim hastanesi-- bölgenin En iyi hastanelerinden biri. | TED | وهو مركز تدريبي تابع لجامعة هارفرد وهو واحد من افضل المستشفيات في الولايات المتحدة الامريكية |
| Bu yüzden dünyadaki En iyi mutfağın iki yarısına sahibiz. | TED | اذا لدينا نصفين لواحد من افضل المطابخ في العالم |
| Konuşamıyor ama, En iyi konuşmacıların bile yapamayacağı şekilde neşesini aktarabilir. | TED | هو ابكم, لكنه ينشر السعادة بطريقة لا يجاريه فيها بعض من افضل الخطباء. |
| Haydarabat'da, Hindistan eğitim sistemiyle En iyi eğitim alabileceğiniz yer. | TED | وتعد من افضل المدارس التي يمكن ان تلتحق بها في النظام التعليمي في الهند في منطقة حيدر آباد |
| Güzel bu da ayarlandı. O ev Warnley'deki En iyi evlerden biri. | Open Subtitles | هذا أفضل ما يمكننا الحصول عليه و واحد من افضل الأقبية في وارنلي أيضاً |
| Görüp göreceğiniz en büyük atraksiyonu görün! | Open Subtitles | ها هى واحده من افضل الفقرات لن تراها فى حياتك مطلقا |
| Doğu Yakası'nın en büyük esrarkeşi olabilir. | Open Subtitles | قد يكون من افضل الأعشاب على الساحل الشرقي. |
| Kendi dairesi olan iki çocuk ve en yakın arkadaştık. | Open Subtitles | وكنا من افضل الاصدقاء معا في شقتنا الخاصه بنا |
| Kaptan Ladermen En iyilerden biriydi. | Open Subtitles | النقيب ليدرمان كان واحد من افضل ما لدينا. |
| MI-6'in en iyilerinden. - Sakın ona bulaşmayın. | Open Subtitles | من افضل افراد المخابرات البريطانية لا تعبث معها |
| Bu kimin daha iyi olduğuyla ilgili değil. | Open Subtitles | هذا ليس بخصوص من افضل |